Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tesadüfi Yakalanma”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, henüz hırsızlık olayından habersiz olan mağdura, kolluk tarafından yakalandıktan sonra çaldığı malzemeleri göstererek iade etmesinin ve suçunu itiraf etmesinin TCK 168/1’de düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün Özel Dairece bozulmasına karşılık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine uyuşmazlığın çözümlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan kamu davasında, 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Özel Daire bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmü bozulmuş; yeniden yargılama yapılmaksızın, kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına ilişkin Yargıtay 14. Ceza Dairesi kararı üzerine yapılan itirazın incelenmesinde, 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmesinin ve davaya katılmasının zorunlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi, Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri ile uluslararası sözleşmeler gözetilerek, Bakanlığın çocuklara yönelik şiddet suçlarıyla ilgili davalardan haberdar edilmesinin ve davaya katılmasının zorunlu olduğu, Bakanlığın bu davalarda taraf sıfatıyla yasal haklarını kullanabilmesi için yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya tevdi kararının verilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Silah kaçakçılığı suçundan yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen ve sanığın rüşvet suçunu işlediği şüphesini uyandıran deliller ile rüşvet suçundan sanığın iletişiminin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin, hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılan sanık aleyhine kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem silah kaçakçılığı hem de rüşvet suçundan yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin, görevi kötüye kullanma suçu bakımından tesadüfi delil niteliğinde olduğu ve katalog suçlar kapsamında olmayan bu suçun ispatında kullanılamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, nitelikli kasten öldürme ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, PKK terör örgütünün milis grubunda yer aldığı, planlı eylemin gerçekleştirilmesi için örgüt mensubu diğer kişilerle birlikte hareket ettiği, bomba yüklü aracın nakline ve patlatılmasına yardım ederek devletin otoritesini yok etmek amacıyla işlenen suçlara katıldığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararı, tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üyelik mi yoksa yöneticilik mi suçunu oluşturduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek örgütün yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Danıştay ve HSYK üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak örgütün hiyerarşik yapılanmasında 5. kat veya daha üst konumda olmadığı ve mahrem yapılanmada yer almadığı gözetilerek eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş, temel cezanın belirlenmesinde üst sınıra daha yakın bir ceza verilmesi gerektiği hususu gözetilmediği gerekçesiyle hükmün eleştirilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında rüşvet suçundan açılan kamu davasında, sanıkların eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve cezalandırılmalarına karar verilmiş, bu hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz aşamasında ise suç tarihi ve bu tarihe göre uygulanması gereken kanun, iletişimin denetlenmesi yoluyla elde edilen delillerin kullanılabilirliği ve sanık ... müdafilerinin temyiz taleplerinin süresinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... müdafilerinin temyiz istemlerinin süresinden sonra olduğu, iletişimin denetlenmesi sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olarak kullanılamayacağı, sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'ya göre görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin verdiği hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, görevini yerine getirirken kaçan şüpheliye ateş ederek ölümüne sebebiyet verdiği olayda meşru savunmanın varlığı, TCK'nın 27/1. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve sınırın aşılmasındaki kusurun taksir mi yoksa bilinçli taksir mi olduğuna ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın polis memuru olarak şüpheliyi yakalama görevi kapsamında hareket ettiği, ancak kullanılan silah, atış mesafesi ve maktulün vurulma şekli gözetildiğinde sanığın hukuka uygunluk sınırını basit taksirle aştığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık polis memurunun, görevini yerine getirirken kullandığı silahla katılanı yaraladığı olayda, meşru savunmada sınırın aşıldığına ve TCK'nın 27/2. maddesinin uygulanacağına ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık polis memurunun, katılanın aracının kendisine çarpması sonucu oluşan korku ve panikle hareket etse de, hayati tehlike oluşturmayacak şekilde ateş edebileceği diğer bölgeler varken, katılanın yaşamsal tehlike arz eden vücut bölgelerine birden fazla ateş ederek TCK'nın 27/1. maddesinde düzenlenen "kanun hükmünü yerine getirirken sınırı aşma" durumunu gerçekleştirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sigortalının hastalığının mesleki nitelikte olup olmadığı ve işverenin kusur oranı ile kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının çalıştığı işin niteliği gereği hastalığın meydana geldiği, işyeri koşulları ile hastalık arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, ancak mahkemece meslek hastalığının meydana gelmesinde işverenin kusur oranı belirlenirken kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aracında ele geçirilen kaçak sigaraların hukuka uygun elde edilip edilmediği ve bu delillere dayanarak verilen mahkumiyet hükmünün bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı aracın uyuşturucu ve kaçakçılık suçlarının yoğun olarak işlendiği bir güzergahta durdurulması, önleme araması kararının gerekçesi ve kolluk görevlilerinin mesleki tecrübeleri değerlendirildiğinde, önleme araması kararına istinaden sanığın aracında arama yapılabilmesi için gerekli olan makul şüphenin oluştuğu ve arama işleminin ölçülü bir şekilde gerçekleştirildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.