Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yüze Karşılık Yargılama”
- Uyuşmazlık: Sorgusu yapılmayan sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada hazır bulunmasının ve sorgusunun yapılmasının savunma hakkının önemli bir unsuru olduğu, sanığın açıkça bu haktan feragat etmediği sürece sorgusunun yapılması gerektiği, bu kuralın istisnalarının da olaya uygulanabilir olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmayan şikâyetçiden, İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesinin üç ve dördüncü fıkraları gereğince ihale bedeli üzerinden nispi harç alınıp alınmayacağı ve ihale bedelinin %5'i oranında teminat göstermesinin gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan ilgililer dışında kalan kişilerin ihalenin feshini istemeleri halinde, kanunun 3. ve 4. fıkraları gereğince nispi harç ödemeleri ve teminat göstermeleri gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket hisse devrinde, noter sözleşmesinde belirtilen bedelin dışında bir bedel kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı ve bu bedelin senet bedeli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi hisse devir sözleşmesinde belirtilen bedelin dışında bir bedel iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, ancak senet arkasındaki şerhin davalıdan çıktığının tespiti halinde bu şerhin "yazılı delil başlangıcı" sayılabileceği ve tanık dinlenmesine imkan tanıyabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin iş akdinin feshedilmesi nedeniyle açtığı ihbar, kıdem ve manevi tazminat davasında, işverenin fesih nedeni olan eylemin aynı zamanda ceza davasına konu olması nedeniyle, ceza davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, işveren çalışanlarına sahte yazar kasa fişleri dağıttığını bizzat kabul etmesi ve bu fiilin iş akdinin haklı nedenle feshi için yeterli olması gözetilerek, ceza davasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı ve direnme kararının uygun bulunduğu, ancak davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunan hükmün, kanun yararına bozma yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tefhim edilen kısa kararda hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine hükmedildiği halde, gerekçeli kararda bu hususa yer verilmemesi nedeniyle oluşan çelişkinin hükmün infazında tereddüt yaratacağı ve bu çelişkinin giderilmesi için kanun yararına bozma yolundan başka bir çözüm yolu bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan sanık hakkında açılan kamu davasında, asliye ceza mahkemesince yapılan yargılamada, sanığın eyleminin aynı kanunun farklı bir fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilip dosyanın alt dereceli mahkemeye gönderilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 6. maddesi uyarınca duruşmada suçun hukuki niteliğinin değişmesi halinde görevsizlik kararı verilemeyeceği ve asliye ceza mahkemesinin esasına girdiği davada, sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanunun 13/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek alt dereceli mahkemeye gönderilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet ücretine ilişkin sözleşmenin geçersiz sayılması halinde uygulanacak Avukatlık Kanunu hükmünün belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücretine ilişkin sözleşmenin geçersiz sayılması halinde, hukuki yardımın başladığı tarihteki Avukatlık Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve mahkemenin bu hususu değerlendirmediği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı alt yüklenici kooperatifin, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini ifa etmesine rağmen davalılar tarafından tapusu devredilmeyip üçüncü kişilere satılan bağımsız bölümlerin bedelini, davalı arsa sahiplerinden talep edip edemeyeceği ve arsa sahiplerine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince davacı kooperatifin, arsa sahiplerinden doğrudan talepte bulunamayacağı kural olmakla birlikte, önceki kesinleşmiş bir davada arsa sahiplerinin hasım olarak kabul edilip işin esasının incelenmiş olması ve sıfatın varlığının belirlenmiş olması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.