Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yer Sağlayıcı Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Davalı internet sitesi yer sağlayıcısının, sitede yayınlanan ve davacı şirketlere yönelik hukuka aykırı olduğu iddia edilen içeriklerden sorumlu olup olmadığına ilişkin manevi tazminat davasında, yer sağlayıcıya gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun olup olmadığı ve yer sağlayıcının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yer sağlayıcısına gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun olduğu, davalı yer sağlayıcının içerik sağlayıcı değil yer sağlayıcı sıfatıyla içeriklerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, ayrıca davalı vekilinin karar düzeltme talebinde kanunda öngörülen şartları taşımadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanması ve karar düzeltme talebinin reddi gerekir. - Uyuşmazlık: İnternet ortamında marka hakkına tecavüz iddiasıyla yer sağlayıcıya karşı açılan haksız rekabetin ve marka tecavüzünün tespiti, ref'i ve meni ile internet sitesine erişimin engellenmesi davasında, yer sağlayıcının sorumluluğuna gidilebilmesi için önceden ihtarname gönderilip gönderilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5651 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca yer sağlayıcının sorumluluğuna gidilebilmesi için önceden hak ihlali iddiasının bildirilmesi ve hukuka aykırı içeriğin kaldırılmasının talep edilmesi gerektiği, dava dilekçesinin ise geçmişe dönük bir ihtar niteliği taşımayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli markaları taşıyan taklit ürünlerin, davalı şirketin işlettiği internet sitesinde üçüncü kişiler tarafından satışa sunulması nedeniyle açılan marka hakkına tecavüz davasında, davalı internet sitesi işleticisinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı internet sitesi işleticisinin, dava dilekçesinin tebliği ile tecavüzden haberdar olduğu ve buna rağmen içeriği kaldırmadığı veya erişimi engellemediği, davalı internet sitesi işleticisinin kusurlu davrandığının kabulü gerektiği ve bu nedenle davacının tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talepleri bakımından eda hükmü kurulması gerekirken, yerel mahkemenin davanın husumetten reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnternet sitesi üzerinden izinsiz marka kullanımına ilişkin marka hakkına tecavüzün tespiti, tecavüzün durdurulması ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yer sağlayıcı olması ve davacı tarafından ihtar yapılmadan önce tecavüz oluşturan içeriğin siteden kaldırılması nedeniyle davalının kusurunun olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bayi tarafından verilen ayıplı hizmet nedeniyle, sağlayıcının Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/A maddesi uyarınca müteselsil sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/A maddesinin 3. fıkrası uyarınca sağlayıcı, bayi, acente ve kredi verenin ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, somut olayda bayinin çalışanı tarafından davacıya ait araca hatalı akaryakıt konulması nedeniyle aracın arızalanması olayında bayinin ayıplı hizmet verdiği, sağlayıcının da bu ayıplı hizmetten kaynaklanan zararlardan bayi ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketiciye akaryakıt istasyonunda yanlış yakıt verilmesi nedeniyle oluşan zarardan, bayinin yanı sıra sağlayıcının da müteselsil sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/A maddesi uyarınca, bayinin çalışanı tarafından tüketiciye ait araca yanlış yakıt konulması ayıplı hizmet teşkil ettiğinden ve sağlayıcının da ayıplı hizmetten müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle, yerel mahkemenin sağlayıcı aleyhine verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait internet sitesi üzerinden satılan taklit ürünlerin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire bozma kararından sonra yürürlüğe giren 5651 sayılı kanuna dayanarak verdiği karar, yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan ve direnme kararı olarak değerlendirilemeyeceğinden, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz incelemesi için 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı araç satışından kaynaklanan misli ile değişim talebinde, üretici firma olan davalının da sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Borçlar Kanunu'na göre ayıplı maldan kaynaklanan misli ile değişim talebinde alıcıya karşı sadece satıcının sorumlu olduğu, üretici firmanın sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının üretici firma yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnternet sitesi üzerinden satılan ayıplı ürün nedeniyle tüketici hakem heyeti tarafından verilen bedel iadesi kararına karşı, aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile internet sitesini işleten şirket tarafından açılan iptal davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile internet sitesini işleten konumda bulunması ve bu nedenle satılan malın ayıbından sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalının ön inceleme duruşmasından sonra sunduğu tanık listesinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış olması ve yasal süre içinde delil listesini sunmuş olması, HMK'nın 140/5. maddesindeki süre verilmemesi hükmünün uygulanmasını engellediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.