Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yaya Kusuru”
- Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan bir trafik kazasında yayaya taksirle öldürme suçundan ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yayaların da trafik güvenliğinden sorumlu oldukları, sanığın yaya alt geçidini kullanmayarak ve ilk geçiş hakkını vermeyerek dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, öngörülebilir ölüm neticesini öngörmediği ve Karayolları Trafik Kanunu hükümlerini ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan bir trafik kazasında asli kusurlu olan yayaya taksirle öldürme suçundan ceza verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Trafik Kanunu'nun trafik güvenliğini ve düzenini sağlamak amacıyla yayalar için de kurallar öngördüğü, yayaların da bu kurallara uymamak suretiyle taksirle öldürme suçunu işleyebilecekleri ve TCK'nın 85. maddesinin failinin sadece araç sürücüleri ile sınırlı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin yayayı cezalandıran hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde ileri sürdüğü ve davalı erkeğe kusur olarak yüklediği hususların ispatlanamaması, aksine tarafların boşanma davası açıldıktan sonra dahi aynı evde bir süre birlikte yaşamaları, davalı erkeğin davranışlarının davacı kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği, bu nedenle boşanmaya karar verilebilmesi için gerekli olan karşı yanın kusurunun ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köpeğin sebep olduğu yaralanma nedeniyle açılan tazminat davasında, hayvan bulunduranın sorumluluğu ve kusur oranının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hayvan bulunduranın kusursuz sorumluluğunun yanı sıra ek kusurunun da bulunduğu, zarar görenin ise ortak kusurlu sayılacağı, ancak yerel mahkemenin kusur indirimini yüksek, manevi tazminatı ise düşük belirlediği gözetilerek Yargıtay’ın bozma kararının düzeltilmesi talebi reddedilmiş ve bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanığın beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına yapılan temyiz üzerine, Yargıtay'ın bozma ilamına karşı yerel mahkemenin direnmesi üzerine, sanığın kusurunun bulunup bulunmadığı ve beraat hükmünün hangi gerekçe ile verileceği noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Ölenin, yaya geçidini kullanmayarak taşıt yolundan karşıya geçmeye çalışırken zincire takılıp düşmesi ve sanığın bu ani olay karşısında tedbir alma imkanının bulunmaması nedeniyle sanığın kusursuz olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Köpek ısırması sonucu oluşan zarardan dolayı açılan tazminat davasında, mahkemece belirlenen kusur oranı ve manevi tazminat miktarının uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya ait köpeğin saldırısından zarar gören davacının da köpeğe müdahalesinde kusurlu olduğu, ancak davalının hayvanı idare eden sıfatıyla gerekli özeni göstermemesi ve gözetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kusursuz sorumluluğunun yanı sıra ek kusurunun da bulunduğu, bu durumda uygulanan %80 kusur indiriminin yüksek olduğu ve manevi tazminat miktarının da düşük olduğu gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan tazminat davasında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı ve kazada kusurunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işverenin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun davranıp davranmadığının ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunup bulunmadığının, 6331 sayılı Kanun’un öngördüğü koşullar da gözetilerek, uzman bilirkişi raporu ile tespiti gerektiği, alınan mevcut raporun ise bu hususları kapsamlı bir şekilde incelemediği ve denetime elverişli olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, az kusurlu erkek eşin maddi tazminat talebinin reddinin, hükmedilen manevi tazminat miktarının ve kadın eşin tedbir nafakası talebinin reddinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin az kusurlu olduğu ve eşinin desteğini kaybettiği, manevi tazminat miktarının ise fazla olduğu, buna karşılık tedbir nafakası talebinin reddine ilişkin verilen direnme kararının usule uygun olduğu gözetilerek direnme kararı maddi ve manevi tazminat yönünden bozulmuş, tedbir nafakası yönünden ise dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasındaki evlilik birliğinin hangi sebeple sarsıldığı, kusurun kimde olduğu, tazminat taleplerinin miktarı ve birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı boşanma kararı verilmesinin doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ilk kararına karşı kadın vekilinin istinaf etmesi ve erkeğin zina sebebiyle boşanma davası açmaması sebebiyle kadının usuli kazanılmış hakkı olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesinin gönderme kararından sonraki yargılamada zina sebebiyle de boşanmaya karar vermesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, temyiz edilen kararın bu bölümü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında yer alan hüküm ile duruşma tutanağına geçen hüküm arasında çelişki bulunması nedeniyle Yargıtay’ca bozma kararı verildikten sonra, bozmaya uyan mahkemenin yalnızca bozma kapsamındaki husus hakkında değil, davanın tamamı hakkında hüküm kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının, hükümdeki çelişki nedeniyle tümüyle kaldırıldığı ve yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, bozmaya uyan mahkemenin kısmi hüküm kurmasının usule aykırı olduğu gözetilerek, bozma sonrası verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı koca tarafından davacı kadına fiziksel şiddet uygulanıp uygulanmadığı, uygulandıysa manevi tazminat miktarının kusur ve tarafların mali durumları gözetildiğinde fazla olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı koca tarafından fiziksel şiddet uygulandığına dair tanık ifadelerinin yetersiz ve soyut olması, ancak hakaret içeren sözler söylediği ve eşinin eve dönmesini istemediğinin sabit olması, davalı erkeğin kusurlu olduğu sonucuna ulaştırmış, buna karşın tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi de gözetilerek manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bir kişinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, sanığın yaya olması ve herhangi bir trafik aracını kullanmaması nedeniyle taksirle yaralama suçunun faili olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle öldürme ve yaralama suçlarının herkes tarafından işlenebileceği, kategorik olarak yayaların bu suçların faili olamayacağının söylenemeyeceği, yayaların da trafik kurallarına uymamak suretiyle kusurlu hareket ederek başkasının yaralanmasına neden olması durumunda taksirle yaralama suçundan cezalandırılabileceği gözetilerek Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmünün ulaşılan bu sonuçla birlikte esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.