Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticari Dürüstlük İlkesi”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından piyasaya sürülen bir ürün konseptinin, davalı tarafından izinsiz kullanılması nedeniyle eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüz ve haksız rekabet oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu ürünün FSEK kapsamında eser olarak korunamayacağı, ürün ambalajı ve tasarımının kamuya mal olmuş harcıalem bir tasarım olduğu, benzer ürünlerin piyasada uzun süredir mevcut olduğu ve davalının ticari dürüstlük ilkesine uygun davrandığı gözetilerek davacının haksız rekabet iddiasının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla görsel ve işlevsel açıdan benzerlik taşıdığı, bu benzerliğin haksız rekabete yol açtığı, ayrıca davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin de aldatıcı nitelikte olup haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı bayiinin sözleşmede belirlenen asgari alım miktarını karşılamadığı gerekçesiyle sözleşmenin devamı sırasında kâr kaybı talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı bayinin yıllık asgari alım taahhüdüne uymaması durumunda her yıl sonunda çekince koymadan mal vermeye devam ederek davalıda kâr kaybı talebinde bulunulmayacağına dair haklı bir güven oluşturduğu, bu nedenle davacının çelişkili davranış yasağı gereğince kâr kaybı talebinde bulunamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akaryakıt bayilik sözleşmesinde, bayi tarafından kota doldurulamaması sebebiyle, sözleşme süresi boyunca cezai şart uygulanmamışken, sözleşme sonunda cezai şartın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşmenin ilk yılındaki kota ihlali için ihtarname göndermesine rağmen, davalının kotayı dolduramayacağına dair cevabi ihtarnamesine rağmen sözleşmeyi 9 yıl boyunca ifaya devam etmesi ve cezai şartı uygulamaması, davalıda cezai şart hükmünün uygulanmayacağına dair haklı bir güven oluşturduğu, davacının bu davranışının çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu ve dürüstlük kuralı gereği bu talebinin reddi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde yer alan asgari alım taahhüdüne aykırılık nedeniyle cezai şart talebinin, davacının sözleşme süresince bu hükme dayanmaktan imtina etmesi nedeniyle reddedilmesi üzerine, bu durumun davalıda haklı bir güven oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sözleşmenin ilk yılındaki eksik alıma itiraz etmesine rağmen, davalının bu hükmün yerine getirilemeyeceği yönündeki cevabına rağmen, sözleşmeyi feshetmeyip 9 yıl boyunca cezai şart talebinde bulunmadan ticari ilişkiye devam etmesi, davalıda cezai şart hükmünün uygulanmayacağı konusunda haklı bir güven oluşturduğu ve davacının bu tutumuyla çelişen bir davranışta bulunmasının hukuken korunamayacağı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı bayinin, bayilik sözleşmesi süresince eksik LPG alımı nedeniyle, sözleşme eki satış taahhütnamesinde öngörülen cezai şartı ödeyip ödemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, bayinin sözleşme süresince eksik alımlarına rağmen eksik alıma ilişkin herhangi bir ihtarname göndermeyip, bayilik ilişkisini devam ettirmesi ve ürün bedellerini ihtirazı kayıt koymadan kabul etmesiyle cezai şart hükmünden zımnen feragat ettiği ve bu durumun davalı bayide haklı bir güven oluşturduğu, davacının bu tutumuyla çelişen şekilde sözleşme sonunda cezai şart istemesinin çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının "İNTELTEK" ibareli ticaret unvanını kullanmasına karşı, davacı tarafından gönderilen ihtarnameler ve açılan dava arasındaki süre dikkate alındığında sessiz kalma yoluyla hak kaybının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının ticaret unvanının tescilinden itibaren yaklaşık altı yıl sonra ihtarname göndermesi ve ihtarnamelerden sonra makul süre içinde dava açmaması, davacının ticaret unvanının terkini davasında sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı ajansın onayı olmadan yapılan sarf malzemesi artışları nedeniyle davacının hakediş bedellerinin ödenmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ajansın, ziyaretçi sayısındaki artışa bağlı olarak gerçekleşen ve hizmetin kesintiye uğramaması için yapılan sarf malzemesi artışlarına itiraz etmeyerek hizmetten faydalanmasının ve daha önceki benzer hakedişleri ödemiş olmasının, davacının hakediş taleplerinin reddini haklı kılmadığı, davalının tutumunun dürüstlük kuralına ve ahde vefa ilkesine aykırı olduğu ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kâr paylı karma hayat sigortası poliçesinde ödenecek tazminat miktarının, sözleşmenin imzalanmasından itibaren geçen süre de gözetildiğinde, uyarlanarak belirlenip belirlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı sigorta şirketinin, sözleşme öncesi ve sözleşme süresince dürüstlük kuralından kaynaklanan koruma yükümlülüklerini ihlal etmesi, davacıda poliçenin kâr paylı olması ve tazminatın enflasyon karşısında erimeyeceği yönünde haklı bir güven oluşturması ve davacının bu güvene dayanarak 30 yıl boyunca primlerini ödemesi gözetilerek tazminat miktarının uyarlanabileceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının belirlenmesi hususunun Özel Daire tarafından incelenmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin, değişen ekonomik koşullar ve artan kira bedeli nedeniyle uyarlanması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ahde vefa ilkesi gereğince, tacir olan kiracının sözleşmede öngörülen enflasyon oranındaki kira artış hükmüne bağlı olduğu, rekabet artışı ve tüketici davranışlarındaki değişikliklerin kiracı tarafından üstlenilmesi gereken ticari riskler kapsamında bulunduğu ve yargılama aşamasında ortaya çıkan salgın hastalık durumunun kira sözleşmesinin yapıldığı tarihte öngörülebilir olmadığı gözetilerek, kira sözleşmesinin uyarlanması talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.