Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargıtay Dairelerinin İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla Baktığı Davalar”
- Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nin dosyayı İlk Derece Mahkemesine göndermesinin ve İlk Derece Mahkemesi'nin yeniden karar vermesinin usule uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın ilk bozma ilamına uymamasına rağmen dosyayı İlk Derece Mahkemesine göndermesinin ve İlk Derece Mahkemesi'nin de bu usule aykırı şekilde karar vermesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından hile yoluyla annesinin taşınmazını devraldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma ilamına uyularak verdiği karardan sonra davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemelerinin Yargıtay bozma kararından sonra alt derece hüküm mahkemesi sıfatıyla karar verdiği, bu nedenle istinaf kanun yolu incelemesi kapsamında vekâlet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verilen tazminat kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesinde, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı ve Hazine'nin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarında Hazine'yi yetkili kıldığı ve bu düzenlemenin kesinleşmemiş hükümler için de geçerli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesince davaya Hazine aleyhine devam edilmesi ve hakimlerin zorunlu ihbar olunan sıfatıyla davada yer alması gerektiği gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu'nun kararı kaldırılmış ve Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verdikleri karardan dolayı açılan tazminat davasında, davalılar vekilinin Hukuk Genel Kurulu kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebinin incelenip incelenemeyeceği ve 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların işlem, faaliyet ve kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarında miktar sınırlamasını kaldırdığı ve davaya Devlet aleyhine devam olunacağını hükme bağladığı, bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığı, kesinleşmemiş hükümler bakımından da uygulanacağı ve davanın niteliği itibariyle karar düzeltme yolunun açık olduğu gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun 24.11.2010 tarihli kararının kaldırılmasına ve Özel Daire'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 08.06.2010 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verdikleri kararlar sebebiyle açılan tazminat davasında, davalıların Hukuk Genel Kurulu kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebinin incelenmesinin mümkün olup olmadığı, davanın görevli ve yetkili mahkemesinin hangisi olduğu ve davada pasif husumetin kimde bulunduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların işlem, faaliyet veya kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarında miktar veya değere ilişkin sınırlamaları kaldırması ve bu düzenlemenin kesinleşmemiş hükümler için de uygulanacağını öngörmesi, davanın HUMK m. 573 vd. maddelerine dayalı olması sebebiyle Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olması ve yine 6110 sayılı Kanun ile hakim ve savcılar aleyhine açılan tazminat davalarında davalının Devlet olması gerektiğinin hüküm altına alınması gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun 24.11.2010 tarihli kararının kaldırılmasına ve Özel Dairenin 08.06.2010 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilip geçilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 137/2. maddesi gereğince ön inceleme duruşması yapılmadan ve bu aşamada yapılması gereken işlemler tamamlanmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, ön inceleme duruşması yapılmaksızın tahkikat aşamasına geçilerek verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davalı vekilinin yaptığı hakimlerin reddi talebinin usulüne uygun şekilde incelenip incelenmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı davada, hakimlerin reddi talebinin 6100 sayılı HMK hükümlerine göre incelenmesi gerekirken, Yargıtay Kanunu'nun 39. maddesine göre değerlendirilmesi ve usulüne uygun olarak incelenmeden esas hakkında karar verilmesinin işin esasını temelden sakatlayacağı gözetilerek Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin, nafaka davası sırasında vasi tayini için ayrı bir dava açtırarak davayı uzattığı ve tarafsızlığını ihlal ettiği iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, hakimin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakim tarafından, taraf ehliyetine ilişkin şüphe nedeniyle ve HUMK 42/1 maddesi uyarınca, vasi tayini hususunun araştırılmasının talep edilmesinin ve bu husus karara bağlanıncaya dek nafaka davasının ertelenmesinin yasal bir zorunluluk ve hakimin yargısal faaliyeti kapsamında olduğu, ayrıca kötü niyet veya görev savsaklaması gibi bir durumun da bulunmadığı gözetilerek, hakimin tazminat sorumluluğuna gidilemeyeceğine ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili hukuk dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargısal faaliyet nedeniyle açılan tazminat davasında verdiği kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin kararlarına ilişkin temyiz kesinlik sınırının (HMK m. 362), Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı davalarda uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu davalarda verilen kararların miktarına bakılmaksızın temyiz edilebileceği gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasında, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği esastan ret kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, ön incelemede miktar yönünden temyiz edilebilirlik mi yoksa süresinde yapılıp yapılmadığı hususunun mu öncelikle incelenmesi gerektiği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 352. ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40. maddeleri uyarınca, temyiz incelemesinde ön inceleme aşamasında öncelikle kararın temyiz edilebilirliğinin, ardından temyiz isteminin süresinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği gözetilerek, temyiz isteminin süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sakarya ilinde asliye ticaret mahkemesinin kurulmasından önce asliye hukuk mahkemesinde açılan ticari davaya, asliye ticaret mahkemesinin kurulmasından sonra hangi mahkemenin bakmaya görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararlarında, asliye ticaret mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı ve Anayasa'nın 37. maddesinde düzenlenen tabii hâkim ilkesi gereğince, davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere ve o tarihte görevli mahkemeye bakılması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve miktarı temyiz kesinlik sınırının altında kalan tazminat davası kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 362'deki temyiz kesinlik sınırının bölge adliye mahkemeleri kararları için öngörüldüğü, Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı davalarda ise HMK m. 47'ye göre verilen kararların temyiz edilebileceği, aksi halde yasa yolu güvencesinin ortadan kalkacağı gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.