Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temyiz Yasa Yolu”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün infaz aşamasında, hükmün kesinleşmesinden önce dava zamanaşımının gerçekleştiği iddiasıyla verilen davanın ortadan kaldırılması kararına karşı başvurulacak kanun yolunun temyiz mi yoksa itiraz mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesinde düzenlenen ve infaz aşamasında verilen kararlara karşı kanun yolunun itiraz olduğu, hükmün yorumu, cezanın hesabında duraksama, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği veya lehe kanun durumlarında hükmü veren mahkemeden karar istenebileceği, somut olayda ise kesinleşmiş hükmün infazı sırasında dava zamanaşımı nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için verilen kararın infaza ilişkin olduğu gözetilerek itiraz yoluna başvurulması gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi hükmüne karşı Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunda bulunmaması durumunda, bölge adliye mahkemesi hükmünün bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz hakkının, ilk derece Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurup başvurmadığına bağlı olmadığı ve kanun yollarına başvurma hakkının Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi ile güvence altına alındığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yollarına başvurma hakkı olanların temyiz yoluna da başvurabileceği, CMK'da temyize başvurabilecek kişiler yönünden bir sınırlama bulunmadığı, Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesiyle güvence altına alınan hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı gözetilerek katılan vekilinin temyiz hakkı olduğu kabul edilerek Özel Daire'nin reddi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen sanık ve müdafisinin, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafinin, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olsalar dahi bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme haklarının bulunduğu, CMK’da aksi yönde bir sınırlamanın olmadığı, bu yönde bir yorumun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile AİHS'in 6. maddesinde yer bulan adil yargılanma hakkının ihlaline yol açabileceği gözetilerek Özel Daire’nin ret kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına rağmen aynı fiilden dolayı sanık hakkında açılan ikinci davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulup hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının kanun yararına bozma yoluyla bozulup bozulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında bir takım hukuki sonuçlar doğurduğu ve bu kararın kesinleşmesi halinde kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün infazı sırasında 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen kararın hangi kanun yoluna tabi olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama kararı verilen suçlardan nitelikli yağma suçuna ilişkin hükmün daha önce Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olması, nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin hükmün ise Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşmiş olması gözetilerek, uyarlama kararının nitelikli yağma suçu yönünden temyiz, nitelikli hırsızlık suçu yönünden ise istinaf kanun yoluna tabi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen katılanın, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın temyiz hakkının kanunen kısıtlanmadığı, aksine yorumun Anayasa'nın 36. maddesindeki hak arama hürriyeti ve AİHS'nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkı ile çelişeceği gözetilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin katılan vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına rağmen aynı sanık hakkında aynı fiilden dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozma yoluyla denetlenip denetlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanık hakkında bir takım hukuki sonuçlar doğurduğu ve kesin hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek; CMK m.309/4-d bendindeki "hükümlü" kavramının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş kişileri de kapsadığı ve bu kararların kanun yararına bozma yoluyla denetlenebileceği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz denetiminden geçerek kesinleşmiş hükümlere yönelik olarak yapılan uyarlama yargılaması üzerine verilen kararların, temyiz mi yoksa istinaf kanun yolu denetimine mi tabi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesindeki istisnai hükmün, kıyas yoluyla uyarlama kararlarına uygulanmasının mümkün olmadığı, uyarlama kararlarının infaza ilişkin tali bir karar niteliğinde olduğu ve kesin hükmün otoritesini sarsmadığı, ancak Yargıtay denetiminden geçen ilk hükme istinaf incelemesinin uygulanmasının denetim hiyerarşisine aykırı olduğu ve davanın makul sürede sonuçlandırılması ilkesine de ters düşeceği gözetilerek, uyarlama kararlarının temyiz yoluna tabi olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve miktarı temyiz kesinlik sınırının altında kalan tazminat davası kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 362'deki temyiz kesinlik sınırının bölge adliye mahkemeleri kararları için öngörüldüğü, Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı davalarda ise HMK m. 47'ye göre verilen kararların temyiz edilebileceği, aksi halde yasa yolu güvencesinin ortadan kalkacağı gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmişken, sanık hakkındaki şikayetten vazgeçilmesi sebebiyle davanın düşürülmesi gerekirken mahkumiyet hükmü verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da kesin hüküm niteliğinde bazı hukuki sonuçlar doğurduğu, bu nedenle şikayetten vazgeçilmesi halinde davanın düşürülmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararı verilen sanık hakkında, beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın belirlenmesinde TCK'nın 158/3. maddesinin dikkate alınması gerektiği, bu kapsamda suçun cezasının üst sınırının on yılı aşması nedeniyle anılan beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.