Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticari Şirket”
- Uyuşmazlık: Borçlu şirketin, ticari mümessil tarafından yetkilendirilen ticari vekilin düzenlediği bono ile başlatılan icra takibine yaptığı borca ve imzaya itirazının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari mümessilin, ticari vekil atamaya yetkili olduğu ve vekaletnamede ticari vekilin şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin açıkça bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı, gerekçesi kısmen değiştirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen akaryakıt bayilik sözleşmelerinin uyarlanması, bunun mümkün olmaması halinde feshi istemine ilişkin davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatiflerin TTK 124/1 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca ticaret şirketi ve tacir sayılması, davalı kooperatiflerin faaliyetleri bakımından akaryakıt satım işletmesine sahip bulunmaları ve bu kapsamda bayilik sözleşmeleri yapmaları nedeniyle uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu ve TTK m. 4/1 uyarınca görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin müdürünün, İcra İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde düzenlenen ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketin tacir sayıldığı ve İİK m.44'teki "ticareti terk eden tacir" ibaresinin yalnızca gerçek kişi tacirleri kapsadığına dair bir sınırlama bulunmadığı, dolayısıyla limited şirket müdürünün de bu suçu işleyebileceği ve cezalandırılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına ve dosyanın esas incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, kefil olduğu borçtan dolayı icra takibine başlanmadan önce taşınmazlarını devretmesinin, İcra ve İflas Kanunu'nun 280/4. maddesi kapsamında tasarrufun iptali davasına konu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin bir yatırım şirketi olması ve devredilen taşınmazların ticari işletmesinin önemli bir bölümünü teşkil etmesi nedeniyle, İİK'nın 280/4. maddesindeki kötü niyet karinesi uygulanarak, davalıların bu karineyi çürütmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçundan sanık şirket yetkilileri yerine şirketler hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketlerin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesinde sanık olarak şirketler gösterilse de ek belgelerden şirket yetkililerinin kimliği anlaşılabildiğinden ve İİK m. 345 uyarınca tüzel kişi adına fiili gerçekleştiren şirket yetkilileri hakkında hüküm kurulması gerektiğinden, ayrıca ticareti terk suçunun oluşması için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması yaptırılması ve vergi mükellefiyetinin devam edip etmediğinin araştırılması gerekirken eksik incelemeyle beraat kararı verildiğinden, yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete isnat edilen haksız rekabet eylemi nedeniyle davalı şirkette ticari vekil olan davalı ile davalı şirket yetkilisinin TMK’nın 50/3. maddesi gereğince kişisel sorumluluklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin organı gibi hareket eden ticari vekil ile şirket müdürünün, haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle TMK'nın 50. maddesi gereğince kişisel sorumluluklarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin ticari mümessili tarafından eda edilen yeminin geçerliliği ve mahkemece değerlendirilmesinin gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin ticari mümessili sıfatıyla vekâletnamede verilen geniş yetkiler göz önünde bulundurularak, vekilin HMK 232/2 maddesi gereğince davalı şirketler adına yemin edebileceği ve mahkemenin bu yemini usulüne uygun şekilde değerlendirerek karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin ticari sır niteliğindeki bilgilerini rakibine göndermesi nedeniyle davacı şirketin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı şirkete ait ticari sır niteliğindeki bilgileri rakibine göndermesinin, şirketin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve manevi zarara yol açtığı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların işçilik alacaklarını tahsil edemedikleri şirketin diğer şirketlerle olan ilişkisi nedeniyle, tüzel kişilik perdesinin kaldırılıp kaldırılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin ortaklarının akraba olması, aynı faaliyet alanında bulunmaları ve yeni bir şirket kurarak ticari faaliyetlerine bu şirket üzerinden devam etmeleri, alacaklılara karşı özkaynaklarının yetersiz bırakılması suretiyle hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan bahisle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiği değerlendirilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, katılanların paralarını borsada değerlendirmeleri yönünde telkinde bulunmaları, katılanlar adına yetkili aracı kurum nezdinde hesap açılması, katılanların bu hesaplara para yatırmaları, sözleşme ve müşteri emir formlarındaki imzaların katılanlara ait olması, yetkili kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu'nun sanıkların eylemlerini idari para cezası ile yaptırım altına alması, katılanların hesaplarında bir dönem kâr elde edilmesi, borsalardaki genel düşüş eğiliminin zarara sebep olması, katılanların açtıkları alacak davaları sonucunda zararlarının tazmin edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunun maddi konusunun hareket unsurunu oluşturan hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.