Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yurda Giriş Çıkış Kayıtları”
- Uyuşmazlık: Yurtdışı borçlanma başvurusunda bulunan davacının, yurtdışında geçen sürelerin hesabında ikamet belgesi mi yoksa Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yurda giriş-çıkış kayıtları mı esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca yurtdışı borçlanmalarında, yurtdışında geçen sürelerin hesabında, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirket bünyesinde çalışıp çalışmadığı, iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve buna bağlı olarak kıdem, ihbar ve fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet dönemine ilişkin uyuşmazlığın çözümü için SGK kayıtları, tanık anlatımları, yurda giriş çıkış kayıtları, ücret ödemeleri ve ticaret sicil kayıtları gibi deliller birlikte değerlendirilerek davacının davalı şirket bünyesinde çalıştığı ve iş sözleşmesinin haksız feshedildiği, dolayısıyla kıdem, ihbar ve fazla mesai alacaklarına hak kazandığı kanaatine varılarak mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yurda turistik kolaylıklar kapsamında getirilmiş bir aracı satın alıp kullanmasının 5607 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın yasal olarak yurda sokulduğu, sanığın aracın yurda sokulmasında herhangi bir dahli bulunmadığı ve eyleminin gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın eşyayı yurda sokma suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak aracın süresinde yurt dışına çıkarılmayıp farklı plaka ile kullanılmasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işverenden kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatları, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının miktarı ve ödenip ödenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma sürelerinin ve ücretinin eksik tespit edilmesi, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesaplanmasında hatalı hizmet süresi kullanılması ve davacının yurda giriş çıkış kayıtlarının dikkate alınmaması nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretlerinden oluşan işçilik alacaklarının ispatı ve hesabı konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma saatlerine ilişkin yazılı belge sunamaması nedeniyle fazla çalışma yaptığının tanık beyanlarıyla ispatlandığı, fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna dair bir düzenleme bulunmadığı ve alacak hesabında yurda giriş çıkış kayıtlarının dikkate alındığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yıllık izin kullanmadığını iddia etmesine rağmen, yol parası talebi gerekçesinde Ocak 2013'te izin kullandığını belirtmesi ve bu durumun yurda giriş-çıkış kayıtlarıyla da örtüşmesi nedeniyle, davacının yıllık iznini kullandığı gözetilerek, yerel mahkemenin yıllık izin alacağına hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenden, yurt dışında geçen çalışma süresi boyunca yaptığı fazla mesai, kullanamadığı hafta tatili ve çalıştığı genel tatil ücretlerini talep etmesi nedeniyle oluşan alacak davası uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının hesabında, çalışma saatlerinin tespiti, yurt dışı giriş-çıkış kayıtlarının değerlendirilmesi, fazla mesai adı altında yapılan ödemelerin mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında eksik inceleme yapıldığı ve hatalı değerlendirmelerde bulunulduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin yıllık izin ücreti alacağı yönünden arabuluculuk yoluna başvurulup başvurulmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yıllık izin ücreti alacağı ıslah ile talep edilmiş olup, ıslah edilen kısım için de dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulması gerektiği, aksi halde bu talebin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışı giriş çıkış kayıtları dikkate alınmadan ve davalının bu kayıtların getirtilmesi yönündeki itirazı değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı ve ücret miktarının ispatı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Türkiye'de bulunduğu sürelerin yıllık izne mi yoksa ücretsiz izne mi dayalı olduğunun tespiti yapılmadan yıllık izin alacağının hesaplanması ve davacının yurda giriş çıkış kayıtları dikkate alınmadan hüküm kurulması doğru görülmediğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında ikamet eden ve Türkiye'de 4/a kapsamında kısa süreli hizmeti bulunan davacının, 3201 sayılı Kanun uyarınca yaptığı yurtdışı borçlanmasının hangi tarihten itibaren başlatılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca, yurtdışı hizmet borçlanmalarında, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru sürelerin belirleneceği ve davacının Türkiye'deki 4/a kapsamındaki hizmetinin başladığı tarihten geriye doğru borçlanma sürelerinin hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.