Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uyarı Görevi”
- Uyuşmazlık: Hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle birleştirilen dosyalardan birinde verilen kararın, diğer dosyadaki kararın temyiz incelemesine tabi olması nedeniyle doğrudan temyiz incelemesine tabi tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen kararlar bakımından hemen ve derhal uygulama ilkesi gereğince CMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle bağlantılı dosyalardan biri hakkında verilen kararın da bölge adliye mahkemesinde istinaf yoluna tabi olduğu gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve dosyanın istinaf incelemesi için bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüklenici ile iş sahibi arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan kesin teminat mektubu, nakdi teminat ve ayıplı işlerin giderim bedeline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin, iş sahibinin verdiği projeye uygun imalat yapmasına rağmen, projenin söz konusu işyeri için uygun olmadığını ve işin gereği gibi yapılmasına elverişli olmadığını iş sahibine bildirme yükümlülüğünü (uyarı görevini) yerine getirmediği ve iş sahibinin de iksa sisteminin yapımında kusurlu olduğu gözetilerek, mahkemenin, kusur oranlarını ve ayıplı işlerin giderim bedelini belirlemeden hüküm kurması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi'nin duruşmasına Cumhuriyet savcısının katılmadığı davalarda verilen hükme karşı, savcının yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verilmiş kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde savcıların duruşmalara katılmadığı dönemde verilen kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularında 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği ve bu maddenin de tefhim tarihinden itibaren bir aylık temyiz süresi öngördüğü gözetilerek, savcının temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlar bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılmadığı asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk mahkemesi sıfatıyla asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı Cumhuriyet savcısının yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza ve çocuk mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevinden çıkarılan davalıya, çıkarma tarihinden sonraki döneme ait ödenen maaşın geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, 375 sayılı KHK'nin geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılması sebebiyle, çıkarılma tarihinden sonraki döneme ait ödenen maaşın geri alınması talebinin, 375 sayılı KHK'da ödenen maaşların geri alınacağına dair özel bir hüküm bulunmaması ve sebepsiz zenginleşme hükümleri dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro mahkemesinin, kullanım kadastrosu çalışması yapılmayan taşınmazla ilgili zilyetlik tespiti ve zilyetlik şerhi verilmesi istemine ilişkin davada görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili davalarda kadastro mahkemelerinin değil, genel mahkemelerin görevli olduğu ve Asliye Hukuk Mahkemesinin daha önce verdiği görevsizlik kararının kesinleştiği gözetilerek, Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı, duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemeleri kurulmadan önceki kararlar için 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesi kararlarını temyiz süresinin ise 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, savcının temyiz isteminin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi'nin duruşmasına katılmayan Cumhuriyet savcısının, yokluğunda verilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlar bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalara Cumhuriyet savcısının katılmadığı durumlarda, savcının temyiz süresinin belirlenmesinde 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği, bu maddeye göre de temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlanarak babasının velayeti altına bırakılan ergin çocuğun bakımevine yerleştirilmesi için vasisine izin verilmesi isteminin hangi mahkemenin görevine girdiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlanan ergin çocukların velayet altında bırakılmaları ve bu konudaki uyuşmazlıkların 4721 sayılı TMK ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun uyarınca Aile Mahkemelerinin görevine girmesi gözetilerek, uyuşmazlığın çözümlenmesinde görevli mahkemenin İstanbul Anadolu 23. Aile Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin itirazın reddinde, aynı hâkimin görev alıp almaması hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 23/3. maddesi uyarınca, yargılamanın yenilenmesi halinde önceki yargılamada görev yapan hâkimin aynı işte görev alamayacağı gözetilerek, mahkûmiyet hükmünü veren hâkimin aynı zamanda yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararı da vermesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sonucu başka bir kuruma nakledilen kapsam dışı işçinin maaş nakil ilmuhaberinde, çalıştığı dönemde aldığı ikramiyenin de gösterilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun Ek 29. maddesinde, özelleştirilen ... A.Ş.’deki işçilerin nakillerine ilişkin özel bir düzenleme getirildiği, bu düzenlemeye göre davacının kamuya geçiş hakkını saklı tutarak imzaladığı sözleşme kapsamında aldığı ikramiyenin, ... Başkanlığına bildirilen ücrete dahil edilmesi yönünde bir düzenleme bulunmadığı, 4046 sayılı Kanun'un 22/5. maddesinin davacı hakkında uygulanamayacağı ve ikramiyenin maaş nakil ilmuhaberindeki ücrete eklenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.