Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yabancı Para Borcu Faizi”
- Uyuşmazlık: Yabancı para üzerinden düzenlenen bonoya dayalı takipte, alacaklının vade ile takip tarihi arasında işlemiş faizi yabancı para üzerinden talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para borcunun takip tarihinde Türk Lirasına çevrilmesi ve takip talebinde vade ile takip tarihi arasında işlemiş faizin yabancı para üzerinden hesaplanarak Türk Lirası karşılığının belirtilmemesi nedeniyle, alacaklının artık yabancı para üzerinden faiz talep edemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibinde yabancı para cinsinden alacağa uygulanacak faizin, devlet bankalarının fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden mi yoksa TCMB’nin internet sitesinde yer alan faiz oranları üzerinden mi hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesindeki "ödediği" ifadesinin devlet bankalarının fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranını kastettiği, TCMB’nin internet sitesinde yer alan faiz oranlarının ise tebliğe dayanmadığı ve fiilen uygulanan oranlarla farklılık gösterebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı para üzerinden düzenlenen bonoya dayalı icra takibinde, alacaklının, takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para üzerinden faiz talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, takip talebinde yabancı para cinsinden asıl alacak ve faizini talep etmesi ve ödemeyi fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden istemesi sebebiyle, Borçlar Kanunu'nun 83. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu'nun 623. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanarak, takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para üzerinden faiz talep edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar nezdinde satış danışmanı olarak çalışan davacının 04.09.2014 - 31.03.2016 tarihleri arasındaki çalışmasına ilişkin prim (komisyon) alacağının hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının distribütörlerle aynı prim oranlarına tabi olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı ve davacının diğer satış departmanı personellerinden daha üstün bir konumunun olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, davacının Air Taxi Operation Memo (1) başlıklı belgenin 4 (g) maddesinde yer alan satış pazarlama departmanı personeli için düzenlenen prim hükümlerinden faydalanması gerektiğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin teslimdeki gecikmesi nedeniyle kararlaştırılan kira tazminatının yasal faiziyle mi yoksa sözleşmede belirtilen döviz cinsinden faizle mi tahsil edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde gecikme tazminatı yabancı para cinsinden belirlenmiş ise, 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince aksi kararlaştırılmadıkça, yabancı para borcunun faizinde Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin yasal faize hükmeden kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan yabancı para alacağının tahsili ve kesin kabul tarihinin tespiti istemine ilişkin davada, yabancı para cinsinden hükmedilen alacak üzerinden hesaplanan harcın miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para alacağı üzerinden hesaplanması gereken harcın, mahkemece hatalı bir şekilde hesaplandığı, ancak bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca, kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı para cinsinden hükmedilen işçilik alacaklarına hangi faiz oranının uygulanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/a maddesi uyarınca, yabancı para cinsinden borçlarda, sözleşmede daha yüksek bir faiz kararlaştırılmadığı hallerde, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları davasında, fazla çalışma ücretlerinin sözleşmeye göre ücrete dâhil olup olmadığı ve yabancı para cinsinden hükmedilen alacaklara uygulanacak faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İŞKUR onaylı iş sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, sonraki tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesindeki fazla mesai ücretlerinin ücrete dâhil olma hükmünün ise İŞKUR sözleşmesine aykırı olduğu ve uygulanamayacağı, ayrıca yabancı para cinsinden hükmedilen alacaklara faizin başlangıç tarihinin hüküm fıkrasında hatalı yazılmasının düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yıllık izin alacağına hükmedilen faizin başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para cinsinden yıllık izin alacağına hükmedilen faizin başlangıç tarihinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesinde düzenlenen vade tarihi değil, arabuluculuk son tutanak tarihi olan temerrüt tarihi olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı para ile ödenmesi gereken işçilik alacağına uygulanacak faiz oranının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca yabancı para borçlarına, sözleşmede daha yüksek bir faiz kararlaştırılmadığı hallerde, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararındaki faiz hükmü düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.