Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargılama Aleniyeti”
- Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalı şirketle arasındaki danışmanlık sözleşmesi kapsamında vermiş olduğu hizmetlere ilişkin ücret alacağının tahsili istemine ilişkin itirazın iptali davasında, mahkeme kararının kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda kabul edilen alacak miktarı ile gerekçeli kararda belirtilen alacak miktarı arasında çelişki olması, yargılamanın aleniyeti ilkesine ve usul hukuku kurallarına aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanık ile yetişkin sanığın davalarının birleştirilmesi halinde duruşmanın açık mı yoksa kapalı mı yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun çocuk sanıkların duruşmalarının kapalı yapılmasını emreden hükümleri ile Anayasa'nın 141. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi birlikte değerlendirilerek, çocuk sanık ile yetişkin sanığın davası birleştirilse dahi çocuğun korunması amacıyla duruşmaların kapalı yapılması gerektiği, açık duruşma yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın Ceza Genel Kurulu inceleme tarihi itibarıyla sanığın 18 yaşını doldurması nedeniyle giderilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükümlerin esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanıklarla yetişkin sanıkların davalarının birleştirilmesi halinde duruşmanın kapalı mı yoksa açık mı yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca çocukların korunması amacıyla, yetişkin sanıklarla birlikte suç işleyen ve davaları birleştirilen çocuk sanık hakkında, yargılamanın tüm aşamalarında duruşmanın kapalı yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına rağmen önceki kararında direnmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi uyarınca hakimin Yargıtay’ın bozma kararına uyup uymamakta serbest olmasına rağmen, tarafların bozma kararına uyulmasını istemeleri ve bozma nedeninin kamu düzenine ilişkin olmaması durumunda mahkemenin direnme kararına imkan bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, örgütsel faaliyetlerde bulunması, tanık beyanları ve diğer delillerle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğunun ve hiyerarşik yapısında yer aldığının anlaşılması, eylemlerinin örgütün amaçları doğrultusunda olması ve suçun unsurlarının oluşması gözetilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesince verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararında belirtilen husus yerine getirilerek kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki bulunmayacak şekilde hüküm kurulduğu, direnme olarak adlandırılan kararın gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daire'ye ait olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun usule ilişkin bozma kararından sonra, direnme kararından dönerek esas hakkında hüküm kurmasının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verilmesiyle usulü kazanılmış hak doğduğu, direnme kararından dönmenin ve Hukuk Genel Kurulu’nun usule ilişkin bozma kararına aykırı olarak esas hakkında hüküm kurmanın mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun usule ilişkin bozma kararına rağmen, önceki direnme kararındaki hukuki sonucun aksine hüküm kurmasının hukuken mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 381. ve 388. maddelerinin emredici niteliği ve kamu düzeni ile ilgili olması, direnme kararının davayı sona erdiren nihai bir karar olması ve bu karardan dönmenin mümkün olmaması, ayrıca İçtihadı Birleştirme kararının olaydaki uyuşmazlığa uygulanamaz nitelikte bulunması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararından sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun usule ilişkin bozma ilamına uymaması ve farklı yönde hüküm kurması usul hükümlerine aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.