Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Teminat Senedi”
- Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve buna bağlı olarak borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu senedin düzenleme tarihi, tarafları ve miktarının, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen teminat senedi ile aynı olması, senedin sözleşmeyle bağlantısını kanıtladığından ve sözleşme içeriğine göre de senedin teminat amacıyla verildiği anlaşıldığından, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu edilen bir senedin komisyon ücreti alacağına karşılık teminat senedi mi yoksa taşınmaz satışından cayma halinde işletilecek bir teminat senedi mi olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin teminat senedi olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının emniyetteki ifadesinde ve dinlenen tanık beyanlarında senedin satışın temini için verildiği yönünde beyanların bulunduğu, teminat senetlerinde kambiyo senetlerindeki gibi mücerretlik ilkesinin olmadığı ve kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna başvurulamayacağı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu bononun teminat senedi olup olmadığı ve hamil şirketin bu durumu bilip bilmediği noktasında oluşan uyuşmazlık nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bononun teminat senedi olduğuna dair iddiasını yazılı delille ispatlayamaması ve hamil şirketin davacının zararına hareket ettiğini gösterir herhangi bir delil sunulamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olup olmadığı ve borçlunun bu yöndeki itirazının reddi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bonodaki "teminat senedidir" kaydının senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği, borçlunun teminat senedi olduğuna ilişkin iddiasını ispat için İİK m.169/a'da öngörülen resmi veya imzası ikrar edilmiş belge sunamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoda bulunan "teminat senedidir" kaydının, neyin teminatı olduğuna dair bir açıklama olmaması halinde, bononun soyutluk niteliğini ortadan kaldırıp kaldırmayacağı ve bu kayda dayanılarak borca itiraz edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda "teminat senedidir" kaydı bulunsa dahi, neyin teminatı olduğunun bono üzerinde veya ayrı bir belge ile açıklanmaması halinde, bu kaydın bononun soyutluk niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibine konu edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde, takip konusu bononun kullandırılan krediler çerçevesinde keşide edildiğine dair alacaklı vekilinin beyanının, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir kabul olup olmadığı ve bu itibarla takibin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluların ... ve ...'ye karşı yapılan takipte, alacaklının aynı alacak için hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapmasının, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca mükerrer takip oluşturduğu ve kamu düzenine ilişkin bu hususta aleyhe bozma yasağının uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur; borçlu ...'ye karşı yapılan takipte ise, alacaklı vekilinin beyanının teminat senedi kabulü olarak nitelendirilemeyeceği, bononun teminat senedi olduğunun ispat yükünün borçluda olduğu ve bu hususun sözleşmede bono numarası, vade ve miktarına açıkça atıfla kanıtlanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve buna bağlı olarak takibin iptali veya durdurulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bononun düzenlenme tarihi, bedeli ve vadesiz olması gibi hususların, aynı tarihli ek protokolde de belirtilmesi ve bu protokolde bononun teminat amacıyla verildiğinin açıkça düzenlenmesi nedeniyle, bononun teminat senedi olduğu ve alacağın varlığının ayrıca yargılamayı gerektirdiği gözetilerek, takibin iptaline ilişkin yerel mahkeme direnme kararının, takibin durdurulması şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçluların itirazın kaldırılması aşamasında ileri sürdükleri teminat senedi iddiasının incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun itiraz dilekçesinde itiraz sebebini belirtmediği ve senedin teminat senedi olduğu hususunun senet metninden de anlaşılamadığı gözetilerek, İİK'nın 63. maddesi uyarınca itirazın kaldırılması aşamasında teminat senedi iddiasının incelenemeyeceğine ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan kambiyo senedine dayalı icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığı, davacının borçlu olup olmadığı ve ödenen bedelin istirdadı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, senedin teminat senedi olduğuna dair iddialarını kanıtlayamamaları ve sundukları belgenin fotokopi olması nedeniyle imza incelemesi yaptırılamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde geçen “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin "bono kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir" şeklindeki beyanının takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlamına gelmeyip, senedin borçlular tarafından bankadan alınan kredi borcuna karşılık ifa amacıyla verildiğini göstermesi ve bu nedenle alacaklı vekilinin bu beyanının tek başına teminat iddiasını ispata yeterli olmaması, ayrıca takip dayanağı bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığından borçlunun başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olması ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğinin gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu edilen senedin teminat senedi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun borca itirazının yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve mahkemece resen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibine konu bononun teminat senedi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takibe konu senedin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu, senet üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığı, genel kredi sözleşmesinde takibe dayanak senede herhangi bir atıf yapılmadığı ve alacaklının da senedin teminat senedi olduğuna dair bir kabulünün bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.