Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uzak Atış Mesafesi”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli kasten öldürme, nitelikli yağma ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından eksik araştırmayla mahkûmiyet hükümleri kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün elinde atış artığı bulunması, sanığın olay sonrası davranışları, maktulün parasıyla ilgili çelişkili beyanları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, dosya kapsamı itibarıyla sanığın maktulü öldürdüğü ve parasını aldığı sabit görülerek, eksik araştırma iddialarının reddine ve yerel mahkeme ile özel daire kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin kasten öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu hususunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile 1. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışlarının, maktulü öldürmeye yönelik bir kastla hareket ettiklerini gösterdiği, özellikle maktulün hayati bölgelerine ateş edilmesi ve olay sonrasında yardım veya ihbarda bulunmaksızın kaçmaları gibi olgular değerlendirilerek eylemlerinin TCK'nın 81. maddesinde düzenlenen kasten öldürme suçunu oluşturduğu kanaatine varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen hükümde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve oğlunun, maktulün sanığa saldırdığı yönündeki iddialarının, maktulün eşinin aksine beyanları, uzmanlık raporunda atışların uzak mesafeden yapıldığının tespiti ve sanığın yaralanmasının olaydan önce meydana geldiğine dair rapor doğrultusunda soyut kaldığı ve bu nedenle sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs (altı kez) ve 6136 sayılı Kanun'un 13/2. maddesine muhalefet suçlarından beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine uyuşmazlık, atılı suçların sanık tarafından işlenip işlenmediğinin tespitine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi çalıştığı yerden ayrılıp olay anında orada olmadığına dair tanık beyanlarının bulunmaması, olay yerinde yaralı halde ele geçirilmesi, olay yerinde sanığa ait kan ve silah artıklarının bulunması, çelişkili ve olayın gelişimini ikna edici biçimde açıklayamayan savunmaları ve dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirilerek sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken beraatine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın av tüfeğiyle tek atışta bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaraladığı olayda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı ve olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın en üst hadden tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlattığı kavgada maktulün aşırı bir tepki vermediği ve tahrik koşullarının oluşmadığı, tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtimanın oluştuğu ve bu nedenle olası kastla yaralama suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği, haksız tahrik hükümlerinin yersiz uygulandığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün sanıklardan birini olaydan üç ay önce tabancayla yaraladığının tespit edilmesi ve sanıkların bu haksız fiilin doğurduğu öfkeyle maktulü öldürdüklerinin anlaşılması üzerine, TCK’nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların hareket halindeki bir araca uzun namlulu silahla çok sayıda atış yapması sonucu araçta bulunan ve hedef alınmayan bir kişinin ölümü ile yaralanmayan diğer kişilere yönelik eylemlerinin olası kasıt mı yoksa doğrudan kast mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların husumetli oldukları aileye ait araca çok sayıda atış yapmaları, hedef seçme imkanlarının olmaması ve araçta bulunan herkesin zarar görebileceğinin öngörülebilir olması nedeniyle sanıkların eylemlerinin doğrudan kast ile işlendiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten öldürme suçunu doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işlediğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı silahın niteliği, atış mesafesi ve maktulü hedef alarak ateş etmesi gibi hususlar gözetilerek, sanığın eyleminin sonucunu bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, dolayısıyla eylemin olası kastla değil doğrudan kastla işlendiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eşini kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun, yerel mahkemece verilen direnme kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eşiyle yaşadığı tartışma, aileler arası husumet, olayda kullanılan tüfekte parmak izi olmaması gibi hususlar şüphe yaratsa da, olayın tanığı bulunmaması, olay yerinde dağınıklık ve kan izi olmaması, maktulede atış artığı bulunması, atışın yakın mesafeden yapılmış olması, Adli Tıp raporu ve bilirkişi raporunda yaranın maktule tarafından oluşturulmasının mümkün olduğunun belirtilmesi ve sanığın suçu reddeden beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suçu işlediğine dair şüphenin sanık yararına yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı ateş açılması sonucu meydana gelen yaralama olayında, sanıkların eylemlerinin kasten öldürme suçuna mı yoksa kasten yaralama suçuna mı teşebbüs teşkil ettiği, haksız tahrik ve meşru savunma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın, husumetli olduğu mağdur ...’a doğrudan hedef alarak sekiz el ateş etmesi, mermilerin isabet ettiği yerler ve olaydaki diğer unsurlar değerlendirilerek eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüs oluşturduğu, ancak karşılıklı çatışma şeklinde gerçekleşen olayda ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği, sanık ...’ın ise meşru savunma hükümlerinden faydalanamayacağı, eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüs teşkil ettiği ve hakkında da haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık B.. Y..’in katılan E.. B..’a yönelik eyleminin niteliği ile sanık R.. Y..’in diğer sanıkların maktule ve katılan E.. B..’a yönelik eylemlerine iştirak edip etmediği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık B.. Y.’nin katılan E.. B.’a yönelik eyleminin husumet, kullanılan silahın niteliği ve hayati bölgelere isabet gibi unsurlar gözetilerek teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçu olarak nitelendirilmesi gerektiği, sanık R.. Y.’nin ise diğer sanığın maktule yönelik eylemine yardım etmek suretiyle iştirak ettiği ancak katılana yönelik eyleme iştirak iradesinin bulunmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin sanık B.. Y. hakkında kasten yaralama suçundan verdiği mahkumiyet hükmü ile sanık R.. Y. hakkında her iki eylemden dolayı verdiği beraat hükümlerinin bozulmasına, sanık R.. Y. hakkında katılana yönelik eylemden dolayı verilen beraat hükmünün ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü öldürme eylemini tasarlayarak işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar ile maktul arasında uzun süredir husumet bulunması, sanıkların olaydan önce maktulün öldürülmesi için çeşitli girişimlerde bulunmuş olmaları, olay günü maktulü araziye çağırarak planlı bir şekilde öldürmeleri, sanık ...’in diğer sanık ...’e “hadi” diyerek talimat vermesi ve sanık ...’in bu talimatı derhal yerine getirmesi gibi olgular birlikte değerlendirilerek sanıkların eylemlerini tasarlayarak işledikleri kabul edildiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.