Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargılama.”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapusuz taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescili talebine dayalı olarak açılan tescil davasında, davanın kabulü halinde yargılama giderleri ve harçlardan kimin sorumlu olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi uyarınca açılan zilyetliğe dayalı tescil davasında, davalının Hazine olması ve yargılama giderlerinden muaf tutulması nedeniyle, davacının davasında haklı çıksa dahi yargılama giderleri ve harçlardan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, Hazine aleyhine açılan tapu iptal tescil davalarında yargılama giderlerinin yasaya uygun olarak haksız çıkan taraftan alınırken, tescil davalarında davacı üzerinde bırakılmasının aynı yasa maddesinin aynı fıkrasında düzenlenen davalılar arasında yargılama giderleri açısından ayrı uygulama yapılması anlamına geldiği ve bu durumun doğru olmadığı, davacının davasını kazanması halinde yargılama giderlerini ödemesinin mülkiyet ve mahkemeye erişim hakkına sınırlama getirdiği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşüncesiyle muhalefet şerhi yazılmıştır. Karar çoğunlukla onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davayı kabul eden davalının, yargılama giderlerinden sorumlu tutulup tutulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması için öngörülen yasal şartlardan biri olan “ilk yargılama oturumunda davacının iddiasını kabul etme” şartını yerine getirmemesi gözetilerek, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ilişkin direnme kararı onanmış, ancak yargılama giderlerinin miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin ihyası davasında basit yargılama usulü mü yoksa yazılı yargılama usulü mü uygulanacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, şirket alacaklısı tarafından tasfiye memuruna ve ticaret sicil memurluğuna karşı açılmış olması ve TTK'nın 1521. maddesi uyarınca şirket davalarında basit yargılama usulü uygulanmasının öngörülmesi gözetilerek, yerel mahkemenin basit yargılama usulünü uygulaması ve direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında köy boşluğu olarak tescil harici bırakılan yerin zilyetliğe dayalı tescili davasında, davacı lehine verilen kısmi kabul kararına karşı davalı Hazine tarafından yapılan temyiz üzerine, yargılama giderlerinin davacıdan alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazinenin yasal hasım sıfatıyla dava dışı bırakılan alanın tescilinde yargılama giderlerinden muaf tutulduğu ancak davacı lehine hükmedilen kısım için davacının yargılama giderlerini ödemesi gerektiği, aksi uygulamanın Anayasa'nın mülkiyet hakkını güvence altına alan 35. ve hak arama özgürlüğünü düzenleyen 36. maddelerine aykırılık oluşturmayacağı, HMK'nın 326/1. maddesi ile yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasının temel ilke olduğu gözetilerek yerel mahkemenin davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ilk derece mahkemesince davalı erkek kusurlu bulunup hüküm lehine verildikten sonra, bölge adliye mahkemesince karar bozulup davacı kadın kusurlu bulunmasına rağmen, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı kadın lehine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, ilk derece mahkemesi kararının davalı erkek mirasçıları tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de istinaf edildiğini, bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı kadının kusurlu olduğunun tespit edilmesine rağmen, davalı erkek lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, kusurlu bulunan davacı kadın lehine de ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından CMK'nın 251. maddesiyle getirilen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün yargılama sırasında uygulanmasının zorunlu bir süreç olmayıp hakimin takdirine bırakıldığı, her halükarda sanık lehine sonuç doğuracak hükümler içermediği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları da gözetilerek basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirme yapılması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulü ile verilen ve sadece Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edilen hükümde, genel hükümlere göre yapılan yargılamada basit yargılama indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulü ile verilen mahkumiyet kararına sanık dışındaki kişilerce itiraz üzerine genel hükümlere göre yargılama yapılmasının basit yargılama indirimini ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararına yönelik itirazın kabulüne dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının mahkemenin takdirinde olduğu, CMK m. 251'de belirtilen suçlardan olsa dahi yargılamanın asliye ceza mahkemeleri dışında yapılması halinde basit yargılama usulünün uygulanamayacağı, bu nedenle reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık hakkında ağır ceza mahkemesinde görülen davada basit yargılama usulünün uygulanmamasına ilişkin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit edilip tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisabı davasında, yargılama giderleri ve harçlardan kimin sorumlu olacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin yasal hasım sıfatıyla davalı konumunda bulunmasının ve yargı harçlarından muaf olmasının, davacı lehine hüküm kurulan davada yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini gerektirmediği, aksine HUMK m. 326/1 gereğince yargılama giderlerinin aleyhine karar verilen taraftan alınması gerektiği ve bu durumda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescil davasında, davacı lehine hüküm kurulmasına rağmen, yargılama giderleri ve harcının davacıdan alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerinden muaf tutulması, davacının haklı çıktığı tescil davasında yargılama giderlerini davacıya yüklemeyi gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacı aleyhine yargılama giderine hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan bir yerin tescili davasında, davacı lehine karar verilmesi üzerine davalı Hazine vekilinin yargılama giderlerine ve harçlara ilişkin itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine'nin yargılama giderlerinden muaf tutulmasının, davacı lehine sonuçlanan davalarda dahi yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği ve davacının haklı çıktığı tescil davalarında yargılama giderlerinin davalıdan alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.