Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargılamanın Sınırlılığı”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan da hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede hırsızlık suçuna ilişkin olgular anlatılmış ancak konut dokunulmazlığının ihlali suçu açıkça belirtilmediğinden, mahkemenin iddianame kapsamı dışında hüküm kurmasının CMK 225/1’e aykırı olduğu ve yargılamanın sınırlılığı ilkesini ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede hırsızlık suçu unsurları yer alırken, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurları açıkça belirtilmediğinden ve davaya konu edilmeyen bir suçtan hüküm kurulamayacağı, "davasız yargılama olmaz" ve "yargılamanın sınırlılığı" ilkeleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında açılan hırsızlık davasında, iddianamede yer almayan konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından da hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede, hırsızlık suçunu oluşturduğu iddia edilen fiile ilişkin açıklamalar yer almasına rağmen, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu düşünülen eylemlerin açıkça tarif edilmemesi ve bu suçlardan dolayı usulüne uygun açılmış bir kamu davasının bulunmaması nedeniyle, “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” ilkeleri gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire onama kararının konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın iddianamede ve gerekçeli kararda yer alan doğum tarihi ile nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgilerinin farklı olmasının bozma nedeni olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede belirtilen kimlik bilgileri ile hüküm kurulan kişinin kimlik bilgilerinin farklı olması, hükmün iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmesi ilkesine aykırı olması ve yargılamanın sınırlılığı ilkesini ihlal etmesi nedeniyle yerel mahkeme hükmünün bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işlediği sırada cebir kullanıp kullanmadığı ve ayrıca sanık hakkında silahla tehdit suçundan dava açılıp açılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye "canım acıyor, yapma" demesine rağmen eylemlerine devam etmesi cebir unsurunun gerçekleştiğini gösterdiğinden ve iddianamede silahla tehdit suçuna ilişkin açık bir suçlama bulunmadığından, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede belirtilen suç tarihleri ile mağdurun beyanları arasında çelişki bulunması ve iddianamenin sanığın savunmasına itibar ederek son eylem tarihini 2019 yılı Ocak ayı olarak belirlemiş olması, buna karşın mağdur beyanlarında son eylemin sanığın 18 yaşını doldurduktan sonra gerçekleştiğini belirtmiş olması karşısında, iddianame sınırları dışında kalan ve dava konusu edilmeyen fiillerden hüküm kurulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurların konutunda gerçekleştirdiği yağma eyleminin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların evine girerek birini tehdit edip yaraladıktan sonra diğerinin kolyesini ve ardından aynı evde bulunan diğer mağdura ait cep telefonunu alması eylemlerinin, yağma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasını gerektiren TCK 43/3 hükmü ve "kaç fiil varsa o kadar suç" ilkesi gözetilerek birden fazla suç olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde birinci sınıfa ayrılmış Cumhuriyet savcısı hakkında açılan silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlarından dolayı görevli mahkemenin Yargıtay mı yoksa Ağır Ceza Mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu nezdinde görevden doğan veya görev sırasında işlenen suçlara ilişkin soruşturmaların devam etmesi ve sanığa isnat edilen eylemlerin, kişisel iradesiyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket etmek suretiyle, Cumhuriyet savcılığı sıfatından bağımsız olarak ve örgütün nihai amacı doğrultusunda işlendiği iddiasıyla kişisel suç niteliğinde olması ve Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapmasının istisnai bir görev olması gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılarak yargılamanın ağır ceza mahkemesinde yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, iddianamede yer almayan bir suç ortağının eylemlerine iştirak suçundan hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında, iddianamede suç ortağı olarak belirtilmeyen kişinin eylemlerine iştirakten dava açılmadığı, yargılamanın iddianame ile sınırlı olması ve mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışına çıkamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçunun yanında mühür bozma suçundan da kamu davası açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede hırsızlık suçuna ilişkin eylemler anlatılmış olup mühür bozma suçunu oluşturabilecek herhangi bir anlatıma yer verilmediği, yargılamanın iddianame ile bağlı olduğu ve iddianamede belirtilmeyen bir suçtan hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.