Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uyarlama Yargılaması”
- Uyuşmazlık: Temyiz denetiminden geçerek kesinleşmiş hükümlere yönelik olarak yapılan uyarlama yargılaması üzerine verilen kararların, temyiz mi yoksa istinaf kanun yolu denetimine mi tabi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesindeki istisnai hükmün, kıyas yoluyla uyarlama kararlarına uygulanmasının mümkün olmadığı, uyarlama kararlarının infaza ilişkin tali bir karar niteliğinde olduğu ve kesin hükmün otoritesini sarsmadığı, ancak Yargıtay denetiminden geçen ilk hükme istinaf incelemesinin uygulanmasının denetim hiyerarşisine aykırı olduğu ve davanın makul sürede sonuçlandırılması ilkesine de ters düşeceği gözetilerek, uyarlama kararlarının temyiz yoluna tabi olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün infazı sırasında 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen kararın hangi kanun yoluna tabi olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama kararı verilen suçlardan nitelikli yağma suçuna ilişkin hükmün daha önce Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olması, nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin hükmün ise Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşmiş olması gözetilerek, uyarlama kararının nitelikli yağma suçu yönünden temyiz, nitelikli hırsızlık suçu yönünden ise istinaf kanun yoluna tabi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükümle ilgili yapılan uyarlama yargılaması sonucunda kurulan hükmün hangi kanun yoluna tabi olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesinden önce kesinleşmiş bir hükme, hem 6831 sayılı Kanun'daki değişiklik hem de 5237 sayılı TCK hükümleri uygulanarak yapılan uyarlama yargılaması sonucunda verilen hükmün, 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesi gereğince temyiz kanun yoluna tabi olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş, Özel Daire'nin iade kararı kaldırılmış ve dosya esastan incelenmek üzere Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılaması sonucunda verilen hükmün zorunlu müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, hükümlünün müdafinin temyiz talebine muvafakatının olup olmadığı ve bu kapsamda hükümlünün temyizden haberdar edilerek muvafakatının sorulup sorulmaması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, kendisine zorunlu müdafi atandığından ve müdafi tarafından hükmün temyiz edildiğinden haberdar olmadığı, bu konudaki iradesinin de dosya kapsamından anlaşılamadığı durumlarda hükmün veya temyiz dilekçesinin sanığa tebliğinin adil yargılanma hakkının gereği olduğu, uyarlama yargılamasında kazanılmış hak ilkesinin uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu nedenle hükümlünün müdafinin temyiz talebine muvafakat edip etmediğinin sorulması gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne ve dosyanın Yargıtay 13. Ceza Dairesine tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle verilen mahkûmiyet hükmünün itiraz mı yoksa temyiz yoluyla mı denetlenmesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde değişiklik yapan 5560 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle verilen mahkumiyet kararının, 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesi kapsamında bir uyarlama kararı niteliğinde olduğu ve bu tür kararlara karşı 5275 sayılı Kanun'un 101/3. maddesi uyarınca itiraz yoluna başvurulabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa atılı nitelikli görevi yaptırmamak için direnme suçunun uzlaştırmaya tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına neden olan hakaret ve mala zarar verme suçlarından mala zarar verme suçunun sonradan uzlaştırma kapsamına alınması ve birlikte işlenen basit hakaret suçunda da uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel kalmaması nedeniyle, sanık lehine olan yasa değişikliği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrüre esas alınan hırsızlık suçundan kurulan hükmün kesinleşmesinden sonra suçun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle bu hususta uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılmasına gerek olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uzlaştırmanın fail ile devlet arasında ceza ilişkisini sona erdiren bir ceza hukuku kurumu olduğu ve tekerrüre esas alınan hırsızlık suçunun sonradan uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle, bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılarak tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz denetiminden geçerek kesinleşmiş hükümlerin, 5237 sayılı TCK’nın yürürlüğe girmesi nedeniyle yapılan uyarlama yargılamasında açıklanmalarının geri bırakılmasını müteakip başka bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmaları durumunda verilen kararların temyiz mi yoksa istinaf kanun yolu denetimine mi tabi olduğu hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 7165 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307/3. maddesindeki düzenleme ve kesin hükmün otoritesinin devamı ilkesi gözetilerek uyarlama kararı sonrası verilen hükmün temyiz yoluna tabi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlü hakkında yapılan uyarlama yargılamasında 5237 sayılı TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca belirlenen ceza miktarının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama yargılaması sonucunda verilen hükmün, Anayasa’nın 141. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen biçimde yasal ve yeterli gerekçe içermediği, suçun oluştuğu kabul edilen eylemin ne olduğuna, hangi maddi ve hukuki gerekçelerle hukuki nitelendirmesinin yapıldığına, haksız tahrik nedeni ve indirim oranına dair bir açıklamada bulunulmadığı ve 5237 sayılı TCK ile 765 sayılı mülga TCK’nın olayla ilgili tüm hükümlerinin Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde uygulanıp ortaya çıkan sonuçların karşılaştırılmasının yapılmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılamasında, 5237 sayılı TCK'nın lehe hükümlerinin uygulanması durumunda, aynı Kanun'un mükerrirlere özgü infaz rejimi ve mahsuba ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan ve aleyhe olan 5237 sayılı TCK'nın mükerrirlere özgü infaz rejimine ilişkin 58/7. maddesinin ve mahsuba ilişkin 63. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının, infazda karışıklık ve hak kaybına neden olabileceği gözetilerek, 58/7. maddesinin uygulanamayacağı, 63. maddesinin ise uygulanması gerektiği yönünde düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyarlama talebinin reddine ilişkin kararın itiraz mı yoksa temyiz yoluna mı tabi olduğu ve kanun yolunda yanıltılan hükümlünün dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabul edilip, Özel Dairece temyiz incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama talebinin reddine ilişkin kararın temyiz yoluna tabi olduğu ve kanun yolunda yanıltılan hükümlünün itiraz dilekçesinin temyiz iradesi taşıdığı ancak Özel Dairece uyarlama talebinin reddine ilişkin karara yönelik temyiz incelemesi yapılmadığından, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.