Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vekâletin Kötüye Kullanılması”
- Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, vekilin davalı olarak bulunmasının gerekliliği ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasını ispat için vekilin de davalı olarak yer alması gerektiği, davalı vekilin taşınmazı gerçek değerinin çok altında bir bedelle devrettiği, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğrattıkları gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davada, ehliyetsizlik iddiası yanında vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine de dayanılıp dayanılmadığı ve bu iddiaya ilişkin araştırma yapılması gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava ve cevaba cevap dilekçelerinde yalnızca ehliyetsizlik hususuna dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasının ise yargılamanın ilerleyen safhalarında ileri sürülerek iddianın genişletildiği ve HMK 141. maddesi uyarınca bu iddianın dinlenemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vekalet verdiği oğlunun, vekaletnameyi kullanarak mirasbırakanın taşınmazını kendi kızına devretmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın hukuki nitelendirmesinin vekâlet görevinin kötüye kullanılması mı yoksa muris muvazaası mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında her iki hukuki nedene de dayanılmış olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin sadece vekâlet görevinin kötüye kullanılması hususunu değerlendirip muris muvazaası iddiasını incelememesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan taşınmaz satışında, tapu iptali ve tescil kararı kesinleşmeden önceki dönem için el atmanın önlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle yapılan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve gerçek mülkiyet hakkının mirasçılarda devam ettiği gözetilerek, dava tarihinden itibaren el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâletname ile devredilen taşınmazların, vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı alıcının vekil ile elbirliği içinde olup olmadığı ve kötüniyetli sayılıp sayılmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilin diğer davalılarla aynı gün ve aynı anda, bedelsiz olarak taşınmazları devralması, diğer davalıların da vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını bildiklerine dair aşamalardaki beyanları ve davalı ...’in de bu durumu bildiğini gösteren karineler gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davacının iddiasını ispat yükü kendisinde değilken yemin teklif etmemesi nedeniyle davanın reddinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet verenin menfaatine aykırı olarak bedelsiz devir yapan vekilin bu işleminin vekâlet görevinin kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davalının da vekil ile elbirliği içinde hareket ettiği ve davacıya düşmeyen ispat yüküne rağmen yemin teklif etmemesi gerekçe gösterilerek davanın reddine dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından vekil tayin edilen kişinin vekâlet görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve miras paylaşımlarında usulsüzlük yapıp yapmadığı hususunda açılan tapu iptali ve tescil davasında, daha önce aynı vekil ve aynı sebebe dayalı olarak açılan ve kesinleşen başka bir davada tanık olarak dinlenen davacıların beyanlarının mahkeme içi ikrar olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu beyanlara itibar edilip edilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanıldığına yönelik kesinleşmiş bir yargılamada tanık olarak dinlenen davacıların, vekilin işlemlerinin hukuka uygun olduğu yönünde beyanda bulunmamış olması ve bu nedenle söz konusu beyanların mahkeme içi ikrar olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca davacıların diğer mirasçı ile aynı resmi senetle vekâleten satış yapmış olmaları nedeniyle vekâlet görevinin kötüye kullanılması olgusunun davacılar yönünden de gerçekleştiğinin kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâletname ile satış yetkisi verilen vekilin, taşınmazı eşi adına devretmesinin vekâlet görevinin kötüye kullanılması olup olmadığı ve satış bedelinin ödendiğinin ispat yükünün kimde olduğu noktasında Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet verenin satış konusunda öncülük ettiği, fiyat araştırması yaptığı, vekilin tapu kaydındaki yanlışlıkları düzelttirdiği ve satış bedelinin ödendiğine dair tanık beyanları bulunduğu gözetilerek davacıların vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını ispatlayamadıkları gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâletname ile taşınmaz satış yetkisi verilen vekilin, yetkiyi aşarak vekâlet görevini kötüye kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edenin iradesi dışında ve onun menfaatine aykırı olarak hareket ederek taşınmazın tamamını düşük bir bedelle eşine devrettiği ve bu suretle vekâlet görevini kötüye kullandığı, davacı tarafından ispatlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından vekil tayin edilen kardeşinin, miras kalan taşınmazları vekilin oğlu olan davalıya düşük bedelle satması nedeniyle vekâlet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve davanın reddedilmesinde direnen yerel mahkeme kararının bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamede vekilin dilediği bedelle satış yetkisi bulunsa da vekilin, vekil edenin menfaatlerini gözetme ve sadakat borcuna aykırı hareket ederek taşınmazları düşük bir bedelle devretmesi ve davalıların da bu durumu bilmesi veya bilmesi gerektiği gözetilerek, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın hukuki nitelendirmesinin doğru yapılıp yapılmadığı ve davalının iyiniyet savunmasının değerlendirilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından vekil azledilmiş olmasına rağmen, azil işleminin tapu müdürlüğünce hatalı kaydedilmesi sebebiyle vekilin taşınmazı davalıya satması nedeniyle vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davasında, dava değerinin başlangıçta eksik gösterilmesi ve yargılama boyunca eksik harcın tamamlanmaması usule aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılıktan çıkarma içeren vasiyetnamenin iptali davasında, vekâlet görevinin kötüye kullanılmasının ve miras bırakana hakaretamiz sözler sarf edilmesinin mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılıp sayılamayacağı, bu sebeplerin varlığının ispatlanıp ispatlanamadığı ve mirasçılıktan çıkarma koşullarının oluşmaması halinde yargılamaya tenkis davası olarak devam edilip edilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanılmasının tek başına mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak kabul edilemeyeceği, hakaret içeren sözlerin ise somut olayda mirasçılıktan çıkarmayı gerektirecek ağırlıkta bulunmadığı ve mirasçılıktan çıkarma koşullarının oluşmaması halinde, 4721 sayılı Kanun'un 512/3. maddesi gereğince, yargılamaya tenkis davası olarak devam edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.