Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zaman Aralığı”
- Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde gerçekleştirdiği uyuşturucu madde verme ve satma eylemlerinin zincirleme suç teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alıcı konumundaki görevlilere uyuşturucu madde verme eylemleri ile 27.05.2014 tarihli uyuşturucu madde satma eylemi arasında 5 ay 22 günlük uzun bir süre bulunması, eylemlerin farklı yerlerde ve farklı nitelikte uyuşturucu maddelerle gerçekleştirilmesi, sanığın eylem tarzını değiştirmesi ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde suç işleme kararının yenilendiğinin anlaşılması gözetilerek, eylemlerin zincirleme suç oluşturmadığı ve sanığın ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 20. Ceza Dairesinin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı zamanlarda aynı mağdura ait farklı araçlardan mazot çalması eylemlerinin zincirleme suç teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her ne kadar aynı yöntemle aynı nitelikte birden fazla suç işlemiş olsa da, eylemleri arasında geçen sürenin makul kabul edilmesine rağmen, araçların aynı mağdura ait olduğunu bilerek hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığı, bu nedenle her bir hırsızlık eyleminin çıkan fırsatların değerlendirilmesiyle ve yeni bir suç işleme kararıyla gerçekleştirildiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların aynı anda iki farklı kişiye uyuşturucu madde satmaları eyleminin tek bir suç mu yoksa zincirleme suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kısa zaman aralığında da olsa iki farklı kişiye ayrı ayrı uyuşturucu madde satışı yapmalarının her birinin bağımsız bir suç teşkil ettiği, aynı suç işleme kararı kapsamında farklı zamanlarda işlenmiş birden fazla suçun unsurlarını taşıdığı ve hukuki anlamda tek fiil olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, aynı anda iki kişiye uyuşturucu madde satması nedeniyle TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu madde ticareti suçunun seçimlik hareketli bir suç olması ve sanığın aynı anda iki farklı kişiye uyuşturucu madde satmasının TCK 43/1'de öngörülen "değişik zamanlarda" unsurunun gerçekleşmediği, bu nedenle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hükümde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve eylemin uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tehdit içeren sözleri aynı yerde ve çok kısa zaman aralığı içinde söylemesi nedeniyle eylemlerinin hukuki anlamda bütünlük arz ederek tek bir suç oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunmadığı, ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazından sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararına ekleme yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı bina ile ilgili farklı tarihlerde düzenlenen yapı tatil tutanaklarına istinaden açılan kamu davalarından birisinin mükerrer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ruhsatsız bina yapma eyleminin tek bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirildiği, ancak farklı zamanlarda düzenlenen yapı tatil tutanaklarının inşaatın farklı aşamalarına ilişkin olduğu ve aradaki zaman aralığı da gözetilerek eylemlerin zincirleme suç oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin mükerrerlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı mağdura karşı kısa bir zaman aralığı içerisinde ve aynı suç işleme kararının icrası kapsamında sayılan, kesintisiz ve mekân yakınlığı bulunan hareketlerinin hukuki anlamda tek bir suç oluşturduğu gözetilerek, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiği kabul edilmiş ve yerel mahkeme hükmü TCK'nın 43. ve 62. maddeleri yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik cinsel istismar eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir suç olarak mı yoksa iki ayrı suç olarak mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın öz kız kardeşine yönelik eylemlerinin mağdurun yurda yerleştirilmesiyle fiilen kesintiye uğramış olsa dahi, sanığın eylemlere başlarken ortaya koyduğu genel niyet ve plan ile mağdurun yurttan döndükten sonra eylemlerin nitelikçe ağırlaşarak devam etmesi birlikte değerlendirilerek, eylemler arasında sübjektif bağ bulunduğu ve aynı suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştiği kabul edildiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin iki ayrı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu yoksa zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suçlar arasında zaman aralığı bulunması, ilk suçun konusu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinin ardından sanıkların yeni ve farklı kişilerle bağlantı kurarak ikinci suçu işlemesi ve her iki suçun konusu uyuşturucu maddelerin farklı alıcılara gönderilmek üzere temin edilmiş olması gibi hususlar gözetilerek, sanıkların eylemlerinin iki ayrı suç oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında değişik tarihlerde işlenen iki ayrı uyuşturucu ticareti eyleminin zincirleme suç teşkil edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suçların işleniş biçimleri, zaman aralığı, miktar farkı ve aradaki dönemde yapılan aramada suç unsuruna rastlanılmaması gibi faktörler değerlendirilerek, eylemlerin farklı suç işleme kararları kapsamında gerçekleştiği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında farklı tarihlerde işlenen iki uyuşturucu madde ticareti eyleminin zincirleme suç teşkil edip etmediği, davaların birleştirilmesi gerekip gerekmediği ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suçların işleniş biçimleri, oluşum ve gelişimlerindeki farklılıklar, suç konusu maddelerin miktarları ve olaylar arasındaki zaman aralığının uzunluğu gibi hususlar gözetilerek sanığın eylemlerinin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilemeyeceğine, bu nedenle davaların birleştirilmesine gerek olmadığına ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı mağdura karşı farklı tarihlerde işlenen cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından dolayı zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ilk suçtan sonra yakalama kararı çıkmasına rağmen aradan geçen sürede yeni bir suç işleme kastıyla hareket ederek aynı mağdura karşı tekrar aynı suçları işlemesi nedeniyle suçlar arasında fiili kesintinin olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı zincirleme suçtan değil, tek tek suçlardan cezalandıran direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.