Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tenfiz Şartları”
- Uyuşmazlık: Yabancı ülkede açılan vasiyetnamenin Türkiye'de tanınıp tenfiz edilebilmesi için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin bir işlem niteliğinde olup kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı ve bu nedenle MÖHUK madde 50/1'de aranan tenfiz şartlarını taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen ve davalı şirketin internet sitesinde yer alan ürün tanıtımlarının davacının Almanya’da tescilli patent hakkına tecavüzüne dair mahkeme kararına dayalı masraf tespit kararının Türkiye’de tenfizi talebinin, ülkesellik ilkesi gereğince Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkemenin asıl kararının, Almanya'da tescilli bir patent hakkına ilişkin koruma sağlaması nedeniyle ülkesellik ilkesine ve Türk kamu düzenine aykırı olmadığı, masraf tespit kararının tenfizinin ise davalıların patent hakkını Türkiye'de kullanmasını engellemeyeceği ve bu nedenle tenfizin kamu düzenine aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi yürürlüğe girdikten sonra, aynı kanun kapsamındaki bir şirket aleyhine daha önce yabancı mahkemede verilen ve alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddedilen kararın tanınmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi ile davacı şirkete para veren kişilerin pay sahibi sayılacağı ve bu kişilerin şirkete karşı açtığı tazminat davalarında karar verilmesine yer olmadığı hüküm altına alındığından, yabancı mahkeme kararının tanınmasının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen ve kesinleştiği iddia edilen bir mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi davasında, yabancı mahkeme kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının davalıya doğrudan posta yoluyla tebliğ edilmesinin, Türkiye ve Almanya'nın 1965 Lahey Sözleşmesi'nin 10. maddesine çekince koymuş olması nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle kararın Alman hukukuna göre kesinleşmediği ve davalının savunma hakkının ihlal edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının kesinleştiğine dair gerekli evrakın ibraz edilememesi ve 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle tenfiz şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen vasi tayinine ilişkin kararın tanınması ve tenfizi isteminde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye mahkemesi mi olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi davalarında 5718 sayılı MÖHUK'un 51/1. maddesi gereğince asliye mahkemelerinin görevli olduğu ve görev hususunun dava şartlarından olup kendiliğinden gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tenfizi davasında, davalının zamanaşımı def'inin ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme ilamının tenfizi davalarında, davalının 5718 sayılı Kanun'un 55/2. maddesi uyarınca ileri sürebileceği zamanaşımı def'inin ön sorun olarak incelenmesi gerektiği, bu inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmış ve İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arnavutluk Cumhuriyeti mahkemesince verilen bir kararın Türkiye'de tenfizi talebi üzerine açılan davada, tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tenfizi için gerekli şartların oluştuğu ve davalı vekilinin karar düzeltme talebinin HUMK 440. maddede sayılan hallerden hiçbirini içermediği gözetilerek, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir vasi tayin kararının Türkiye'de tanınıp tenfiz edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınmasına ilişkin 5718 sayılı MÖHUK hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kişilerin yararının gözetilmesi ilkesi ve 1905 tarihli Kısıtlamaya ve Benzer Tedbirlere İlişkin La Haye Sözleşmesi hükümleri gözetilerek, kısıtlı kişinin Almanya'da ikamet etmesi, kısıtlama kararının Alman Medeni Kanunu'na göre verilmiş olması ve kısıtlama nedeninin Türk Medeni Kanunu'na da uygun olması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da görülen ve davalı şirketin davacı yatırımcılara ödediği yatırım bedelini geri ödemesine hükmeden yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi talebinin, Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği, kararın gerekçeli olduğu, haksız elde edilen kazancın iadesine ilişkin hükmün Türk kamu düzenine ve Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı olmadığı ve tenfiz şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen ve kesinleşmiş boşanma kararına rağmen eşlerin birlikte yaşamaya devam edip çocuk sahibi olmaları halinde, yabancı boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi isteminde bulunan eşin dürüstlük kuralına aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için belirlenmiş bir zamanaşımı süresi bulunmadığı, boşanma davalarının her zaman açılabileceği, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının, kararın kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği, eşlerin birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmalarının, yabancı boşanma kararının tanınması ve tenfizini isteyen eşin hukuki yararını ve dürüstlük kuralına uygunluğunu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilen bir mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebi üzerine, yabancı mahkeme kararının tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının, münhasıran Türk mahkemelerinin yetkisine giren bir konuda olmadığı, davalının usulüne uygun olarak Alman mahkemesine çağrıldığı, kamu düzenine aykırı bir durum bulunmadığı ve tenfiz şartlarını taşıdığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.