Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Toprak Muhafaza”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve davalı tarafından zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın eğiminin %12'yi aşması nedeniyle orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı, eski tarihli memleket haritasında çalılık olarak görüldüğü, bu nedenle 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1/J maddesi kapsamı dışında kaldığı ve davalı tarafından zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve Hazine'nin davaya taraf olup olmaması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın orman vasfında olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, 2/B uygulamasına itiraz niteliği kazanması sebebiyle Hazine'nin davaya taraf edilmesi gerektiği, taşınmazın orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyıp taşımadığı hususunda sadece eğimin değil diğer kriterlerin de değerlendirilmesi gerektiği ve 2/B kapsamının belirlenmesinde 31.12.1981 tarihinden önceki durumun tespitinin gerekliliği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Seri bazda yapılan orman kadastrosunda tahdit dışı bırakılan taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı ve davacının zilyetliğinin tapu edinimi için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu yerde seri bazda orman kadastrosu yapıldığı, taşınmazın eğiminin %12'nin üzerinde olduğu ve öncesinin çalılık vasfında olduğundan orman sayılan yerlerden olduğu, orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin geçmemiş olması ve bu durumda davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan ve tapu kaydı bulunan bir taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşen orman kadastrosu ile taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı, 1988 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2B çalışmalarına karşı açılan davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait 756 parsel numaralı taşınmazın orman kadastrosu ile orman sınırları içine alınmasına yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1. maddesinin (j) bendi ve Funda ve Makilik Sahaların Tespiti Talimatnamesi'nin 6. maddesinin (D) bendi uyarınca, taşınmazın %15 eğime sahip, funda ve maki bitkileriyle kaplı olması nedeniyle toprak muhafaza karakteri taşıdığı ve bu nedenle orman sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikali iddia edilen eski çiftlik tapu kayıtlarına dayanılarak açılan kadastro tespitine itiraz davasında, tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacının zilyetliğinin niteliği, taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı ve önceki zilyetlerin taşınmazı bir insan ömrünü aşan süredir malik sıfatıyla kullandıkları, bu zilyetliğin Medeni Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığı, taşınmazın orman vasfında olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisap edilebilir nitelikte olduğu gözetilerek, davacı zilyet lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından ileri sürülen zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescili talebiyle açılan davada, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, dava konusu taşınmazın tapuya tescilinden itibaren geçmiş olması ve davacının da tescil öncesi zilyetliğe dayanması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ve asli müdahilin, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetlikleri nedeniyle tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 1948 yılında yapılan orman tahdidi çalışmasında orman sınırları dışında kaldığının tespit edilmesi ve bu nedenle zilyetlikle kazanıma elverişli bir yer olduğunun anlaşılması, davacı ve asli müdahilin zilyetlik iddialarının ve imar ihya faaliyetlerinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayanılarak tapusuz taşınmazın adına tescili istenmesine karşı, Hazine'nin mülkiyet iddiasında bulunması nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın eski tarihli hava fotoğrafları, haritalar ve bilirkişi raporlarına göre çalılık vasfında olduğu, eğimli arazinin ihya edilmiş olsa dahi orman sayılan yerlerden olduğu ve davacının zilyetliğinin malik sıfatıyla olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.