Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yorumlama”
- Uyuşmazlık: Hakim aleyhine, verdiği hüküm nedeniyle açılan tazminat davasında hakimin hukuki sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakim kararına karşı yapılan temyiz talebinin kabulünün yasal yorumlama yetkisi dahilinde olduğu ve hukuki sorumluluk koşullarını oluşturmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen davanın reddine ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi hakiminin, kesinleşmiş ceza mahkemesi ilamındaki vekalet ücreti hükmünü hatalı yorumlayarak icra takibinin iptaline karar vermesi nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimin, icra takibine konu ceza mahkemesi ilamındaki vekalet ücreti hükmünü yorumlama yetkisi olduğu ve bu yorumlama neticesinde verdiği kararın HMK’nın 46. maddesinde belirtilen hakimin hukuki sorumluluğunu doğuracak kasıt, görevi savsaklama veya açıkça hukuka aykırılık unsurlarını taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetedeki bir yazının davacıların kişilik haklarına saldırıp saldırmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu yazıda, davacıların ideolojik saplantıları olduğu, tarafsız ve özgürlükçü yorumlama yeteneğinden yoksun oldukları ve tasfiye edilecekleri gibi ifadelerle kişilik haklarına saldırı niteliğinde hakaret içeren sözler sarf edildiğinin ve bu durumun manevi tazminat gerektirecek bir matufiyet oluşturduğunun gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın gazeteci olması, kitaptaki ibarelerin demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan eleştirme, yorumlama işlevi ve Anayasa'nın 26. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi gözetildiğinde, kitap içeriğinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın gazeteci olması, olay koşulları, demokratik toplumun zorunlu unsurlarından olan eleştirme ve yorumlama işlevi ile Anayasa’nın 26. ve AİHS’nin 10. maddeleri gözetildiğinde, yazı içeriklerinin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yaptığı işin toplu iş sözleşmesinde belirtilen "nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumluluğu" kapsamında olup olmadığı ve bu sebeple mali sorumluluk tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce aynı iş nedeniyle mali sorumluluk tazminatı aldığı ve sonrasında farklı bir birimde çalışmadığı, aynı zamanda davalı kurumun yazışmalarında davacının aynı işleri yapmaya devam ettiğinin belirtilmesi gözetilerek mahkeme kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının geçici görevlendirilmesi nedeniyle yevmiye (bakiye harcırah) ve yemek yardımı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, toplu iş sözleşmesinin yemek yardımı ile ilgili hükmünün yorumlanmasına göre, harcırahlı geçici görevlendirmede kazandan yararlanması halinde ek yemek yardımı alamayacağı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirket ile sendika arasında akdedilen toplu iş sözleşmesi hükmüne dayanarak ilave tediye alacağı talebiyle açtığı alacak davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin 30. maddesindeki ilave tediye hükmünün, 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği ve akdi ikramiye olarak yorumlanması gerektiği, bu yorumun daha önce aynı toplu iş sözleşmesine ilişkin verilen Yargıtay kararında da benimsendiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararı ve istinaf mahkemesinin bu kararı onayan kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında zamanaşımı defi ileri sürülmesi üzerine, Yargıtay’ın bozma ilamına uyularak hesaplanan alacak miktarının tümden reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma ilamında, zamanaşımına uğramış kısım dışında kalan alacağın hesaplanması gerektiği belirtilmesine rağmen, ilk derece mahkemesinin bozma ilamını hatalı yorumlayarak alacağın tamamını reddetmesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmetmekle birlikte davacıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına hükmen tescil yoluyla kaydedilen taşınmazın yolsuz tescil iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına yapılan tescil işleminin hatalı bir mahkeme kararı ve yanlış yorumlama sonucu gerçekleştiği, davacıların mirasçı oldukları ve bu nedenle tapu iptali ve tescil taleplerinde haklı oldukları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.