Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yakalama Tarihi”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı mağdura karşı farklı tarihlerde işlenen cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından dolayı zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ilk suçtan sonra yakalama kararı çıkmasına rağmen aradan geçen sürede yeni bir suç işleme kastıyla hareket ederek aynı mağdura karşı tekrar aynı suçları işlemesi nedeniyle suçlar arasında fiili kesintinin olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı zincirleme suçtan değil, tek tek suçlardan cezalandıran direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun yürürlük tarihinden önce işlenen suçtan dolayı hükümlü hakkında, suç tarihi ile yakalama tarihi arasında yürürlüğe giren TCK'nın geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve cezanın infazının hangi mevzuata göre hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sanık aleyhine yaptığı itirazın, CMK’nın 308. maddesinde öngörülen 30 günlük süre aşımı nedeniyle reddine ve dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birden fazla sanığın yargılandığı bir nitelikli öldürme davasında, yakalanamayan sanığın yargılamanın devamı için beklenip beklenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yakalanamayan sanığın beyanlarının diğer sanıkların hukuki durumlarını etkileyebilme ihtimali bulunsa da diğer sanıkların uzun süre tutuklu kalmış olmaları, suç tarihinden itibaren uzun zaman geçmiş olması, yakalanamayan sanığın yakalanıp yakalanamayacağının belirsizliği ve yakalansa dahi susma hakkını kullanabilme ihtimali gözetilerek, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmemesi adına yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyeti gerekirken beraatine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık üzerinde ve metruk binada ele geçirilen uyuşturucular, sanığın metruk binadan bir şeyler alıp cebine koyduğu ve kaçmaya çalıştığı şeklindeki tutanak tanıklarının beyanları ile uyuşturucu madde satışının yoğun olarak yapıldığı bir mahalde meydana gelen olay birlikte değerlendirilerek sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararına direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hakkında yakalama kararı bulunan bir şahsın ifadesini alıp serbest bırakarak görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan iletişimin tespiti kararı kapsamında elde edilen tesadüfi delillerin, görevi kötüye kullanma suçunun ispatında kullanılamayacağı ve diğer delillerin de sanığın görevi kötüye kullanma suçunu işlediğini ispatlamaya yetmediği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığın beraatine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı tarihlerde gerçekleştirdiği uyuşturucu madde satışının ve bulundurmasının tek bir suç işleme kararı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçundan mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç örgütüne üye olup örgüt adına faaliyette bulunmayan sanıklar yönünden 4422 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği, bu kanuna göre dava zamanaşımının gerçekleştiği, örgüt adına faaliyette bulunan sanıklar yönünden ise 4422 sayılı Kanun'a göre dava zamanaşımının henüz dolmadığı gözetilerek, bir kısım sanıklar hakkındaki düşme kararı kaldırılıp mahkumiyet hükümleri onanmış, diğer bir kısım sanıklar hakkında ise düşme kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilen sanıklar hakkında, aynı örgütle bağlantılı olarak işlenen göçmen kaçakçılığı suçundan verilen hükümde, örgüt faaliyeti kapsamında işleme nedeniyle ceza artırımı yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla örgüte üye olma suçu ile göçmen kaçakçılığı suçunun birbirinden bağımsız suçlar olduğu, dava zamanaşımının her bir suç için ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bir suçtan düşme kararının diğer suçun nitelikli halini ortadan kaldırmayacağı, örgüt üyeliği suçundan dava zamanaşımı oluşması nedeniyle verilen düşme kararının, göçmen kaçakçılığı suçunun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiğinin tespitine engel teşkil etmeyeceği ve bu nedenle ceza artırımı yapılabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle açılan tazminat davasında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı hususlarında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından mükerrer dava iddiasında bulunulmadığı ve UYAP kayıtlarında da mükerrer dava tespit edilmediğinden eksik araştırma yapılmadığı, ayrıca davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutukluluk süresi ve tutuklamanın etkileri gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının makul olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin ihbar ve istihbarat çalışmaları neticesinde şüphelinin uyuşturucu madde getireceği bilgisine ulaşmaları ve Sulh Ceza Mahkemesi'nin önleme araması kararı doğrultusunda yapılan aramada uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, bu nedenle eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca açılacak tazminat davaları açısından tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkeme hükmünün kesinleşmesinin gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişilerin tazminat istemlerinin asıl davanın sonucunu etkilemediği ve asıl davanın sonucuna bağlı olmadığı, bu nedenle de tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkemece hüküm verilmesini veya verilen hükmün kesinleşmesini bekleme zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın dini duyguları istismar ederek ve cebir kullanarak mağdurun bileziklerini alması eyleminin dolandırıcılık mı yoksa yağma mı suçunu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlangıçta dini inançları istismar ederek dolandırıcılık amacıyla hareket etmiş olsa da, mağdurun rızası olmadan ve cebir kullanarak bilezikleri alması nedeniyle eylemin yağma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.