Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yasal Engel.”
- Uyuşmazlık: İddianamede tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edilmeyen ve duruşmada sabıka kaydı okunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanabilecekse ek savunma hakkı verilip verilmemesi gerektiği, tekerrür hükümleri gereği hapis cezasına hükmedilmesi halinde bu cezanın adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği ve hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi halinde sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmemiş olmasının bozma nedeni olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydının duruşmada okunması ve kabul etmesiyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ayrıca ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı, tekerrür nedeniyle hapis cezası verilmesi halinde TCK 50/2 gereği adli para cezasına çevrilemeyeceği ve mahkumiyetin kanuni sonucu olan hak yoksunluğunun hükümde belirtilmese dahi kazanılmış hak kapsamında olmadığı ve infaz aşamasında gözetileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle ek savunma hakkı verilip verilmemesi, tekerrür halinde seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmedildikten sonra adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği ve sanık lehine aleyhe bozma yasağı olan TCK 53. maddedeki hak yoksunluklarının uygulanmamasının bozma nedeni olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydını kabul etmesi nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı, tekerrür halinde hapis cezasının kanuni zorunluluk olması nedeniyle adli para cezasına çevrilemeyeceği ve TCK 53. maddedeki hak yoksunluklarının mahkumiyetin kanuni sonucu olup infaz aşamasında gözetileceği için tek başına bozma nedeni yapılmayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararında, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin kişiselleştirme kurumlarından hangisinin uygulanacağına dair açık bir talepte bulunmaması, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak olarak daha lehe olduğunun söylenememesi ve yerel mahkemenin sanığı gözlemleyerek takdir hakkını hapis cezasının ertelenmesi yönünde kullanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun maddi ceza hukukuna ilişkin sonuçlar doğuran karma bir yapıya sahip olduğu, sanık aleyhine sonuç doğuran bu düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının, yargılamaya konu suç tarihi itibarıyla sanık hakkında verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yasal engel oluşturmayacağı ve bu kararların sadece sanığın suç işleme hususundaki eğilimini belirlemek yönünden değerlendirmeye tabi tutulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı tarafın aynı zamanda vekili olan kişinin tanık olarak dinlenip dinlenemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, davada taraf sıfatı bulunmaması ve görevi nedeniyle öğrendiği hususlar dışında tanıklık etme yükümlülüğü bulunması, ayrıca tanık olarak dinlenmesinin yasal bir engel teşkil etmemesi ve adil yargılanma hakkı gereği savunma hakkının kısıtlanmaması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Annenin velayetinde bulunan çocuğun, annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme yetkisinin annede olduğu, söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı ve yasal bir engel bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vefat eden babanın soyadını taşıyan çocuğun, velayet hakkına sahip annenin talebiyle soyadının annenin soyadıyla değiştirilip değiştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Velayet hakkının çocuğun menfaatleri gözetilerek kullanılması gerektiği, çocuğun üstün yararının soyadı değişikliği ile zedelenmeyeceği, evlilik birliği sona erdikten sonra velayet hakkına sahip annenin çocuğun soyadını kendi soyadıyla değiştirebileceğine dair yasal bir engel bulunmadığı ve çocuğun bu değişiklikten olumsuz etkilenmeyeceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan ancak yasal engeller nedeniyle oğlu davalı adına tescil edilen aracın, engel ortadan kalktıktan sonra davalı tarafından devredilmemesi üzerine açılan davanın hukuki niteliğinin ve zamanaşımı süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin muvazaa değil inançlı işlem olduğu, inançlı işlemden kaynaklanan alacak davalarında zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerini uygulayarak davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibi yoluyla tahsil edilen borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının genel kredi sözleşmesinde yer alan limit ve yazıların sonradan doldurulduğu iddiasını ispatlayamadığı, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşme ve ipotek senedi ile sorumluluk altına girdiği, davalı bankanın tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız takip ile birlikte ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasında yasal engel bulunmadığı gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının yabancı para (USD) üzerinden aldığı ücrete dayalı kıdem tazminatının Türk Lirası olarak hüküm altına alınmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para üzerinden ücret alan işçilerin kıdem tazminatının, talep halinde, yabancı para cinsinden hesaplanmasına engel bir yasal düzenleme bulunmadığı ve kıdem tazminatı tavanının kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek, davacı işçiye ödenen ücretin USD üzerinden olması nedeniyle kıdem tazminatının USD olarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken TL olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.