Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargı Muafiyeti”
- Uyuşmazlık: Davalı İslam Kalkınma Bankası'nın, davacı ile arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta yargı bağışıklığının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uluslararası kuruluşların özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sınırlı yargı bağışıklığına sahip olduğu ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın özel hukuk alanına girdiği gözetilerek, davalı bankanın yargı bağışıklığının olmadığı ve Türk mahkemelerinin yargı yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avrupa Birliği Delegasyonu'nun, toplu iş sözleşmesi yapılması için yetki tespitine itirazı üzerine açılan davada, delegasyonun diplomatik dokunulmazlığı nedeniyle yetki tespitinin iptal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avrupa Birliği Delegasyonu'nun diplomatik dokunulmazlığı olsa dahi, özel hukuk ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarda yargı muafiyetinden yararlanamayacağı ve bu nedenle toplu iş sözleşmesi yapılması için yapılan yetki tespitine itirazının yerinde olmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3561 Sayılı Kanun uyarınca hazine vekilinin açtığı kayyım atanması davasında yargı harcı ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 Sayılı Kanun’da kayyımlıkla ilgili işlemlerin her türlü vergi, resim, harç ve katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesna olduğu hükmü bulunsa da, bu hükmün yargı harçlarını kapsamadığı, yargı harcından muafiyet için açık bir düzenleme gerektiği ve Anayasa’nın 73. maddesi gereğince mali yükümlülüklerin kanunla konulabileceği gözetilerek, mahkemece başvurma harcı ve peşin maktu harç ödenmeden yargılamaya devam edilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı idarenin yargı harçlarından muaf olup olmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı EPDK'nın 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi kapsamında genel bütçeye dahil bir idare olmadığı ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 16. maddesindeki harç muafiyetinin yargı harçlarını kapsamadığı, dolayısıyla yargı harçlarından muaf olmadığı gözetilerek mahkemece davacıya harçların ödenmesi için süre verilmesi gerekirken direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız işgal tazminatı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, gaip maliki adına defterdarlıkça atanan kayyımın temyiz harcından muaf olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 sayılı Kanun'un kayyımlık işlemlerini vergi, resim ve harçtan muaf tutmasına rağmen, bu muafiyetin yargı harçlarını kapsamadığı, kanunilik ilkesi gereği muafiyetlerin açıkça belirtilmesi gerektiği ve HUMK 434/3 maddesi uyarınca harcın yatırılması gerektiği gözetilerek, dosyanın işlem yapılması için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üniversite ile kira sözleşmesi imzalayan davacının, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, üniversitenin yargı harçlarından muafiyeti olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Üniversitelerin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yargı harçlarından muaf olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davalı üniversiteden yargılama harcı tahsiline ilişkin kararının hatalı olduğu ve düzeltilerek onanması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel bütçeli bir kamu kurumunun temyiz başvurusunda yargı harçlarını yatırıp yatırmaması gerektiği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Özel bütçeli kamu kurumlarının, genel bütçeli kurumların aksine, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca yargı harçlarından muaf olmadığı ve 32. madde gereği harçlar ödenmeden müteakip işlemlerin yapılamayacağı gözetilerek, temyiz harçlarının yatırılması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılma yoluyla temyiz eden tarafın temyiz harcını yatırıp yatırmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma yoluyla temyiz eden davalının yargı harçlarından istisna veya muafiyetinin bulunmadığı ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı harçlarının ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı gözetilerek dosyanın işlem yapılması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından temyiz edilen istinaf kararının incelenmesinde, temyiz harcının yatırılmaması nedeniyle usul eksikliği bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz eden tarafın yargı harçlarından istisna veya muafiyetinin bulunmadığı ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı gözetilerek, HMK'nın 366. maddesi atfıyla 344. maddesi uyarınca eksik temyiz harcının tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz başvurusunda bulunan tarafın, temyiz harçlarını yatırıp yatırmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz eden tarafın yargı harçlarından istisna veya muafiyetinin bulunmadığı ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı gözetilerek, temyiz harçlarının tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.