Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yeniden Yargılama Yasağı”
- Uyuşmazlık: Hapis cezası verildikten sonra adli para cezasına çevrilmesinin TCK 50/2’ye aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozma kararı verilen bir olayda, yerel mahkemede yeniden yargılama yapılıp yapılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkumiyet hükmünün kanun yararına bozulmasının sanık aleyhine sonuç doğurmaması gerektiği ve hükmün esasına ilişkin bir aykırılık nedeniyle TCK’nın 309/4. maddesindeki hallerden birinin uygulanamayacağı gözetilerek hükmün, CMK 309/3 uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının, aynı fiilden dolayı daha önce verilmiş kesinleşmiş bir hüküm bulunması nedeniyle kanun yararına bozulması üzerine, CMK'nın 309/4-a mı yoksa 309/4-d maddesi uyarınca mı işlem yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı fiilden dolayı daha önce açılan davada tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmiş ve bu karar kesinleşmiş olup, TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının durma kararının hukuki sonuçlarını doğurduğu, bu kararın davanın esasını çözmeyen bir karar niteliğinde olduğu ve CMK m.223/7 hükmü gereği davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Dairenin CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca kararı bozması ve dosyanın mahalline gönderilmesi isabetli bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hüküm kurulurken hesap hatası yapılarak fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle bozulan hükmün, Yargıtay tarafından düzeltilerek sonuçlandırılabileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen cezada hesap hatası yapılarak fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle bozma kararı verilmesi gerektiği, ancak bu hatanın düzeltilmesiyle sanığa daha az ceza verileceği ve yeniden yargılama yasağı da gözetilerek, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilerek sonuçlandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin sanık hakkında daha az ceza verilmesini gerektirmesi halinde, lehe olan cezaya Yargıtay Özel Dairesi'nce mi yoksa yerel mahkemece mi hükmedileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca, bozma nedeni hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ilgili ceza dairesince doğrudan hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın hukuka aykırılığın giderilmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gerçekte var olmayan bir kişinin kimlik bilgileri kullanılarak açılan davada verilen mahkûmiyet hükmünün, kanun yararına bozma halinde, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-b maddesi uyarınca mı yoksa 309/4-d maddesi uyarınca mı işlem yapılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hayali bir kişi hakkında mahkumiyet hükmü kurulamayacağı ve bu durumun davanın esasını etkileyen bir husus olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d bendi uyarınca hükmün bozulması ve cezanın kaldırılması gerektiği gözetilerek, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin kararı kaldırılarak hükmün bozulmasına ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma talebi üzerine, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezası hükmünün bozulması durumunda, hükmün Yargıtay tarafından mı yoksa yerel mahkeme tarafından mı yeniden kurulacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasından yaş indirim yapılmaması ve kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmemesi hususlarının TCK'nın 31/2 ve 50/3. maddeleri uyarınca hükümlü lehine daha hafif bir ceza verilmesini gerektirmesi ve CMK 309/4-d maddesi uyarınca yargılamanın tekrarlanamaması gözetilerek, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilerek yeniden kurulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı eylem nedeniyle açılan mükerrer dava sonucu davanın reddi yerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kanun yararına bozulması üzerine davanın reddi kararının Özel Dairece mi yoksa Yerel Mahkemece mi verilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesin hüküm niteliğinde olması ve adil yargılanma hakkı ile makul sürede yargılanma hakkı gözetilerek, davanın reddi kararının cezanın kaldırılması sonucunu doğurması nedeniyle CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca Özel Dairece verilmesi gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire kararının bu hususta düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının kaldırılmasına ilişkin sulh ceza hâkimliği kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında mı yoksa 309/4-c maddesi kapsamında mı kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen kararların kendine özgü bir sistematiği olduğu, idari para cezasının kaldırılmasına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair kararın davanın esasını çözmediği, aleyhe değiştirme yasağının uygulanamayacağı, mahallinde yeniden inceleme ve araştırma yapılmasının gerektiği ve CMK'nın 223. maddesinde tanımlanan 'red' kararı niteliğinde olduğu gözetilerek, karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kabahatler Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının iptaline ilişkin sulh ceza mahkemesi kararına karşı yapılan itirazın reddine dair kararın, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309/4-a mı yoksa 309/4-c maddesi uyarınca mı bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'nun kendine özgü bir sistem getirmesi, itirazın reddine dair kararın davanın esasını çözmemesi, aleyhe değiştirme yasağının uygulanabileceği kararlardan olmaması, mahallince yeniden inceleme ve araştırma gerektirmesi ve CMK'nın 223. maddesinde tanımlanması hususları birlikte değerlendirilerek, karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin sanık hakkında iki yıldan az hapis cezası verilmesini gerektirmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme hükümlerinin uygulanma ihtimalinin doğması halinde, Özel Dairece doğrudan karar verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yararına bozma nedeninin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme gibi kişiselleştirme hükümlerinin uygulanmasını gerektirmesi halinde, davanın esasının çözülmemiş sayılması ve bu hükümlerin takdiri gerektirmesi nedeniyle CMK'nın 309/4-b maddesi uyarınca yerel mahkemede yeniden yargılama yapılmasının gerektiği, bu nedenle de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının CMK'nın 310/1. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna başvurma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş, Özel Dairenin bozma kararı kaldırılmış ve dosya Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin sanık hakkında daha az ceza verilmesini gerektirmesi halinde, lehe olan cezaya Özel Dairece mi yoksa Yerel Mahkemece mi hükmedileceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca, kanun yararına bozma nedeni hükümlünün cezasının hafifletilmesini gerektiriyorsa, yargılamanın tekrarlanması yasağı gözetilerek hafif cezanın Yargıtay ilgili ceza dairesi tarafından doğrudan verilmesi gerektiği, bu nedenle Özel Dairenin hükmü bozup müteakip işlemlerin yerel mahkemece yapılmasına karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek, Özel Daire'nin bozma kararı kaldırılarak dosya 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesindeki yetkiye istinaden karar verilmesi için Yargıtay ilgili ceza dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.