Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulüne Uygun Takip”
- Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davasında, ihalenin yapıldığı icra takibine esas teşkil eden borç ilişkisinin ve takibin usulüne uygunluğunun araştırılıp araştırılmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davalarında, tescilin dayanağını oluşturan icra takibine esas teşkil eden borç ilişkisinin gerçekliği, takibin usulüne uygunluğu ve davalıların usulsüz davranışlarının incelenmesi gerektiği, ihalenin feshine ilişkin icra mahkemesi kararının maddi anlamda kesin hüküm oluşturmadığı ve bu nedenle genel mahkemede tapu iptal ve tescil davası açılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde ödeme emrindeki alacak miktarının takip talebindeki miktardan düşük yazılmasının icra dairesinin hatasından kaynaklanan maddi hata olarak kabul edilip işin esasının incelenmesi gerektiği, yoksa dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedilmesi gerektiği hususunda ihtilâf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmesi gerekliliği, icra dairesince yapılan maddi hataların şikayet yoluyla düzeltilebileceği ve davalı tarafın tutarsızlığı da gözetilerek dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, ayrıca yargılamanın uzun süre devam etmesinin usul ekonomisine aykırı olduğu değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, icra takibinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi nedeniyle usulüne uygun takip şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinde yabancı para cinsinden alacağın Türk Lirası karşılığının takip talebinde ve ödeme emrinde gösterilmesinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58/3 ve 60/1. maddeleri uyarınca zorunlu olduğu, bu şartın yerine getirilmemesi sebebiyle usulüne uygun bir icra takibinden bahsedilemeyeceği ve itirazın iptali davasının özel dava şartı yokluğundan reddolması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, yetkisizlik kararı verilen mahkemenin dosyasının nakledildiği icra dairesinden yapılan takibin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 50. maddesi, HMK ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, işçilik alacakları için yetkili icra dairesinin davalının yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer olabileceği, davacının yetkisiz icra dairesinde başlattığı takibi, davalının itirazı üzerine yetkili icra dairesine nakletmesinin ve yetkili icra dairesince yeni ödeme emri gönderilmesinin usulüne uygun olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması halinde, icra ceza mahkemesinin bunu re'sen dikkate alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticareti usulüne aykırı terk suçunda alacaklının şikayet hakkının doğması için icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra ceza mahkemelerinin şikayetin usulüne uygun olup olmadığını denetlemek zorunda olduğu ve bu kapsamda ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü re'sen göz önünde bulundurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından davalı borçlunun usulüne uygun olarak temerrüde düşürülüp düşürülmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında İİK'nın 68/b maddesi kapsamında değerlendirme yapılmış olmasına rağmen, Özel Daire bozma ilamında aynı maddenin açıkça belirtilerek incelenmesi gerektiği vurgulandığından, mahkemenin direnme kararında bu maddeye atıfta bulunarak hüküm kurması yeni bir hüküm niteliğinde sayılarak, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipten kaynaklanan iflas kararına karşı yapılan temyizde, takip çevirme işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, takip çevirme işleminin usulüne uygun yapılmadığı ve ilanın hatalı olduğu yönündeki temyiz itirazlarının, dosyadaki bilgi ve belgeler ile yasal düzenlemeler uyarınca kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı değerlendirilerek, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyesinin, birikmiş aidat borcu nedeniyle başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptali davasında, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı ve yeni Türk Borçlar Kanunu’nun faiz oranlarını sınırlayan hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İcra dairelerinin yetkisinin kesin yetki niteliğinde olmadığı ve yetkisine itiraz edilmeyen icra takibinin usulüne uygun olduğu, ayrıca yeni Türk Borçlar Kanunu'nun faiz sınırlamasına ilişkin hükmünün derdest davalarda da uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ödünç sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında, icra takibinden önce ödünç verenin borçluya iade talebinde bulunup altı hafta bekleme şartının yerine getirilip getirilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ödünç para talebini icra takibinden önce davalıya ilettiğini ispatlayamaması ve kanunen öngörülen altı haftalık sürenin geçmesine rağmen iade talebinde bulunduğuna dair herhangi bir bilgi veya delil sunmaması sebebiyle, usulüne uygun bir icra takibi olmadığı gözetilerek, davanın reddine ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhtiyari dava arkadaşlarının aynı ilamdaki ayrı ayrı alacak kalemleri için birden fazla icra takibi başlatmasının icra usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyari dava arkadaşlığında, aynı ilamda her bir davacı için ayrı ayrı hükmedilen alacak kalemlerinin, her bir davacı tarafından ayrı ayrı takibe konulmasının icra usul ekonomisine aykırı olmadığı ve usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin takibi iptal kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz açık artırma ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İhale alıcısına, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı ve borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin, Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bilinen en son adresine normal yolla tebliğ edilmesi gerekirken, usulsüz bir şekilde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun tebligat yapılması için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.