Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescil Sınıfları”
- Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasıyla benzer bir markayı farklı sınıflarda tescil ettirmesi nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı markasının bilinirliğinden faydalanmak amacıyla kötü niyetli olarak marka tescili yaptığı kabul edilmekle birlikte, tescilin farklı sınıflarda olması ve davalının 43. sınıfta ticari kullanımının bulunmaması nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından kullanılan "Yeni ..." markasının, davacının tescilli "..." markasına tecavüz teşkil edip etmediği ve bu kullanımdan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tescilli markasının fiili kullanımının, tescilli markadan önemli ölçüde farklılaştığı ve davacının markalarının ilgili sınıflarda davalı markasından çok önce tescil edilmiş olması gözetilerek, davalı tarafından gerçekleşen fiilin davacının tescilli markalarına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafın, davalı şirketin tescilli markalarının kendi tescilli markasıyla benzerlik teşkil ettiğini ve bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürdüğü marka hükümsüzlüğü davası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalı şirkete ait "BEREKET FX" markasının davacı şirketin daha önce tescilli "BEREKET" markası ile karıştırılma ihtimali olduğunu kabul ederek kısmi hükümsüzlüğüne karar vermesi, diğer markalar bakımından ise hükümsüzlük koşullarının oluşmadığına hükmetmesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin de bu kararı onaması üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mahkemelerin vakıa ve hukuki değerlendirmelerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, üzerinde ünlü bir hamamın görselini taşıyan mumluk ürününü, hamamın adıyla satışa sunmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ürün adını kullanmasının markasal bir kullanım olarak nitelendirilemeyeceği, davacının ilgili sınıfta marka tescilinin bulunmadığı, davalının kullanımının karışıklığa yol açmadığı ve haksız rekabet oluşturmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıya ait önceki tarihli ve hükümsüzlüğü istemiyle dava açılan markaların, davacıya müktesep hak sağlayıp sağlamadığı ve buna bağlı olarak marka tescil başvurusunun reddine ilişkin YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait önceki tarihli markalar hakkında açılan hükümsüzlük davalarının Yargıtay tarafından kesin olarak reddedilmiş olması ve bu markaların davalı şirketin aynı sınıftaki marka tescillerinden önceki tarihli olması nedeniyle, davacının bu markalar üzerinde müktesep hakka sahip olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın, davacı markasıyla benzerlik teşkil edip hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının davalı markasından önce tescil edildiği, her iki markanın ortak unsurunun "..." ibaresi olduğu, davacıya ait "..." ibaresini içeren 37. sınıfta tescilli markanın tescil tarihinden önce davalı adına bu sınıfta tescil edilmiş, "..." ibaresini içeren başka bir markanın bulunmadığı ve davacı markalarının kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandığı gözetilerek, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait 35. sınıf mağazacılık hizmeti markası ile davacıya ait 30. sınıf ticaret markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin mağazacılık hizmeti markası başvurusunda hizmete konu malları belirtmemesi sebebiyle, başvurunun davacıya ait 30. sınıf ticaret markalarının kapsadığı ürünlerin teşhir ve satışı hizmetlerini de içereceği ve bu nedenle taraf markaları arasında iltibas tehlikesi oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının şekil markasının, davalının "baydöner+şekil" ibareli markasındaki şekil unsuruna benzer olması nedeniyle, her iki markanın da kapsamında yer alan 35. sınıf 01-05 alt grup hizmetlerde karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı ve davalı markasının bu hizmetler bakımından hükümsüz sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasında yer alan şekil unsurunun davacının şekil markasının aynısı olması ve her iki markanın da 35. sınıfın belirtilen alt gruplarında tescilli olması nedeniyle, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğu ve 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi uyarınca davalı markasının hükümsüzlük şartlarını taşıdığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markaların, 5 yıldan fazla süredir kullanılmadığı iddiasıyla iptaline ilişkin açılan davada, davalının markaları ciddi ve etkin şekilde kullandığı savunmasının kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımının, ticaret unvanı veya işletme adı şeklinde, marka unsuru öne çıkarmayan kullanımlar olduğunun tespit edilmesi ve bu kullanımların ciddi kullanım olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı ve davalıya ait marka tescil başvurusunun, tanınmış markanın itibarına zarar verip vermediği hususunda YİDK kararının iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının tanınmışlığına dair bilirkişi raporunda tanınmışlığın ispatlanamadığı belirtilmiş olup, mahkemenin bu rapora rağmen aksi yönde karar vermesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve davalı marka başvurusunun bir marka ofisi aracılığıyla yapılmış olmasının hukuki bir önem arz etmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Henüz tescil edilmemiş bir markanın hükümsüzlüğü davası açılabileceği iddiasıyla TPE YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında, karşı davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire bozma ilamına karşı direnme kararının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama aşamasında hükümsüzlüğü istenen markanın tescil edilmiş olması ve 6100 sayılı HMK’nın 115/3. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığının giderilmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait "GABRIELE PASINI" ibareli markanın kötüniyetli olarak tescil edilip edilmediği ve bu nedenle hükümsüz sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının yurt dışında tescilli ve uzun süredir kullanılan "GABRIELE PASINI" markasını, davacı tarafından Türkiye'de tescil edilmeden önce kötüniyetle tescil ettirdiğinin, davalının aynı sektörde faaliyet göstermesi ve markayı kullanmaması gibi durumlar da gözetilerek anlaşıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.