Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zarara Uğratma Kastı”
- Uyuşmazlık: Davalı borçlunun alacaklısını zarara uğratmak amacıyla üçüncü kişilere yaptığı tasarrufların İİK m. 277 vd. uyarınca iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiğini bilebilecek kişilerden oldukları ve tasarrufların rayiç değerinin altında yapıldığı gözetilerek, davalı ... ve ... Ltd. Şti. lehine yapılan tasarrufların iptaline, davalı ... lehine yapılan tasarrufun ise muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, Sosyal Güvenlik Kurumu'na faturalandırdığı bir reçetenin, Sağlık Uygulama Tebliği'nin rapor ve reçeteleme koşulları başlıklı 4.2.10.A-3 maddesine aykırı olup olmadığı ve buna bağlı olarak yapılan kesintinin iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Hastanın kronik rahatsızlığı nedeniyle, ilgili uzman hekimin kotası dolu olduğundan, Sağlık Uygulama Tebliği'nde öngörülen uzman hekim yerine çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından reçete düzenlendiği, Kurum'un bir zarara uğramadığı ve eczacının da Kurum'u zarara uğratma kastı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu şirkete ait iki kamyon ve kamyonetin diğer davalılara yapılan satışının İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası kapsamında iptal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirketin bir inşaat şirketi olması ve sahip olduğu iki kamyon ve kamyonetin ticari işletmenin önemli bir kısmını oluşturduğu, dolayısıyla İİK'nın 280. maddesi gereğince davalıların borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiğinin kabulü gerektiği ve bu nedenle tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı hakkında cinsel istismar suçlamasıyla ihbarda bulunması ve sonrasında ihbarın asılsız çıkması nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği ve manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı hakkında hiçbir delile dayanmadan ihbarda bulunması ve soruşturma sonucunda ihbarın asılsız olduğunun anlaşılması, davalının hak arama özgürlüğünün sınırlarını aşarak davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılardan birinin, davacı bankanın uğradığı zarardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalılardan birinin zimmete para geçirmesi olayına diğer davalının katıldığına dair delil bulunmadığı ve zimmet suçundan mahkum olan davalının, bankayı zarara uğratma kastıyla hareket ettiğine dair delil olmadığı gerekçesiyle davaya konu olan diğer davalı hakkında davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının işverene verdiği zarardan kaynaklanan kasa açığının, davacının işçilik alacaklarından takas edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının sebep olduğu iddia edilen kasa açığını ispatlayamaması ve bu nedenle takas def'inin koşullarının oluşmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davacının alacaklarının kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun taşınmazını sattığı davalı 3. kişinin, borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastını bildiği veya bilebilecek durumda olup olmadığı ve satış bedelinin düşük gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmadığı, satış bedelinin ödendiğinin hesap hareketleri ve diğer belgelerle kanıtlandığı ve davalı 3. kişinin borçlunun zarara uğratma kastını bildiğinin veya bilebilecek durumda olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye memurunun sorumluluğuna dayalı açılan tazminat davasında davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye henüz gerçekleşmemiş ve davacıların tasfiye halindeki şirkete karşı takip ve dava açma imkanları bulunduğundan, tasfiye memurlarına karşı dava açma şartlarının oluşmadığı ve davanın zamansız açılması nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczanenin sözleşmesini sahte reçete düzenlediği iddiasıyla feshetmesi işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında uygulanacak protokol hükmünün yanlış belirlendiği, 2016 tarihli protokol hükümlerinin de gözetilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muvazaalı olup olmadığı ve mirasçılar tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçıların, satışın miras hakkından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ispatlayamamaları ve satışın geçerli bir hukuki işlem olarak değerlendirilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddine ilişkin istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile satışı yapılan taşınmazın, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak davacının iradesine aykırı olarak taşınmazı düşük bedelle devrettiği, alıcının da kötü niyetli olduğu ve vekil ile işbirliği içinde hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptaline ve tescile ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.