Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yol Yapım İşi”
- Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ihale makamı mı olduğu ve buna göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün dava konusu işçilik alacaklarından diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün asıl işinin yol yapımı olması, işi yükleniciye gördüremeyeceği anlamına gelmemekle birlikte, ihale konusu işin tümüyle davalı şirkete ihale edilmesi, işin bölünmemiş olması ve Karayolları Genel Müdürlüğü'nün bu işte işçi çalıştırmaması, ayrıca denetim yetkisini aşan bir yetkisinin de bulunmaması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü'nün asıl işveren değil, ihale makamı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün ihale makamı mı olduğu ve buna göre davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün yol yapım işinin, Bölge Müdürlüğü'nün asıl işi olsa da, işin tamamının ihale yoluyla yüklenici şirkete verilmesi ve Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün bu işte işçi çalıştırmaması, sadece işin sözleşmeye uygunluğunu denetlemesi nedeniyle asıl işveren değil, ihale makamı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa ihale makamı-yüklenici ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak davalı Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünün işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğünün yol yapım işinin denetimi için personel bulundurmasının ve işin sözleşmeye uygunluğunu denetlemesinin asıl işveren olduğunu göstermediği, Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünün ihale makamı sıfatıyla 4857 sayılı Kanun'un 36. maddesi kapsamında sorumlu tutulabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa ihale makamı-yüklenici ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak Karayolları Genel Müdürlüğü'nün işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yol yapım işinin ihalesini alan şirket ile arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi değil, ihale makamı-yüklenici ilişkisi bulunduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün denetim yetkisini aşan bir yetkisinin ispatlanamadığı ve bu nedenle işçilik alacaklarından asıl işveren gibi sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi yoksa davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ihale makamı mı olduğu ve buna göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün dava konusu işçilik alacaklarından diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yol yapım işinin ihalesini tümüyle davalı şirkete vermiş olması, bu işte kendi işçisini çalıştırmamış olması ve denetim yetkisini aşan bir yetkisinin de bulunmadığı gözetilerek, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün asıl işveren değil ihale makamı olduğu ve sorumluluğunun da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan mahkum olan sanığın, yapım işini alt işverene devretmiş olması nedeniyle kusurunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, müteahhit olduğu inşaatta, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı gereği alt işverenin işçilerine karşı da sorumluluğunun devam etmesi, iskelenin güvenliğini kontrol etmemesi, alt işverenin iş güvenliği uygulamalarını ve işçilerin kurallara uygun çalışmasını denetlememesi hususları gözetilerek asli kusurlu olduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, nitelikli mala zarar verme suçundan beraatine ilişkin verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık, sanığın Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesinde düzenlenen hata hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görev ve sorumluluğunun kendisine verilen talimatlar doğrultusunda iş makinasını kullanmakla sınırlı olması, yol genişletme çalışmasını kendisine verilen etüt çalışma planı doğrultusunda gerçekleştirmesi ve bu planda katılanın arazisinin de çalışma alanı içerisinde gösterilmesi, ayrıca sanığın bilgi düzeyi, gördüğü eğitim, içinde bulunduğu sosyal ve kültürel çevre koşulları nazara alındığında, katılanın arazisinde çalışma yapılması konusunda rızası bulunduğuna dair TCK'nun 30/3. maddesi anlamında kaçınılmaz bir hataya düştüğü ve bu hatanın mala zarar verme suçuna yönelik kastını ortadan kaldırdığı gerekçesiyle yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yüklenici şirketin, sözleşme kapsamı dışında yapıldığını iddia ettiği yer altı suyu drenaj sistemi ve mantolama imalatının bedelinin, iş sahibi idareden tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı iş sahibi idarenin yararına olan imalat bedellerinin sözleşmenin eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri ve vekâletsiz iş görme kuralları çerçevesinde hesaplanması gerektiği, yerel mahkemenin usulî kazanılmış hak ilkesine aykırı karar vermesi ve delil sözleşmesi niteliğindeki şartname hükümlerini uygulamaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yüklenicinin yol yapımı sırasında taş ocağında yaptığı patlatmalar sonucu üçüncü kişilerin evlerinde meydana gelen hasardan dolayı, iş sahibinin yükleniciye rücu etmesi üzerine açılan davada, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olup olmadığı ve yüklenicinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda eksik inceleme yapıldığı, idare mahkemesi dosyaları ve icra takip dosyalarının incelenmediği, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun değerlendirilmediği ve bozma kararında belirtilen hususlara uyulmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü ile davalı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve buna bağlı olarak davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından davalı Karayolları Bölge Müdürlüğünün sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün ihale yoluyla yaptırdığı işin yapım işi olmasına rağmen, işin süreklilik arz etmesi ve 6001 sayılı Kanun'un mülga 4. maddesi ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211. maddesi uyarınca hizmetlerin başkasından satın alınmasının mümkün olması, 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 7. fıkrası uyarınca asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulabileceği ve bu kapsamda davalı Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün işçilik alacaklarından sorumlu tutulabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma sonrasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasında, davalı erkeğin, davacı kadının alacak miktarının belirlenmesinde ve bazı malların edinilmiş mal kapsamına girip girmediği konusunda itiraz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin temyiz sebeplerinin, mahkeme kararını bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ile davalı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nden talep edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün ihale yoluyla iş gördürmesinin ve davalı şirketler ile arasında yapım işi sözleşmesi bulunmasının alt işverenlik ilişkisini ortadan kaldırmadığı, işin niteliği gereği süreklilik arz etmesi ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün işin yürütülmesi ve denetimi üzerinde yetkili olması nedeniyle 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 7. fıkrası uyarınca asıl işveren sıfatının bulunduğu gözetilerek, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından davalı idarenin de sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.