Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zabıta”
- Uyuşmazlık: Belediyelerin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta hizmetlerini alt işverene verip veremeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan içtihat farklılığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belediyelerin görevleri arasında sayılan zabıta hizmetinin aynı Kanun'un 67. maddesinde alt işverene verilebilecek işler arasında sayılmaması ve Anayasa Mahkemesi'nin itfaiye hizmetine ilişkin iptal kararında da vurgulandığı üzere genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerinin memurlar eliyle görülmesi gerektiği gözetilerek, zabıta hizmetinin alt işverene verilemeyeceği yönündeki bölge adliye mahkemesi kararları doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık zabıta memurları hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık zabıta memurlarının seyyar satıcılık yapan katılana müdahale sırasında, katılanın bıçak çekerek tehdit ve hakaretlerde bulunduğuna dair sanık beyanlarının aksinin ispatlanamaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararının bu kısım yönünden bozulmasına ilişkin Yargıtay direnme kararına itirazın kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının zabıta olarak çalıştığı dönemde davalı belediyeden talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zabıta işinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca alt işverene verilebilecek işlerden olmadığı, davacının hangi şirket bünyesinde hangi hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığının ve bu sözleşmenin muvazaalı olup olmadığının tespit edilmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacı işçi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zabıta işinin belediyelerin asli ve sürekli görevleri arasında olduğu, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesinde sayılmayan zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği, dolayısıyla davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gözetilerek, işçilik alacaklarının davalı belediyeden tahsili yönündeki istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyeden fark ücret, ikramiye, yemek yardımı, yakacak yardımı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyelerin zabıta hizmetlerini alt işverene veremeyeceği, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta işinin alt işverene verilebilecek işlerden olmadığı gözetilerek, davacının belediye işçisi sayılması gerektiği ve alacaklarının haklı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının fark ücret, ikramiye, yemek yardımı, yakacak yardımı, fazla çalışma ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zabıta işinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca alt işverene verilebilecek işlerden olmadığı, davacının hangi şirket bünyesinde hangi hizmet alım sözleşmesi ile çalıştırıldığı ve bu sözleşmenin muvazaalı olup olmadığının tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ücret, ikramiye, yemek yardımı, yakacak yardımı ve fazla mesai ücreti gibi alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zabıta hizmetlerinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca belediyenin asli görevi olup alt işverene verilemeyeceği ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bu konudaki yerleşik içtihadı gözetilerek, davacının belediye işçisi sayılması gerektiği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı alt işveren arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna göre davacının ücret, ikramiye, fazla mesai gibi alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin bu konudaki yerleşik içtihadı gözetilerek, davacının belediyenin işçisi sayılması gerektiği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyeden fark ücret, ikramiye, yemek yardımı, yakacak yardımı ve fazla mesai ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği, dolayısıyla davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının belediye işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının çeşitli işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bu konudaki yerleşik içtihadı gözetilerek, davacının belediyenin işçisi sayılması gerektiği ve işçilik alacaklarının bulunduğu kabul edilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyeden fark ücret, ikramiye, yemek yardımı, yakacak yardımı ve fazla mesai ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği, dolayısıyla davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının belediye işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna göre davacının çeşitli işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği, dolayısıyla davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki asıl-alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının belediyenin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.