Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temlikin Gerçek Mahiyeti”
- Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasında, davalıya yapılan temlikin gerçek mahiyetinin belirlenmesi ve mirasbırakanın asıl iradesinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın davalıya yaptığı temlikteki asıl irade ve amacının mirasçıdan mal kaçırmak olduğunun anlaşıldığı, ayrıca hükümde davacının miras payının açıkça belirtilmemesi ve veraset ilamına atıf yapılmaması nedeniyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde tescil kararı verildiği gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki taşınmazın payının akrabaya devrinde, satış olarak gösterilen işlemin gerçekte hibe olup olmadığı ve buna bağlı olarak önalım hakkının doğup doğmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 27.03.1957 tarihli 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanabilmesi için temlik eden ve temellük eden arasında doğrudan mirasçı olması gerekmediği, olayın özelliğine göre kararı uygulayabilmek için temlik eden ile temellük eden arasındaki yakınlık, hibe yapılmasını gerektiren özel durumlar, bedelin gerçekte ödenip ödenmediği ve temellük edenin ekonomik durumunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, akrabaya yapılan ve tapuda satış olarak görünen ancak gerçekte hibe olduğu iddia edilen pay devrinde, önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyetteki payın devrinin satış değil hibe olması halinde, hibede bedel bulunmadığından önalım hakkının kullanılamayacağı, satış gibi görünen ancak gerçekte akrabalar arasında miras hukuku veya hibe amacıyla yapılan devirlerde 27.03.1957 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca önalım hakkının kullanılamayacağı, bu kapsamda somut olayda taraflar arasında akrabalık ilişkisi ve bağış amacıyla pay devri yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazda, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapılan pay devrine karşı diğer paydaşın açtığı önalım davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan pay devrinin gerçek bir satış olmadığı, inşaat sözleşmesinin tüm paydaşların katılımıyla yapılmadığı ve davacının bu durumu bildiği gözetilerek, önalım hakkının kullanılmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalıya yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığı ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, davacıların mirasbırakan tarafından davalıya devredilen taşınmaz paylarının, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla devredildiğinin tespit edildiği ve hükmün elbirliği mülkiyeti hükümlerine uygun hale getirilerek düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik etmesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın satış işlemini gerçekleştirmekte haklı ve makul bir nedeninin bulunduğu, satış bedeli karşılığında araç alındığı, mirasbırakanın mal kaçırma kastı olsaydı taşınmazın tamamını devredebileceği, davacı mirasçılardan mal kaçırılmasını gerektirecek bir durumun da bulunmadığı hususları değerlendirilerek, temlikin gerçek bir satış olduğu ve mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımadığı sonucuna varılarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında kızı üzerine yaptığı taşınmaz temliklerinin muvazaalı olup olmadığı, davalıların mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından murisin bakımının üstlenildiğine dair savunmanın evlatlık görevini aşar nitelikte olmadığı, satış bedellerinin düşük olduğu, murisin satış işlemleri için haklı bir sebebinin bulunmadığı ve davalıların muvazaalı işlemlerden haberdar oldukları hususları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın trampa yoluyla devrinde, trampanın muvazaalı olup gerçekte satış işlemi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak önalım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Trampaya konu taşınmazların değer ve nitelik farkı, trampanın hemen akabinde trampa yoluyla edinilen payın satılması, davalının sonrasında başka paylar da satın alması ve ortaklığın giderilmesi davası açması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek, işlemin gerçek bir trampa olmayıp önalım hakkından kaçınmak için yapılan muvazaalı bir satış olduğu ve davacının önalım hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı satışın muvazaalı olup olmadığı ve davacının tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün ve miras bırakanın asıl irade ve amacının davacı tarafından ispatlanamaması, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark gibi olguların birlikte değerlendirilmesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.