Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Verim Tespiti”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, sanığa ait ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile CGNAT sorgu kayıtları getirtilmeden hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına dair Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı ile bu karara yapılan itirazın değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın telefonunda ByLock kalıntısı bulunması, örgüt üyelerinin kullandığı Eagle programının yüklü olması, Bank Asya'da hesap hareketleri bulunması ve örgüt üyelerine özel ByLock programını kullandığını kabul etmesi gibi mevcut delillerin sanığın örgüt üyeliği suçunu işlediğini ispatlamaya yeterli olduğu, ayrıca hükmün verilmesinden sonra dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının hükme esas alınmamış olması sebebiyle sanığın savunma hakkının ihlal edilmediği gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile tanık beyanının duruşmada sanığa anlatılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu örgütün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi, somut olayda yerel mahkemece hüküm verilinceye kadar elde edilen deliller itibarıyla sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması ve temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile diğer delillerin duruşmada sanık ve müdafisine anlatılıp diyecekleri sorulmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mahkûmiyet hükmünün verilmesinden sonra dosyaya giren ByLock tespit tutanağı ve diğer delillerin, yerel mahkemece duruşmada sanığa anlatılıp anlatılmamasının gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün verilmesinden sonra dosyaya giren delillerin, hükmün oluşumunda kullanılmadığı ve sanığın savunma hakkını etkilemediği, ayrıca sanığın ByLock kullanımı dışında örgüt üyeliğini destekleyen yeterli delilin bulunduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının suç tarihi ve delalet maddesi kısımlarının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının yerel mahkemece duruşmada sanığa anlatılmasının gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin yanı sıra, örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya'daki hesabına para yatırılması, başka bir örgüt üyesinin sanığın örgüt evlerine katıldığına dair beyanı gibi mevcut delillerin, sanığın örgüt üyeliğinin tespiti için yeterli olduğu gözetilerek, temyiz aşamasında dosyaya giren ByLock tutanağının yerel mahkemede sanığa anlatılmamış olmasının hükme etki etmediği değerlendirilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullandığına dair bazı tespitler bulunmakla birlikte, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı veya User-ID bilgisi içeren diğer belgelerin yerel mahkemece getirtilerek değerlendirilmemiş olması eksik araştırma olarak değerlendirilse de, sanığın Bank Asya'ya para yatırması, örgüt toplantılarına katılması gibi eylemlerinin örgüt üyeliği için yeterli delil olarak kabul edilmesi ve hükmün bu delillere dayandırılması gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, ilk derece mahkemesince hüküm verilinceye kadar geçen süre zarfında elde edilen mevcut deliller karşısında, temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren sanığa ait ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının yerel mahkemece duruşmada sanığa anlatılmasının gerekli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan bir ağ olması ve sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu gösteren ayrıntılı tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada sanık ve müdafisine anlatılarak diyeceklerinin sorulması gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair hükmün, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı olmadan verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: ByLock kullanımının, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde örgüt bağlantısını gösteren önemli bir delil olması, bu nedenle sanığın Bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulmasının isabetsiz olması gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında ByLock kullanımı dışında yeterli delil olmadan silahlı terör örgütüne üyelik suçundan beraat kararı verilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eksik soruşturma iddiasıyla yaptığı itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullandığının tespit edilmiş olması ve örgüt üyeliğinin ispatı için önemli olan ByLock Tespit ve Değerlendirme Raporu'nun dosyaya getirilmemesi, ayrıca örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının araştırılmaması nedeniyle eksik soruşturma yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkemenin Özel Daire bozma kararına karşı verdiği direnme kararının niteliği ve objektif değer artış oranının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararının, Özel Daire bozma kararına uygun yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün isabetli olup olmadığı ve Özel Dairece yapılan yargılama sırasında heyetteki en kıdemli üye yerine kıdemsiz üyenin heyet başkanlığı yapmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanması, örgütsel yapıda yer alması, tanık beyanları ve dijital delillerin örgüt üyeliğini kanıtlaması, sanığın örgütün silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi veya bilebilecek durumda olması, özel dairece yapılan yargılamada kıdemsiz üyenin başkanlık yapmasının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında müdafi atanması talebinde bulunmayan ve tutuklu yargılanan sanık hakkında, müdafi atanmamasının CMK'nın 101/3. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ile TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa, CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve tutuklama talebiyle sevk edildiğinde müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise kendisine müdafi seçme veya görevlendirme talebinde bulunmadığı, CMK m. 150/3'te düzenlenen zorunlu müdafilik hükmünün sanığa atılı suçun temel cezası dikkate alındığında uygulanmayacağı, CMK 101/3'ün ise ilk tutuklamaya ilişkin olduğu ve tutuklu olarak yargılanmanın tek başına zorunlu müdafilik nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, taşınmazın kime tescil edileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerekirken, mahkeme kararında davacı idare adına tesciline karar verilmesi hatalı olup, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.