Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vakıflar Kanunu Madde 17”
- Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca vakıf adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kayıtları ve diğer delillerden, taşınmazın vakıf malı olduğunun ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinde aranan şartların oluştuğunun anlaşılması gözetilerek, Hazine adına kayıtlı taşınmazın vakıf adına tesciline ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aslı vakıf olan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazların vakfa iadesi gerektiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine adına yapılan tescilin 2888 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle vakfın mülkiyet hakkının devam edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2888 sayılı Kanun ile 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesinin değiştirilerek, aslı vakıf olan taşınmazların Hazine'ye geçiş koşullarının yeniden düzenlendiği, 24.09.1983 tarihinden sonra Hazine adına tescil edilen taşınmazların mahlulen vakfa rücu etmesi gerektiği ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesiyle de bu durumun teyit edildiği gözetilerek, Hazine adına yapılan tescillerin iptaliyle taşınmazların vakfa tesciline karar verilmiş, hükmün kesinleşmiş ada parsel numaraları yerine güncel numaralar belirtilerek düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak vakıf çalışanlarının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi oldukları, kamu tüzel kişisi sayılabilmeleri için açık bir kanun hükmü bulunmadığı, 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını öngördüğü, bu nedenle vakıf çalışanlarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanamayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, Vakıf çalışanları ile ilgili davalarda husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, özel hukuk hükümlerine göre kurulduğu, gelirlerinin yalnızca kamu kaynaklarından oluşmadığı, yönetimlerinin tamamen kamu görevlilerinden meydana gelmediği, ayrıca 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca özel hukuk tüzel kişisi oldukları gözetilerek, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün Vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını düzenlediği, Vakıfların genel anlamda kamu tüzel kişisi statüsünü değiştirmediği, dolayısıyla davada husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davada husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, 4721 sayılı TMK ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu uyarınca özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün ise sadece toplu iş sözleşmesi düzeyini belirlediği, vakfın tüzel kişiliğini değiştirmediği ve önceki içtihadı birleştirme kararının bağlayıcılığının devam ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, davada husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'la kurulmuş olmasına, gelirlerinin büyük oranda kamu kaynaklarından sağlanmasına ve Bakanlık denetimine tabi olmasına rağmen, özel hukuk tüzel kişiliğini korudukları, 7144 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle yapılan değişikliğin sadece toplu iş sözleşmesi düzeyini belirlediği, vakıfların kamu tüzel kişisi olduğunu düzenlemediği ve bu nedenle husumetin davalı Bakanlığa yöneltilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mukataalı vakıf taşınmazının Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihinin mi yoksa tapu kaydının işlenme tarihinin mi 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesinin uygulanmasında esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2888 sayılı Kanun ile değişik 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesi gereğince, Hazine adına intikal işleminin tapu kütüğüne işlenmemiş olması ve 2888 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra tapuda Hazine adına tescil işleminin yapılmış olması gözetilerek, taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğuna ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle taşınmaza el atılması sebebiyle açılan davada, taşınmaz bedelinin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin 3. cümlesi ve Geçici 17. maddesi uyarınca, usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespiti için taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak, TÜİK tarafından açıklanan Yİ-ÜFE Endeksi Tablosundaki değişim oranları ile güncellenmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine göre vakfa ait taşınmazın malikinin gaipliği sebebiyle tapu kaydının vakıf adına tesciline ilişkin davada, Hazine'nin TMK 588. maddesi gereğince mirasçılık iddiasının kabul edilip edilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evveliyatının vakıf malı olduğu ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen şartların oluştuğu gözetilerek, Hazine'nin TMK 588. maddesine dayalı mirasçılık iddiasının reddi ve taşınmazın tapu kaydının vakıf adına tesciline dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda çalışan bir işçinin ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının, kamu kurumu niteliğinde örgütlenmiş ve kamu hizmeti ifa eden kurumlar olduğu, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek çalışanlarına ilave tediye ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak alacak miktarı ve diğer hususlar yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş sermayesinin devlet tarafından sağlanması, gelirlerinin önemli bir kısmının kamu kaynaklarından karşılanması ve 7144 sayılı Kanun ile toplu iş sözleşmesi kapsamına alınmaları vakıfların 6772 sayılı Kanun'un amacına uygun olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve 2012 yılı öncesinde çalışanlar için ilave tediye ödenmesi gerektiğini, 2012 yılından sonra ise Fon Kurulu kararı ile ödenen ikramiyenin mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, davacının ilave tediye alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.