Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vadeden Sonra Ciro”
- Uyuşmazlık: Vadeden sonra ciro edilen bir bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine, borçluların bono ile ilgili sözleşmeye dayanarak itiraz etmelerinin ve imzaya itiraz etmelerinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Bonodaki cironun vadeden önce yapıldığına dair kanuni karinenin davacılar tarafından çürütülememesi ve davalı takip alacaklısının sözleşme ilişkisi dışında bir üçüncü kişi olması sebebiyle, davacıların sözleşmeye dayanarak itirazlarının kabul edilemeyeceği, ancak imzaya itirazlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı bonolardaki cironun protestodan önce mi yoksa sonra mı yapıldığı ve bu ciro ile alacaklının yetkili hamil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonolardaki cironun protestodan sonra yapılmış olması ve bu nedenle Türk Ticaret Kanunu'nun 620. maddesi uyarınca alacağın temliki hükmünde olması, dolayısıyla alacaklıya yetkili hamil sıfatı kazandırması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zamanaşımına uğramış bir bono nedeniyle, keşidecinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımına uğramış bono için mülga 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesi ile 6102 sayılı TTK'nın 732. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, keşidecinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu tutulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üzerinde "teminat" kaydı bulunan bonoların ciro yoluyla devralan hamilin iyi niyetli olup olmadığı ve borçlunun bu hamile karşı kişisel def'ileri ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonolar üzerinde sadece "teminat" kaydı bulunması ve neyin teminatı olduğunun belirtilmemesi, bonoların mücerretlik vasfını ortadan kaldırmadığı ve ciro edilmesine engel teşkil etmediği, ayrıca ciro yoluyla bonoları devralan hamilin kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle, borçlunun kişisel def'ilerini hamile karşı ileri süremeyeceği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı takipte, protestodan sonra yapılan cironun alacağın temliki hükmünde olup olmadığı ve yerel mahkemenin bozma ilamından sonra yeni delil toplamasının direnme kararına etkisinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararından sonra yeni deliller toplayarak verdiği kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu ve gerçek bir direnme kararı sayılamayacağı gözetilerek, dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinin dayanağı senedi tahsil cirosu ile devralan davalının alacaklı sıfatıyla borçlu aleyhine takip başlatmasının hukuken mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tahsil cirosu ile senedi devralanın vekil hamil sıfatıyla takip yetkisi bulunmadığı ve borçlunun hamile karşı ileri sürebileceği def'îlerin ancak cirantaya karşı ileri sürülebilecek def'îlerle sınırlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedine özgü icra takibine itiraz davasında, yerel mahkemenin bozma kararına rağmen direnme kararı vermesi üzerine, direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, ilk kararında direnildiği belirtilmiş olmasına rağmen, bozma ilamından sonra toplanan deliller de hükme gerekçe yapılarak direnme kararı verilmesi ve bu nedenle gerçekte HUMK m.429/3 anlamında bir direnme kararı olarak nitelendirilemeyecek yeni bir hüküm kurulması nedeniyle, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde, sanıkların hukuki ilişkiye dayanan bir alacağı tahsil amacıyla hareket ettikleri iddiasının yeterince incelenip incelenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık avukatların, tahsil cirosu ile devraldıkları senedin sahte olduğunu bilerek ve avukatlık sıfatlarının gerektirdiği özeni göstermeyerek icra takibi başlatmaları, ayrıca diğer sanıkların da senedin dayanağı olan sözleşme ve borç ilişkisine dair delil sunamamaları ve hayatın olağan akışına aykırı savunmalarda bulunmaları gözetilerek, sanıklar hakkındaki nitelikli dolandırıcılık mahkûmiyet kararının onanması, ancak usuli bir eksiklik nedeniyle sanık ... yönünden bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine karşı yapılan itirazın incelenmesinde, suça konu senedin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı ve eylemin TCK'nın 211. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususlarında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu senedin sahteliğinin ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikte olması, yasal unsurları taşıması ve icra takibine konu edilmesi, senedin aldatma kabiliyetini haiz olduğunu gösterdiğinden ve sanıklar ile katılan arasında TCK'nın 211. maddesinin uygulanmasını gerektirecek bir hukuki ilişkinin bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık beyanları doğrultusunda, suça konu senedin içeriğinin oluşturulmasına ilişkin ve suçun ispatı için önemli nitelikte olan protokolün aslının getirtilerek katılana sorulması, inkârı halinde protokol üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, bonoda bulunan ciranta imzasının davalıya ait olduğunu iddia ettiği davada, davacının ceza davasındaki tanık beyanının ikrar olarak kabul edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak imza incelemesi yapılmasının gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ceza davasındaki beyanının, davalının savunmasına konu vakıaları ikrar ettiği ve bu ikrar ile taraflar arasında hukuki ilişki bulunmadığını kabul ettiği, ayrıca mevcut bilirkişi raporlarının imzanın davalıya ait olmadığını tespit etmesi gözetilerek, imza incelemesine gerek olmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.