Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“ZMSS Poliçesi Genel Şartları”
- Uyuşmazlık: Desteğinin trafik kazasında asli ve tam kusurlu olarak ölümüne sebebiyet veren sürücünün eş ve çocuğunun, ölenin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatının trafik sigortası teminatı kapsamında olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararları birlikte değerlendirildiğinde, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun, sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu, desteğin tam kusuruyla kendi ölümüne sebebiyet verdiği durumda destekten yoksun kalanların işletene rücu edemeyecekleri gibi, sigortacıya da rücu edemeyecekleri, dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminatının trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında vefat etmesi üzerine, desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1. maddesinde düzenlenen sorumluluğunu kapsadığı, işletenin kendi kusuruyla ölümü halinde üçüncü kişi olarak değerlendirilemeyeceği ve sigortacının da sorumluluk kapsamı dışında kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün tek taraflı kazada ölümü üzerine, destekten yoksun kalanların Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, KTK’nın 85/1. maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğu ile sınırlı olduğu, işletenin kusurundan kaynaklanan kendi ölümünün, işletene rücu edilemeyeceği gibi, sigortacıya da rücu edilemeyeceği ve Genel Şartlar’ın bu yöndeki düzenlemesinin kanuna uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında sürücünün alkollü olması nedeniyle ödenen tazminatın, sigorta ettirenden rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve ilgili Yargıtay içtihatları uyarınca, rücu hakkının doğması için kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelmiş olması gerektiği, somut olayda ise kazanın oluşumunda alkol dışında yol şartlarının da etkili olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat davasında, sigorta şirketinin, daha önceki tazminat davasında usulüne uygun şekilde ihbar edilip edilmediği ve buna bağlı olarak işin esasına girip tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın ihbar ve tazminat ödemelerine ilişkin hükümleri gereğince, sigorta şirketine yapılan ihbarın genel şartlardaki koşullara uygun olmadığı ve sigorta şirketinin yazılı izni olmadan zarar görenlere ödeme yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik sigortası kapsamında tazminat ödeyen sigorta şirketinin, sigortalı sürücünün alkollü araç kullanması nedeniyle rücuan tazminat talep edebilmesi için kazanın münhasıran alkol etkisiyle meydana gelmiş olmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı KTK ve Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın, sigortacının rücu hakkının doğması için kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelmesini şart koştuğu, somut olayda ise kazanın oluşumunda alkol dışında sigortalı ve karşı taraf sürücülerinin kusurlu hareketlerinin de etkili olduğunun tespit edilmesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ehliyetsiz sürücü tarafından kullanılan aracın karıştığı kazada, sigorta şirketinin ödediği tazminatı araç sahibinden rücuen talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kaza tarihinde sürücünün ehliyet almaya hak kazansa dahi ehliyetini henüz almadığı için ehliyetsiz sayılacağı ve dolayısıyla sigorta şirketinin, Karayolları Trafik Kanunu ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi genel şartları uyarınca, ödediği tazminatı araç sahibinden rücuen talep edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanma nedeniyle açılan tazminat davasında, kazanın sigortalının işletme faaliyeti kapsamında meydana gelip gelmediği ve davalı sigorta şirketinin "Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet ve Mamul Sorumluluğu Sigorta Poliçesi"nden dolayı sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta poliçesinin, sigortalının tüm işletme faaliyetlerini kapsadığı ve kazanın, sigortalı şirket çalışanının işletmeye ait servis hizmetini yerine getirirken meydana gelmesi sebebiyle işletme faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası kapsamında sigorta şirketinin, sigortalı araca istiap haddinden fazla yük yüklenmesi nedeniyle oluşan kazada ödediği tazminatı, aracı kiralayan şirketten rücuen talep edebilmesinin şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalı aracın istiap haddini aşmadığı, gerekli izinlerin alındığı, eskort aracı eşliğinde seyahat edildiği ve kazanın oluşumunda istiap haddinin aşılmasının veya sigortalının ağır kusurunun etkili olmadığı gözetilerek, rücu şartlarının oluşmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar veren yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Destek sürücüsünün kusurlu olduğu trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasında, sigorta genel şartlarına göre desteğin kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışında kalıp kalmadığına ve hükmedilen nispi vekâlet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Desteğin kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin, 2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın A.6. maddesi (d) bendi gereğince teminat dışında kalması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ancak hükmedilen nispi vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığı gözetilerek, mahkeme kararının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.