Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yurt Dışı Şantiyesi”
- Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, yargılama aşamasında sunduğu ve işyeri kaydı olarak ileri sürdüğü bir kart örneğinin, delillerin ibrazı için öngörülen yasal süre içerisinde sunulup sunulmadığı, işyeri kaydı olarak kabul edilip edilemeyeceği ve husumete ilişkin uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde işyeri kayıtlarına dayandığını belirtmesine rağmen, söz konusu kart örneğini yasal süre dışında ve geçerli bir mazeret olmaksızın sunduğu, kartın işyeri kaydı olarak kabul edilemeyeceği ve husumet itirazının varlığı delillerin yasal süre dışında sunulmasını haklı kılmayacağı değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçiye ödenmeyen işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukukun tespiti ve alacakların hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlıkta yabancılık unsurunun varlığı ve taraflar arasında bir yurt dışı sözleşmesinin bulunduğu gözetilerek, mahkemece öncelikle İŞKUR'dan davacıya ait yurt dışı sözleşmesinin temin edilmesi ve tarafların hukuk seçimi yapıp yapmadığının tespit edilmesi, hukuk seçimi yoksa mutad işyeri hukuku olan Umman hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin davalı şirketin yurt dışı şantiyesindeki çalışmasından kaynaklanan alacaklarının tespiti ve uygulanacak hukukun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş görme edimini fiilen yurt dışında yerine getirmesi ve mutad işyerinin yurt dışında olması nedeniyle, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmadığından ve daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olmadığından, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca mutad işyeri hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin yurt dışındaki şantiyesinde çalıştığını iddia ederek açtığı alacak davasında, çalışma olgusunun ispatı ve buna bağlı olarak dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma olgusunu ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, SGK kayıtları ve tanık beyanlarının çalışma ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağ bulunsa dahi davacının bu şirket nezdinde çalıştığını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacının çalışma olgusunu kabulüne ilişkin yanılgılı değerlendirmesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde geçen çalışmaları sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatı talep ettiği davada, uygulanacak hukuk, hizmet süresi, ücret miktarı ve ibranamelerin geçerliliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışı hizmet süresinin hesaplanmasında yurt içinde geçen sürelerin hatalı olarak dahil edilmesi, davalı lehine usuli kazanılmış hakkın ihlal edilmesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca yabancı dilde düzenlenen ibranamelerin geçerlilik şartlarının gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketin yurt dışı şantiyesindeki çalışmasından kaynaklanan işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında akdedilen iş sözleşmesinde uyuşmazlıklarda çalışılan ülke hukukunun uygulanacağının kararlaştırılmış olması ve davacının işini fiilen Türkmenistan'da bulunan davalıya ait işyerinde yapması nedeniyle, uyuşmazlığa Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yurt dışında bulunan şantiyesinde çalışan davacının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı, davacının ileri sürdüğü alacakların varlığı ve miktarı ile uyuşmazlığa uygulanacak hukukun tespiti noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yurt dışı şantiyesindeki işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, taraflar arasında zımnen Türk Hukuku'nun seçilmiş olduğu, mahkemece yapılan tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu ve davacının işçilik alacaklarının varlığı dosya kapsamındaki delillerle sabit olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan bir işçinin işçilik alacakları davasında, iş sözleşmesine uygulanacak hukukun tespiti, ücret miktarı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında belirsiz süreli yurt dışı iş sözleşmesi imzalandığı, iş sözleşmesinde uyuşmazlıklarda öncelikle çalışılan ülke (Irak) hukukunun uygulanmasının kararlaştırıldığı, davacının dava konusu dönemde Irak'ta çalıştığı ve mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlıkta Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışmış bir işçinin işverenine karşı açtığı alacak davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının farklı dönemlerde Rusya, Ukrayna ve Umman'da çalıştığı ve bu dönemlerin bir kısmında taraflar arasında uygulanacak hukuku belirleyen sözleşmelerin bulunduğu, bir kısmında ise bulunmadığı, bu nedenle her dönem için farklı hukuk kurallarının uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yurt dışı şantiyesinde çalışan davacının işveren sıfatıyla husumetten sorumlu olup olmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ve ücretin brütleştirilip brütleştirilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile davacı arasında organik bağ olduğu, davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışmadığı ve işveren tarafından bildirimsiz fesih yapıldığı gözetilerek, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışı şantiyesinde çalıştığı dönemdeki kıdem, ihbar ve fazla mesai gibi işçilik alacaklarının miktarı ile ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aylık ücretinin tespiti hususunda mahkemece yapılan incelemenin eksik olduğu, davacının iddia ettiği aylık ücretin kabulü gerektiği ve giydirilmiş brüt ücret üzerinden ihbar tazminatının hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı dönemde işverenden kaynaklanan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı ve miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şantiye şefi olarak üst düzey yönetici konumunda bulunması ve çalışma saatlerini kendisinin belirlemesi nedeniyle fazla mesai ücreti talebinin reddine ilişkin mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı, diğer talepler bakımından da mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.