Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temlik Borçlusu”
- Uyuşmazlık: İvazlı temlik yoluyla devredilen alacağın tahsil edilememesi üzerine, temlik alanın temlik edene karşı başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temlik yoluyla devraldığı alacağı tahsil edememesi durumunda, doğrudan temlik edene başvurmadan önce temlik borçlusuna karşı hukuki yolları tüketmesi gerektiği gözetilerek, dava tarihi itibarıyla davanın açılmasında haklılık bulunmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun, sanıklara olan borcunu ödemeyerek sürekli oyalaması ve çeşitli yollarla sorumluluktan kaçmaya çalışmasının sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek haksız bir davranış olduğu ve sanıkların mağdurdan kaynaklanan bu fiillerin etkisi altında suç işlediğinin kabulüyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan sulh sözleşmesinin, davacının temlik yoluyla devraldığı alacağa etkisi ve asli müdahil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, temlikten haberdar olmadığı ve iyi niyetle sulh sözleşmesi yaptığı, asli müdahil taleplerinin ise 6100 sayılı HMK'nın 65. maddesindeki asli müdahale şartlarını taşımadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının, tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olarak, davalı arsa sahibinin takas iddiasının tanık beyanlarıyla ispat edilip edilemeyeceği ve davanın reddine karar verilip verilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı arsa sahibinin, davaya konu bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu ve yüklenici ile yaptığı takas sözleşmesi ile edindiğini, tanık beyanları ve hayatın olağan akışına aykırılık gibi olgularla ispatladığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noter onaylı olmayan temliknamelerin geçerliliği ve idarenin temlik borçlusu sıfatıyla sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği'nin 7. maddesi gereğince noter onaylı olmayan temliknamelere dayalı ödeme yapılamayacağı ve davalı idarenin, noter onaylı temliknamelere konu alacakları, temlik alacaklısına ödemek yerine temlik edene ödemesi nedeniyle sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdiyle torununa yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın malvarlığının önemli bir kısmını tek erkek çocuğu ve torunlarına temlik etmesi, bakım borçlusu ile bakım alacaklısı arasında aşırı orantısızlık bulunması ve mirasbırakanın gerçek iradesinin bağış yapmak ve kızlarından mal kaçırmak olduğunun anlaşılması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan zararlar için açılan tazminat davasında, davacının alacağının bir kısmını temlik etmesinin davada aktif husumet ehliyetine etkisinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sigorta alacağını temlik yasağı getiren düzenlemeden önce alacağının bir kısmını temlik etmiş olması ve önceki mahkeme kararında temlikin geçerliliğine ilişkin bir inceleme yapılmamış olması gözetilerek, aktif husumet ehliyeti yönünden değerlendirme yapılmak üzere İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, devletten alacaklı olan bir çiftçinin pamuk destekleme primini temlik yoluyla devralmasına rağmen, bankanın bu primi çiftçinin kredi borcuna mahsup etmesi nedeniyle davacının alacağını tahsil edememesi üzerine açtığı alacak davasında bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Destekleme primlerinin ödenmesine ilişkin tebliğde vekâleten ödemenin yasak olması, bu yasağın temliki de kapsaması, bankanın çiftçi ile temlikten önce imzaladığı kredi sözleşmesi gereğince mahsup hakkına sahip olması ve asıl borçlunun İl Tarım Müdürlüğü, bankanın ise yalnızca aracı kurum olması gözetilerek, bankanın davacıya ödeme yapmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baba-oğul arasında yapılan bir temlik işleminin İİK m. 278 uyarınca bağışlama sayılıp iptal edilip edilemeyeceği ve temlikin borca karşılık yapıldığı iddiası karşısında ek inceleme yapılması gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin İİK m. 278/III-1'deki bazı ibareleri iptal etmesi nedeniyle, baba-oğul arasında yapılan temlik işleminin bağışlama olarak kabul edilemeyeceği, ancak alacaklı bankanın alacağına kavuşamadığı ve zarara uğradığı, davalı üçüncü kişinin borçlunun durumunu bildiği, temlik işleminin tarafının dava dışı şirketler olmadığı ve ticari örfe dayalı ödeme olgusunun somut olayda uygulanamayacağı gözetilerek, temlik işleminin İİK m. 280/1 ve 3 uyarınca iptaline karar verilmesi isabetli görülerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.