Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yeniden Kurulma”
- Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden hüküm kurulması sonucu verilen kararın Yargıtay tarafından bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden hüküm kurulmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Özel Daire bozma kararına uyularak yapılan yargılamanın ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi niteliğinde olmaması gözetilerek, bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesinin uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurması gerekirken hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun değişiklikleri sonrası yerel mahkemece yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinin yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dosyayı yerel mahkemeye iade yazısının, suçların basın yayın yoluyla veya sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmediğinin anlaşılması nedeniyle bozma kararı niteliğinde olmadığı ve yerel mahkemenin yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı kararına karşı kanun yoluna başvurulmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinin yapılması gerektiği sonucuna varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı değişik gerekçeyle kabul edilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasından sonra, bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilmeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesinin uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurması gerekirken hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yaparak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, Yargıtay'ın kısmi bozma kararından sonra verilen yerel mahkeme kararında boşanma hükmünün kesinleşip kesinleşmediği ve tarafların yeniden evlenmeleri nedeniyle boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma kararında boşanma hükmünü de kapsayacak şekilde bozma yapmadığı, ayrıca yerel mahkemenin direnme kararında da boşanmanın kesinleşmiş olduğundan ve tarafların yeniden evlendiğinden bahisle yeniden hüküm kurulmasının çelişki yaratacağı gerekçesinin isabetli olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğunda ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitireceği, bu nedenle Yargıtay bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesinin uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek yeni bir hüküm kurması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yaparak taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılamasında, önceki hükmün lehe olduğu kabul edildiğinde, uyarlama talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yeniden hüküm kurulmasının infazda tereddüte yol açıp açmayacağı ve buna bağlı olarak yerel mahkemenin son hükmünün düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama yargılamasının amacının lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması ile sınırlı olup, önceki hükmün lehe olduğu durumda uyarlama talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yeniden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama gerektirmediğinden CMUK m.322 uyarınca yerel mahkeme hükmünden hükümlü hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçuna ilişkin ceza belirleme ve kişiselleştirme bölümlerinin çıkarılarak "uygulama talebinin reddine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasından sonra bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtay tarafından bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi durumunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip verilmeyeceği, yeniden hüküm kurulmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden esas hakkında hüküm kurulduğunda ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Özel Daire bozma kararına uyan bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararı hakkında istinaf incelemesi yapma yetkisinin bulunmaması, bu nedenle bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin bozma kararına uymasına rağmen, hüküm fıkrasında bozma ilamına uyulmasına karar verildiğinin belirtilmesi ve önceki kısmi kabul hükmünün ortadan kalktığı halde yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığının belirtilmesi nedeniyle hükmün HMK 297'ye aykırı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 297. maddesi gereğince hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerekirken, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen önceki kısmi kabul hükmünün ortadan kalktığı halde yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı belirtilerek çelişkili ve infaza elverişsiz bir hüküm kurulduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılıp esas hakkında yeniden hüküm kurulduktan sonra, bölge adliye mahkemesi kararının Yargıtayca bozulması ve bozma ilamına uyularak ilk derece mahkemesi kararının benimsenmesi hâlinde, istinaf başvurusunun esastan reddedilip edilemeyeceği ve yeniden hüküm kurulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden esas hakkında hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuki varlığını yitirmesi ve Özel Daire bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden mi yoksa yıkımı istenen yapının keşfen belirlenen değeri üzerinden mi takdiri gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, kesinleşen davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermesi usule aykırı görülerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine uygun hüküm kurulması için direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında, davanın esası hakkında açıkça hüküm kurulmayıp, yalnızca bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı belirtilerek HUMK 388. maddeye aykırı davranılıp davranılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında, davanın esası hakkında açık hüküm fıkrası oluşturulmayıp, bozma kararı dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığının belirtilmesinin, HUMK'nun 388. maddesindeki açık hükme aykırı olması ve yargılamada açıklık ve netlik ilkesini zedelemesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında, davanın esası hakkında hüküm fıkrası oluşturmayıp yalnızca yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurması ve bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığını belirtmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 388. maddesi uyarınca hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerektiği, mahkemenin ise davanın esası hakkında hüküm fıkrası oluşturmayıp sadece yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurması ve bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığını belirtmesinin bu kurala aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.