Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yok Hükmünde Karar”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında mağdur Süleyman'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onanan mahkûmiyet hükmünün mükerrer olup olmadığı ve bu doğrultuda hukuki değerden yoksun olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin itiraz merciinin kararının yok hükmünde olması ve bu karar üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da hukuki değerden yoksun olması nedeniyle itiraza konu mahkumiyet hükmünün mükerrer olmadığı ve ayrıca hükmün yasal ve yeterli gerekçeyi içermediği gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmiş bir sanık hakkında, aynı suçtan zamanaşımı nedeniyle verilen düşme kararının kanun yararına bozmaya konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra aynı suç yönünden verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararının hukuken yok hükmünde olduğu ve bu nedenle kanun yararına bozma yoluna konu olamayacağı gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı eylem nedeniyle daha önce mahkûmiyet kararı verilmişken, aynı eylemden dolayı açılan ikinci davada verilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kanun yararına bozma yoluyla incelenip incelenemeyeceği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bozulması halinde davanın reddine karar verilmesinin Özel Dairece mi yoksa yerel mahkemece mi yapılacağı ve Özel Daire kararındaki "müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına" ibaresinin kararda yer alıp almaması gerektiği hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın da kesin hüküm niteliğinde hukuki sonuçlar doğurduğu, bu nedenle kanun yararına bozma yoluyla incelenebileceği, aynı fiilden dolayı daha önce mahkûmiyet kararı bulunduğundan ikinci davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davanın reddinin cezanın kaldırılması sonucunu doğurması sebebiyle bu kararın Özel Daire tarafından verileceği ve Özel Dairece davanın reddine karar verildiğinden yerel mahkemede yapılacak bir işlem kalmadığı için "müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına" ibaresinin Özel Daire kararından çıkarılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz üzerine, itiraz merciinin kararı kaldırıp yerel mahkemenin yeniden hüküm kurması üzerine Özel Daire'nin dosyayı bekletici mesele olarak Adalet Bakanlığı'na mı yoksa hükmün geri bırakılması gerektiği gerekçesiyle mi bozacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun tehlike suçu olması ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durum olmaması gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün geri bırakılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının katılana tebliğ edilmemesi nedeniyle davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılana gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği, bu nedenle denetim süresinin başlamadığı, dolayısıyla sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden bahsedilemeyeceği ve hükmün açıklanmasına dair kararın hukuki değerden yoksun olduğu, ayrıca davanın zaman aşımına uğradığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının ve özel daire kararının kaldırılıp davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyet kaydı bulunduğu halde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve bu karar kesinleştikten sonra sanığın denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması nedeniyle oluşan hukuksal durum.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın koşulları oluşmadığı halde verilmiş olsa dahi kesinleşmesiyle hukuki varlık kazandığı, hükmün açıklanmasıyla da geçerli bir hüküm haline geldiği ve bu aşamada kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanık müdafiinin itiraz etmemiş olmasına rağmen kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmemiş olması nedeniyle, Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararı kaldırmasının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu, yok hükmünde bir kararın da kanun yararına bozma istemine konu edilemeyeceği gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazlarını davalı kardeşine satış suretiyle yaptığı temlik işleminin, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, direnme kararında usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar oluşturulmayıp, önceki karara atıf yapılarak sadece "bozma ilamına karşı önceki hükümde direnilmesine" denilmekle yetinilmesi ve bu eksikliğin hükmün tamamlanması yoluyla giderilmeye çalışılmasının hukuka aykırı olması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen davanın düşmesine ilişkin kararın temyizinde, incelemenin CMK’nın 231/10. maddesi ile sınırlı olarak mı, yoksa dosyanın esasına ilişkin olarak mı yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, ilkeleri ve diğer kanuni düzenlemeler gözetilerek, HAGB kararını kabul eden sanık hakkında verilen düşme kararına karşı yapılan temyizin, CMK'nın 231/10. maddesindeki şartların varlığıyla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle, yerel mahkemenin düşme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği iddiasıyla, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiş olan hükmün açıklanmasının hukuki olup olmadığı ve bu bağlamda davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığa tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, denetim süresinin kararın kesinleşmesiyle başlayacağı, bu nedenle sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediğinden bahsedilemeyeceği ve hükmün açıklanmasının koşullarının oluşmadığı, ayrıca hükmün açıklanmasına dair verilen kararın hukuki değerden yoksun olması nedeniyle dava zamanaşımını kesmediği ve davanın zaman aşımına uğradığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yapılan itiraz üzerine, itiraz merciinin inceleme kapsamının CMK 231. maddesindeki koşulların varlığıyla sınırlı olup olmadığı veya suçun sübutu ve nitelendirilmesi gibi esas yönünden de inceleme yapıp yapamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kişiye cezai yaptırımdan kurtulma imkanı tanıyan ve şartlı bir düşme nedeni oluşturan bir kurum olduğu, itiraz merciinin sadece şekli inceleme yapmasının hak arama özgürlüğü ve AİHS’nin 13. maddesindeki etkili başvuru hakkını ihlal edebileceği, ayrıca ceza muhakemesinin maddi gerçeğe ulaşma amacıyla da bağdaşmayacağı gözetilerek, itiraz merciinin CMK 231’deki şekli koşullar dışında suçun sübutu ve nitelendirilmesi gibi esas yönünden de inceleme yapması gerektiği sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına istinaden verilen davanın düşmesi kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin kapsamı (CMK m. 231/10 hükmü ile sınırlı mı yoksa dosya esasına ilişkin mi olacağı) hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/10. maddesindeki düşme kararının CMK’nın 223/8. maddesindeki düşme kararından farklı ve özel bir düzenleme olduğu, temyiz incelemesinin sınırlarının dar yorumlanması gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinin sanığın denetim süresi içinde kasten suç işleyip işlemediği ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyup uymadığı hususları ile sınırlı olması gerektiği, sanığın güncel adli sicil kayıtlarına göre denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemediğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.