Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargılamaya Devam”
- Uyuşmazlık: 3628 sayılı Kanun kapsamında rüşvet ve irtikap suçlarından açılan kamu davasında, eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kanısına ulaşılması halinde, kamu görevlisi olan sanıklar hakkında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3628 sayılı Kanun'un 17. maddesi ile maddede sayılan suçlardan sanık olanlar hakkında 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve kovuşturma evresinde suçun niteliği 3628 sayılı Kanun dışına çıksa dahi idari merciden izin alınmasına gerek olmadığı, zira ceza davası konusunun iddianamedeki maddi vakıalarla sınırlı olduğu ve mahkemenin değişen suç niteliğine göre ek savunma hakkı vererek hüküm kurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilen menkullerin davacıya ait olduğuna dair istihkak davasında, davacı vefat ettikten sonra yargılamaya devam edilip hükmolunup olunamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ölümü halinde mirasçılarının tamamının tespit edilerek davaya dahil edilmesi ve taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilip hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından, CMK'nın 251. maddesine 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle getirilen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun, TCK'nın 105/2-d maddesinde düzenlenen ve cezanın yarı oranında artırılmasını gerektiren nitelikli halinin uygulanması nedeniyle, basit yargılama usulünün uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verdikten sonra, Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyayı tekrar Asliye Hukuk Mahkemesine göndermesi ve Asliye Hukuk Mahkemesinin yargılamaya devam ederek davanın esasına ilişkin karar vermesi üzerine, bu kararın usul hukuku yönünden doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsizlik kararı veren mahkemenin yetkisizliğinin kesinleşmesinden sonra başka bir mahkemece görevli mahkeme belirlenmesine dair bir karar verilmeksizin aynı mahkemece yargılamaya devam edilip davanın esasına karar verilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vefat eden davacının mirasçılarının davadan haberdar edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların taraf teşkili sağlanmadan ve usulüne uygun tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilemeyeceği ve davacının vefatı halinde mirasçılarının davadan haberdar edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hukuki kesinti olmadan aynı mahkemede farklı tarihlerde işlenen aynı mahiyetteki suçlar nedeniyle verilen ayrı mahkûmiyet kararlarına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı mahkemeye farklı tarihlerde açılan iki ayrı dava dosyasında, suç tarihleri arasında hukuki kesinti bulunmaması, suçların aynı mahiyette olması ve dosyaların aynı mahkemede olması sebebiyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için dosyaların birleştirilmesi gerektiği hususunun kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın taraflarınca takip edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra, davacı vekilinin eski hâle getirme talebinde bulunması üzerine, mahkemenin eski hâle getirme talebini kabul ederek yargılamaya devam edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmamış sayılmasına dair kararın usule ilişkin bir karar olduğu, uyuşmazlığın esasını çözüme bağlayan ve mahkemenin o işten mutlak anlamda el çekmesi sonucunu doğurmayan bir karar olması ve davacı vekilinin eski hâle getirme talebini inceleyip, dayandığı olguları değerlendirerek bir karar vermesinin usule ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygunluğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralama suçunda, şikayetin süresinden sonra yapılmış olmasına rağmen açılan kamu davasında düşme kararı verilmesinin CMK’nın 158/6. maddesine aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle yaralama suçunun takibinin şikayete bağlı olması, somut olayda sanığın eyleminin TCK'nın 89/1 ve 89/2-b maddeleri kapsamında şikayete bağlı taksirle yaralama suçunu oluşturması ve katılanın 6 aylık şikayet süresi geçtikten sonra şikayette bulunması nedeniyle yerel mahkemenin kamu davasının düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, yerel mahkemece keşif yapılmasına ilişkin kurulan ara kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı ve eksik harcın tamamlatılmadan yargılamaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/1, 28. maddeleri ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca, eksik harcın tespiti halinde mahkemenin davacıya kesin süre vermesi, mehil verilmesine rağmen harcın yatırılmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekirken, eksik harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edilerek keşif giderleri hususunda kesin süre verilmesi ve bu süreye uyulmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali ve tahliye davasında, tahliye talebi için harcın eksik ödenmesi ve icra takibine konu kira alacağının belirsizliği nedeniyle davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen direnilmesi üzerine, direnme kararının hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tahliye davası açılırken eksik harç yatırılması nedeniyle yargılamaya devam edilemeyeceği ve davalının savunması da dikkate alınarak alacak talebinin açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile yapılan değişiklikten önce verilip infazına başlanılan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin çağrıya rağmen başvurmayan sanığa ikinci bir tebligat yapılmasının ve ısrar şartının aranmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fail lehine olan kanun uygulaması, suç tarihinde yürürlükte olan 5402 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri, ısrar koşulunun çağrıya uyan ve müracaat eden sanıklar için öngörülmüş olması ve sanığın başvurmamasına ilişkin bir mazeret de ileri sürmemiş olması değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, hasta olduğunu ve kullandığı ilaçların etkisiyle savunma yapamayacağını beyan etmesi üzerine talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmesiyle savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ve ayrıca silahlı saldırıda kullanılan tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçunun sanık tarafından işlenip işlenmediği hususunda Yargıtay 16. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, daha önceki celselerde savunma yapmayı reddetmesi ve son celsede sağlık sorunlarını ileri sürerek savunma yapmaması, davanın karmaşıklığı ve sanığın sağlık durumu da göz önünde bulundurularak savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu, ayrıca tehlikeli maddelerin sanık tarafından taşınıp taşınmadığı hususunda kesin delil bulunmadığından şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği mahkumiyetine yeterince delil olmadığı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.