Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yoksun Kalınan Gelir”
- Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüz nedeniyle davacının yoksun kaldığı kazancın nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yoksun kaldığı kazancın hesaplanması için 556 sayılı KHK'nın 66/2. maddesinde belirtilen yöntemlerden birinin seçilmesi gerektiği, davacının bu yöntemlerden 66/2-a maddesinde belirtilen yöntemi seçtiği, dosyada davacının yoksun kaldığı kazancın bu maddeye göre hesaplanmasına esas olabilecek yeterli veri bulunduğu ve bu nedenle BK'nın 42. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası nedeniyle eşini kaybeden davacıların destekten yoksun kalma tazminatı hesabında ölenin döner sermaye gelirinin dikkate alınıp alınmayacağı ve davacı eşin yeniden evlenme şansının bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Döner sermaye gelirinin, sağlık personelinin çalıştığı sürece aldığı sürekli bir ödeme niteliğinde olduğu ve ölenin yerine geçen kişinin de aynı geliri elde ettiği; ayrıca davacı eşin yaşı, çocuk sayısı ve ülke koşulları gözetildiğinde yeniden evlenme şansının bulunmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı hastaneden haksız yere uzaklaştırıldığını iddia ederek, yoksun kalınan gelir ve manevi tazminat talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği, bu nedenle sözleşmenin belirli veya belirsiz süreli olmasına bakılmaksızın davacının yoksun kalınan gelir ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ürettiği ve davacının tescilli markasıyla benzerlik gösteren ürünlerin Türkiye'ye kaçak yollarla sokulup sokulmadığı ve davacının maddi zararının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin fuarda ürünlerini sergilemiş ancak satış yapmamış olması ve Türkiye'ye kaçak yollarla ürün soktuğuna dair delil bulunmaması, davacının maddi zararının oluşmadığının kabulünü gerektirmiş ve bu nedenle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: TSE garanti markasının izinsiz kullanımında, davacı kurumun iç düzenlemesi olan TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nde belirtilen yıllık emsal belge kullanım bedelinin iki katının maddi tazminat olarak hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin davacı kurumun iç düzenlemesi niteliğinde olması ve mahkemeyi bağlayıcı olmaması, ancak TSE garanti markasının izinsiz kullanımının tüketiciyi yanıltması ve ürünün satışına ekonomik katkı sağlaması nedeniyle 556 sayılı KHK'nin 66/2. maddesi uyarınca belirlenecek tazminatın 66/3. ve 67. maddeleri gözetilerek artırılabileceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sözlü olarak yapıldığı iddia edilen sözleşmenin feshi nedeniyle davacının yoksun kalınan kar talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulmadığı, davalı tarafından imzalanmış bir sözleşme olmadığı ve davacının sözleşme öncesi sorumluluktan kaynaklanan zararını da talep etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiralananın erken tahliyesi nedeniyle cezai şart, yoksun kalınan kira geliri ve hor kullanma tazminatı ile fazla ödenen kira bedelinin iadesi taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, 10.000 ABD doları cezai şart alacağına dair faizin başlangıç tarihinin belirtilmemesi ve yargılama giderlerine ilişkin hükümlerin mükerrer olması gibi hususlar düzeltilerek, bozma ilamına uygunluk ve usuli kazanılmış hak gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yap-işlet-devret modelli eser sözleşmesinin feshi nedeniyle yüklenicinin faydalı masraflar ve yoksun kalınan kâr taleplerine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, ilk kararında ıslahla artırılan miktar üzerinden hüküm kurup ıslah harcını davalıdan tahsil etmesine rağmen, bozma sonrası ıslah harcının yatırılmadığı gerekçesiyle ıslah yapılmamış sayarak ilk talep edilen miktar üzerinden hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek karar, davacı yüklenici yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte sürücü belgesi ile yapılan araç satış sözleşmesinin geçersizliği ve akabinde aracın mülkiyetinin kimde olduğunun tespiti ile yoksun kalınan kira gelirlerinin tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Araç satış sözleşmesinin sahte sürücü belgesi ile yapılması sebebiyle geçersiz olduğu, bu nedenle davalının aracı iyiniyetle iktisap etmiş olsa dahi mülkiyetin kendisine geçmeyeceği ve davacının açtığı davanın kabulünün davalının ödediği araç bedelinin iadesi koşuluna bağlı olmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin feshi nedeniyle kiracı tarafından yapılan masrafların ve yoksun kalınan kârın tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uymaması, özellikle mükerrer taleplerin incelenmemesi, iade edilen demirbaşların değerlendirilmemesi, davalı lehine kazanılmış hakların ihlal edilmesi ve faydalı masraflarda takdiri indirim uygulanmaması gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar ile davalılar arasında adi ortaklıkla yapılan mandıra inşaatı işinden kaynaklanan alacak ve yoksun kalınan kâr taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemeler, taraflar arasında imzalanan protokolü ibra belgesi olarak değerlendirmiş ve davacıların alacaklı olmadığı sonucuna varmış ise de, Yargıtay, söz konusu protokolün ibraname değil, ara hesaplaşma belgesi niteliğinde olduğunu ve davanın adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin olduğunu belirterek, ortaklığın tasfiyesi için gerekli usulün izlenmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını bozmuş ve bölge adliye mahkemesi kararını kaldırmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.