Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zamanaşımının Sirayeti”
- Uyuşmazlık: İştirak halinde işlenen suçlarda, ortaklardan birinin savunmasının alınmasının dava zamanaşımının kesilmesi bakımından diğer ortakları da etkileyip etkilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’da dava zamanaşımının sirayeti konusunda fiile bağlılığı esas alan nesnel ölçütün kabul edildiği, zamanaşımının kesilmesinin suçu işlediği iddia olunan kişiye ya da kişilere ilişkin olmayıp aksine suç konusu fiile ilişkin olduğu, bahse konu suçu oluşturan fiilin objektif olarak şerikler arasındaki bağı ifade ettiği, bu bağın suça iştirak eden kişilerden kaynaklanmayıp aksine ortak katkıda bulunulan fiilin çerçevesinde hüküm ifade ettiği, dolayısıyla objektif bu bağ kapsamında meydana gelen ve dava zamanaşımını kesen nedenlerin, kişilerden bağımsız olarak hukuki sonuç doğuracağı ve fiil nedeniyle birleşen tüm şerikler hakkında da geçerli olacağı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunda, diğer sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet kararının sanık hakkında da dava zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle işlenen suçlarda iştirak mümkün olmadığı ve TCK’nın 22. maddesi uyarınca herkesin kendi kusurundan sorumlu olduğu gözetilerek, diğer sanıklar hakkındaki mahkûmiyet kararının sanık bakımından zamanaşımını kesmeyeceği ve asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kamu davasının düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İştirak halinde işlenen suçlarda, diğer sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararının tüm sanıklar yönünden dava zamanaşımını keseceği ve TCK'da dava zamanaşımının sirayeti ilkesinin benimsendiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan yargılanan sanıklar hakkında verilen düşme kararının dava zamanaşımı yönünden isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 67. maddesinin 2. fıkrasında yer alan zamanaşımı kesme nedenlerinin, ek iddianame veya birleştirilen iddianameler yönünden uygulanma yeri olmadığı ve her iddianamenin kendi sanığı açısından zamanaşımını etkileyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı ormandan münhasıran yakacak nitelikte emval veren ağaç kesme suçunun sabit olup olmadığı ve davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunmalarındaki çelişkiler, suçta kullanılan at arabasının sanığa ait olması, kolluk birimlerine hırsızlık ihbarının doğrulanmaması ve tanık beyanları değerlendirilerek sanığın suçu işlediğinin sabit olduğu ve dava zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kaçakçılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleriyle ilgili olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça iştirak halinde, ortaklardan birisi hakkında yapılan savunma alma veya mahkumiyet hükmü kurulmasının dava zamanaşımının kesilmesi bakımından diğer ortakları da etkileyeceği ve somut olayda sanık ile birlikte suç işlediği kabul edilen diğer sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin dava zamanaşımını kestiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhaleye fesat karıştırma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin bozma kararı vermesi üzerine, yerel mahkemenin direnme kararı vermesiyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhale sürecinde görevli kişilerden sanıkların, gizli kalması gereken yaklaşık maliyet bilgisini yetkisiz kişilere aktararak ihaleye fesat karıştırdıklarının iletişim tespit kayıtları ve ihale dosyalarıyla sabit olması, ancak suç tarihinden sonra yapılan kanun değişikliği ile kamu zararının oluşmamasının daha az cezayı gerektiren nitelikli bir hal olarak düzenlenmesi ve dava zamanaşımının gerçekleşmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza Genel Kurulu'nun daha önce reddettiği bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazına konu olan aynı Yargıtay daire kararına karşı, farklı gerekçelerle tekrar olağanüstü itiraz yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olağanüstü itiraz yolunun istisnai nitelikte olması, Ceza Genel Kurulu'nun itiraz nedenleriyle bağlı olmaksızın tüm yönlerden inceleme yapması, kesinleşmiş hükümlerin infaz kabiliyetini zayıflatacak uygulamalardan kaçınılması gerektiği ve CMK 308. maddenin kıyas yoluyla genişletilemeyeceği gözetilerek, aynı daire kararına karşı daha önce reddedilen bir itirazdan sonra, gerekçesi ne olursa olsun tekrar olağanüstü itiraz yoluna başvurulamayacağına ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ikinci itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari yargıda açılan bir davada sonradan husumete dahil edilen davalı yönünden, adli yargının görevli olduğuna karar verilmesi üzerine adli yargıda açılan davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargıda açılan davada, davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu ve davalılardan birine karşı açılan davanın zamanaşımını keseceği, davalı yönünden adli yargının görevli olduğuna karar verilmesi üzerine adli yargıda iki haftalık yasal süre içerisinde dava açıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davalı şirketin temsilcisine karşı açılan davanın, şirket aleyhine de zamanaşımını kesip kesmediği ve asıl işveren-alt işveren ilişkisi bağlamında uygulanacak zamanaşımı süresi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket yetkilisine karşı açılan davanın, şirket yönünden temsilcide hata olarak değerlendirilemeyeceği ve davalı alt işverene açılan davanın, asıl işveren yönünden Borçlar Kanunu'nun 51. maddesinde düzenlenen eksik teselsül hükümleri gereğince zamanaşımını kesmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyizde, suçun sabit olup olmadığı ve dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında 765 sayılı TCK'nun 493/2. maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçu kapsamında açılan kamu davasında, öznel sistem gereği sanığın sorgusunun yapıldığı tarihten itibaren 10 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işverene karşı açılan davanın, asıl işverene karşı olan işçilik alacakları davasında zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı olan sorumluluğunun eksik teselsüle dayalı olması ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 134. maddesinin eksik teselsül durumlarında uygulanamaması gözetilerek, alt işverene karşı açılan davanın asıl işveren yönünden zamanaşımını kesmediği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.