Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Toprak Sınırlaması”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve yol olarak belirlenen taşınmazın zilyetlikle kazanımı nedeniyle davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar yararına zilyetlikle edinim şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yasal ilanların yapılmaması, davacıların başka taşınmaz edindiklerinin araştırılmaması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca edinilen toprak miktarının belirlenerek yasal sınırlamaların gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1. Derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli taşınmazın kadastro tespitine, davacılar tarafından tapu kaydı, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 1. derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği, ancak tapu kaydı ile ediniminin mümkün olduğu, bu nedenle tapu kaydının kapsamının belirlenmesi ve buna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tapu tescili isteminin reddine ilişkin kararın temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın imar planı kapsamında olması nedeniyle, taşınmazın imar planına alındığı tarihten önceki 20 yıllık dönemde davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki miktar sınırlamasının davacı ve mirasçılarının senetsiz kazanımları açısından gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İştirak halinde mülkiyetteki taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesi istemiyle açılan davada, dava dışı ortakların da olması nedeniyle davanın görülebilirlik koşulunun oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İştirak halinde mülkiyette, dava açılabilmesi için tüm ortakların davaya dahil edilmesi veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerektiği, aksi halde davanın görülebilirlik koşulunun oluşmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği ve iktisap koşullarının davacılar yararına oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın, Hazine adına tescil edilmemiş olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilebilir nitelikte olduğu, ancak davacılar tarafından ileri sürülen zilyetliğin başlangıç, süre ve niteliğinin belirsiz olması, miras bırakanın akıl hastalığı nedeniyle zilyetliği sürdürüp sürdürmediğinin araştırılmamış olması ve yirmi yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığı hususunda tereddüt bulunması nedeniyle, yerel mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, üzerinde zilyet olduklarını iddia ettikleri taşınmazın Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın kadim mera olmadığı ve davacıların zilyetlik şartlarını taşıdıkları gözetilerek davanın kabulüne ve davacılar adına tescile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmazın zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın niteliği, kullanım durumu ve zilyetliğin şekli ve süresi hususlarında yeterli araştırma yapmadan, çelişkili bilirkişi raporlarını gidermeden ve hava fotoğraflarını incelemeden hüküm kurması, ayrıca kesinleşmiş bir hükmün sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi ihya yoluyla zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığına ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinin uygulanabilirliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, taşınmazın niteliği, zilyetliğin şekli ve süresi, ihyanın ne zaman tamamlandığı, imar planı kapsamında olup olmadığı gibi hususlar yeterince araştırılmadığı, yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devam edildiği ve eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedeniyle açılan tazminat davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme ortaklık payı kesintisinin, İmar Kanunu'nun 18. maddesinde idareye tanınan yetkiye dayanılarak tek taraflı olarak tesis edilen ve mülkiyeti sona erdiren bir idari işlem olması ve idarenin bu eyleminden kaynaklanan tazminat davalarında adli yargının görevli olması gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.