Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticari Hizmet Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eser sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme konusu güvenlik sisteminin mülkiyetinin davalıda kalması, sözleşmenin sona ermesi halinde sistemin davalıya iade edilmesi ve davacının edimin ayıplı ifasına ilişkin talepte bulunması gözetilerek, sözleşmenin hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesine bağlı olarak düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde, sadece işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet yasağı sözleşmesinin, hizmet sözleşmesinden ayrı bir metin olarak düzenlense dahi, hizmet sözleşmesinin eki/devamı niteliğinde olduğu ve bu nedenle, sözleşmede sadece işçi aleyhine öngörülen cezai şart hükmünün, Türk Borçlar Kanunu'nun 420/1. maddesi gereğince geçersiz olduğu gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Orman envalinin kesimi, sürütme ve taşıma işlerine ilişkin sözleşme kapsamında vefat eden davacı murisinin hizmet akdine mi yoksa eser sözleşmesine mi tabi olarak çalıştığı ve buna bağlı olarak vefatının iş kazası sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı murisinin kooperatif üyesi orman köylülerinin kendi aralarında yaptığı görev dağılımına ilişkin kura gereğince kendi traktörü ile çalışması, zaman ve bağımlılık unsurlarının bulunmaması nedeniyle eser sözleşmesi kapsamında çalıştığını gösterdiğinden, vefatının iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ile ölen arasında hizmet sözleşmesi mi yoksa eser sözleşmesi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak sanığın taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, belirli bir süre çalışma yerine bir sonucun meydana getirilmesini amaçlayan ve bağımsız bir varlığın değiştirilmesi, işlenmesi veya biçimlendirilmesi hususunda yükleniciye serbesti tanıyan bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, hizmet sözleşmesinin ayırt edici unsurları olan ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarının bulunmadığı, iş güvenliği yükümlülüğünün işverene değil yükleniciye ait olduğu ve sanığın iş güvenliği mevzuatına aykırı bir fiilinin tespit edilemediği gözetilerek, sanığın taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan beraatine ve yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi, yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen kendi performansına bağlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun bulunmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davacı ile davalı arasındaki ilişkiyi satış sözleşmesi kaynaklı olarak kabul eden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ile ölen arasında hizmet sözleşmesi mi yoksa eser sözleşmesi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak sanığın taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile ölen arasındaki ilişkinin, işin belirli bir süreye bağlı olmayıp sonuca dayalı olması, bağımsız bir varlığın değiştirilmesinin amaçlanması ve hizmet sözleşmesinin unsurları olan ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarının bulunmaması sebebiyle eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu nedenle de iş güvenliği mevzuatına göre işveren sıfatıyla sorumlu olmayan sanığın eyleminde taksir unsurunun bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ile yaptığı hizmet sözleşmesi kapsamında verdiği iddia edilen ekstra hizmetlere ilişkin alacağın tespiti ve ödenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan ve ekstra hizmetlere ilişkin olduğu iddia edilen belgelerdeki imzaların davalı şirketin ticari temsilcisine ait olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması, imzaların gerçekliğinin tespiti halinde belgelerde yer alan bedellerin esas alınması, aksi halde vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca hizmet bedellerinin tespiti gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından düzenlenen ve davalı tarafından ticari defterlerine kaydedilmeden iade edilen faturalara konu hizmetin sunulup sunulmadığına ilişkin ispat yükünün hangi tarafta olduğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, hizmetin sunulduğuna dair ispat yükünün satıcıda olduğu ve davalının hizmetin hiç veya gereği gibi sunulmadığına dair savunması karşısında, davacının hizmetin sunulduğunu ispatlaması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Düğün fotoğraflarının teslim edilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tüketici mahkemesi mi yoksa genel mahkeme mi olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, nikah salonu hizmeti yanında fotoğraf çekimi gibi eser sözleşmesi hükümlerini de içeren karma nitelikte bir sözleşme olduğu, ancak uyuşmazlığın fotoğraf çekim yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklandığı ve bu kısmın eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, ayrıca dava ve sözleşme tarihlerinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un eser sözleşmelerini kapsamına almadığı gözetilerek, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmasının söz konusu olmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen davacının kişisel beceri ve tercihlerine bağlı olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkide iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun mevcut olmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 31.10.2008-10.01.2010 tarihleri arasında davacı ile davalı arasında hizmet akdi mi yoksa kira sözleşmesi mi bulunduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunsa dahi, fiili durumun hizmet akdine dayalı çalışma olabileceği, bu hususun tespiti için ekonomik riskin kime ait olduğunun ve davacının işverene bağımlı çalışıp çalışmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki sözleşmenin hizmet sözleşmesi mi yoksa satıcılık sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin birden fazla sözleşme türüne ait unsurlar içermesine rağmen, tarafların beyanları ve sözleşme hükümlerinin bütün olarak değerlendirilmesiyle hizmet sözleşmesi niteliğinde olmadığı, ağırlıklı olarak satıcılık sözleşmesi hükümleri içerdiği ve bu nedenle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararında direnmesi bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.