Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescil Edilmeyen Birleşmeler”
- Uyuşmazlık: 1979 yılında Tescil Edilmeyen Birleşmeler Kanunu uyarınca yapılan evlilik tescil işleminin iptaline ilişkin açılan davada, evliliğin geçerli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların 1967 yılından beri fiili birlikteliklerinin bulunduğu ve 1979 yılında Tescil Edilmeyen Birleşmeler Kanunu'nun öngördüğü koşulların varlığı gözetilerek, evliliğin geçerli olduğu ve iptal talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, babasının nüfus kaydına sonradan kaydedilen bir kişinin gerçek kardeşi olmadığını iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesi talebi üzerine davanın hukuki niteliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, 5524 sayılı Tescil Edilmeyen Birleşmelerle Bunlardan Doğan Çocukların Teciline ve Gizli Kalmış Nüfus Vakıalarının Cezasız Olarak Kaydına Dair Kanun'a göre yapılan tescile itiraz niteliğinde olduğundan görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi ve davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak görülmesi gerektiği gözetilerek, mahkemece aile mahkemesi sıfatıyla bakılıp hatalı hukuki nitelendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının üvey kardeşi olarak nüfusa tesciline ilişkin itiraz davasında, tescil işleminin 6652 sayılı Af Kanunu'na uygun yapılıp yapılmadığı ve davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin b bendi uyarınca haklı sebeplerin bulunması halinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılabilmesi ve mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, yerel mahkemenin davalının davacı ile baba bir kardeş olmadığının tespitine dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemiyle açtığı davada, yargılama aşamasında Kurum tarafından davacının sigortalı olarak tescil edilmesi nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigortalılığının tespitine ilişkin talebin sosyal güvenlik hakları kapsamında olup vazgeçilemez ve devredilemez nitelikte olması ve kamu düzeniyle ilgili bulunması sebebiyle usuli kazanılmış hakka konu edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ilk Bağ-Kur prim kesinti tarihini takip eden aybaşından geçerli olmak üzere Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebiyle açtığı davada, davanın konusuz kalıp kalmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespiti talebiyle açtığı davada, davalı kurumun davacıyı hangi tarihler arasında sigortalı olarak kabul ettiğinin belirsiz olması ve bu nedenle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmaması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ilk Bağ-Kur prim kesinti tarihini takip eden aybaşından geçerli olmak üzere Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebiyle açtığı davada, davalı kurumun davacı adına sigortalılık tescili yapması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, dava açıldıktan sonra davacının bazı dönemlerini sigortalı olarak kabul ettiğinin anlaşılması, ancak hangi dönemlerde sigortalılık tescili yapıldığının net olmaması ve uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin araştırma yapılmadan davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ilk Bağ-Kur prim kesinti tarihini takip eden ay başından geçerli olmak üzere Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ilişkin talebinin reddine yönelik yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Özel Daire bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine, davanın konusuz kalıp kalmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespiti talebiyle açtığı davada, davalı Kurum'un davacının sigortalılığının belirli bir tarihte durdurulduğunu bildirmesine rağmen, hangi tarihler arasında sigortalı kabul edildiğinin belli olmaması ve bu nedenle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı marka başvurusuna karşı davalı şirket tarafından davalı TPE nezdinde yapılan itirazın, 556 sayılı KHK ve Yönetmeliği hükümlerine göre itiraz edebilecek kişiler, süre ve usul açısından gerekli şartları taşıyıp taşımadığı ve buna bağlı olarak TPE-YİDK kararının iptali koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, itiraz dilekçesini ve harcını TPE kararını öğrendiği tarihten itibaren iki aylık yasal süre içinde TPE’ye sunmuş olması ve marka devri sicile tescil edilmemiş olsa dahi itiraz edenin ilgili kişi sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin TPE-YİDK kararını iptal eden kararına direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ilk Bağ-Kur prim kesinti tarihini takip eden aybaşından geçerli olmak üzere Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine yönelik talebinin konusuz kalıp kalmadığı ve buradan varılacak sonuca göre mahkemece araştırma yapılmasına gerek olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Kurumca hangi tarihler aralığında sigortalı kabul edildiğinin belli olmaması ve bu nedenle dava konusu talepleri yönünden davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların iptal-tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği ile davaya sonradan müdahil olan mirasçının müdahillik talebinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı gözetilerek istinaf talebinin reddine ilişkin karar onanmış, davaya müdahil olan mirasçının kendi payına ilişkin yaptığı talep esastan incelenmeden reddedildiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ilk Bağ-Kur prim kesinti tarihini takip eden aybaşından geçerli olmak üzere Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine yönelik talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine uyuşmazlık Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gelmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemiyle açtığı davada, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacının sigortalılığının belirli bir tarihte durdurulduğu ve daha sonra yeniden başlatıldığı bildirilmiş, ancak hangi tarihler arasında sigortalı kabul edildiğinin belirsiz olması ve bu nedenle davanın konusuz kalıp kalmadığının tespit edilememesi nedeniyle, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkin davanın konusuz kalıp kalmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği döneme ilişkin Kurum tarafından hangi tarihler arasında sigortalılığının kabul edildiğinin belirsiz olması, dolayısıyla davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.