Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticari İlişki”
- Uyuşmazlık: Süreli ipotek tesis edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın nitelendirilmesi ve mahkemece davanın bu nitelendirmeye uygun olarak incelenip incelenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel muvazaaya dayalı bir iptal davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, davalı şirket lehine kurulan ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı, davalıların ihmali davranışlarla davacıyı zarara uğrattığı ve davalılar arasında organik bağ bulunduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya karşı açılan, icra takibine yapılan itirazların iptali davalarında, davacıya ait alacağın miktarının tespiti ve davalının itirazlarının geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı ve davacının alacak miktarının davacının ticari defterlerinde kayıtlı tutar ile sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, icra takibinin dayanağı olarak gösterilen fatura ile sınırlı mı yoksa taraflar arasındaki tüm ticari ilişkinin mi incelenmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olması ve alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere dayanılarak araştırma yapılmasının mümkün olmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı şirketin ticari ilişkilerini bozmak amacıyla sektördeki firmalara gönderdiği mektupların haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, oluşturduğu takdirde maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacı şirket hakkında asılsız iddialar içeren mektuplar göndererek, TTK m.55/1-a-1 ve m.55/1-b'de düzenlenen haksız rekabet fiilini gerçekleştirdikleri ve davacı şirketin ticari itibarını zedeleyerek maddi ve manevi zarara uğrattıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalıları maddi ve manevi tazminata mahkum eden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bono hamili aleyhine açılan menfi tespit davasında, bonoyu hamile ciro eden lehtarın hukuki durumunun da etkileneceği gerekçesiyle davacıya lehtar aleyhine dava açmak üzere süre verilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Medeni yargılama hukukunun temel ilkelerinden olan tasarruf ilkesi gereğince davacı, kendi lehine dava açmaya zorlanamayacağından ve davalının takip alacaklısı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak davalının esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirket ile imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında ödendiği iddia edilen paranın iadesi talebiyle açılan alacak davasında, ödemelerin söz konusu sözleşmeye istinaden yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan havale makbuzlarının, ödemelerin davaya konu taşınmaz satış sözleşmesi ile ilgili olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığı ve taraflar arasında başka ticari ilişkilerin de bulunduğu gözetilerek, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya teslim edildiği iddia edilen aydınlatma ürünleri nedeniyle kesilen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında fatura teslimi, faturaya itiraz edilmemesi ve keşif mahallinde ürünlerin bulunması hususlarına dayanarak taraflar arasında akdi ilişki olduğu kabul edilmiş ise de; dosya kapsamındaki deliller ve bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan, akti ilişkinin varlığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği gözetilerek eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, vekaletname ile devrettiği taşınmazın vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ile devrin, taraflar arasında daha önce gerçekleşen benzer işlemler, ticari ilişki ve kredi temini amacıyla yapıldığı, davacının rızası ile gerçekleştiği ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoda bedelin yazı ve rakamla farklı gösterilmesi halinde, 6762 sayılı TTK’nın 588. maddesi hükmü gereğince yazı ile yazılan bedelin esas alınması gerekirken, hayatın olağan akışı ve ticari ilişkinin kapsamı gözetilerek rakamla yazılan bedelin esas alınmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda yazı ile ikiyüzonikii (212) TL, rakamla 212.000 TL bedel belirtilmiş olması nedeniyle, 6762 sayılı TTK 588. maddesi gereğince yazı ile belirtilen bedelin esas alınması gerekse de, taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamı, paranın alım gücü, icra takibinin başlama tarihi ile dava açılma tarihi arasındaki süre ve hayatın olağan akışı birlikte değerlendirilerek, bononun miktarının yazı ile yazılırken “bin” kelimesinin maddi hataya dayalı olarak yazılmadığının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hamiline yazılı çekte imzaya itiraz davasının kabulü halinde, ilk ciranta konumundaki alacaklının takibe koymada ağır kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı, borçlunun daha önce aynı şekilde düzenlenen çekleri itirazsız ödemesi ve bu durumun alacaklıda güven oluşturması, alacaklının takibe koymada ağır kusurlu olmadığını gösterdiğinden, yerel mahkemenin tazminat talebini reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı şirkete devrettiği taşınmazın inançlı işlem nedeniyle devredildiğini, davalının taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescili ile tazminat talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlem iddiasını ispatlayacak yazılı delil veya delil başlangıcı sunamaması ve davalının yemin teklifini usulüne uygun olarak yerine getirmesi gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.