Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yaylaya El Atmanın Önlenmesi”
- Uyuşmazlık: Davacı köy ile davalı belediye arasında, belirli bir yayla alanının müşterek kullanım hakkına ilişkin el atmanın önlenmesi davasında, önceki kesinleşmiş yargı kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve uyuşmazlığın esasının kadim yararlanma kurallarına göre nasıl çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin bozma kararında yer alan maddi hata düzeltilerek, taraflar arasında daha önce görülen ve kesinleşen davanın, eldeki davada kesin hüküm oluşturmadığı, davacı köy ile davalı belediyenin çekişmeli yaylada müşterek yararlanma haklarının bulunduğu, davalı belediyenin bu müşterek hakka el attığı ve bu el atmanın önlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı değişik gerekçeyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı köyün, davalı köyün kendi sınırları içindeki yaylada bulunan kaynak suyunu borularla kendi köyüne götürmesi ve yaylaya çeşme ve misafirhane yapması nedeniyle el atmanın önlenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararından sonra, hükmün diğer kısımlarının kesinleştiği gerekçesiyle bozma kapsamındaki uyuşmazlık hakkında hüküm kurmayıp, yalnızca bozma dışındaki husus hakkında hüküm tesis etmesi ve hükümde açıklık ve netlik ilkesine aykırı bir şekilde önceki hükmü tekrarlaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz ve yaylaya el atmanın önlenmesi davalarının birleştirilerek görülmesi sonucu verilen kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, kadastro tespitine itiraz davasında tapu kaydının iptaline karar vermesi, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması ve kararın kendi içinde çelişkili olup infazı mümkün kılmayacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle hukuka aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman arazisi içindeki bir alanın kullanım hakkının hangi köye ait olduğu ve bir köyün diğer köyün kullanımına müdahale edip etmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yerin orman vasfında olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca orman arazilerinin kullanımının Orman İdaresinin yetkisinde olması gözetilerek, sınır tespiti ve el atmanın önlenmesi taleplerinin reddine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ve davalının dayandığı eski tarihli tapu kayıtlarının kadastrosu yapılmamış bir taşınmaza uygulanıp uygulanamadığı ve buna bağlı olarak el atmanın önlenmesi davasının reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların eski tarihli tapu kaydının bazı sınırlarının değişebilir nitelikte olması ve davalı tarafın tapu kaydı ile sınır çelişkisi bulunması, ayrıca eski hava fotoğrafları ve orman kadastro kayıtlarının getirtilerek tapu kayıtlarının uygulanmasına ilişkin eksik inceleme yapılması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından suya el atmanın önlenmesi ve su kullanımına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, su rejimi kurulmasına karar verilmiş ise de, yalnızca davacının ihtiyacına ve kullanımına yönelik hüküm kurulması, nizayı çözümlemeye yeterli ve elverişli bir karar olmadığından ve taraflar arasında infaza elverişli bir su rejimi oluşturulması gerektiğinden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın Yeniceoba Yaylağı kapsamında bulunması, bu yaylanın tahdit ve tespit çalışmalarının mera komisyonu tarafından yapılmış olması ve 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca kadastro çalışması yapılmayan mera alanlarına ilişkin uyuşmazlıklara asliye hukuk mahkemelerinin bakması gerektiği gözetilerek görevli mahkeme olarak Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Köy tüzel kişilikleri arasında mera sınırlarının tespiti, muarazanın giderilmesi, tazminat ve müdahalenin meni istemlerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, önceki kararda kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle reddettiği davayı, Yargıtay'ın bozma ilamına uyarak yaptığı yargılamada, fen bilirkişi raporu, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile önceki Yargıtay kararının kapsamını da değerlendirerek davayı reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak Hazine'nin mera niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine karşı davalının zilyetlik iddiasında bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın, Hazine'nin sunduğu deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda mera vasfında olduğu, meralar üzerindeki zilyetliğin hukuken bir değer taşımadığı ve davalının dayandığı tapu kaydının da taşınmaza aidiyetinin ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesinin katılıp hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyetinin Hazine'de olması ve meralar üzerinde sınırlı da olsa tasarruf, denetleme ve koruma yetkisinin bulunması nedeniyle, Hazinenin köy merasına tecavüz suçunda doğrudan zarar gördüğü kabul edilerek, davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunduğu gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.