Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zor Şartlar”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin basit dolandırıcılık suçunu mu yoksa kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hastanede yatan eşinin yanında bulunan katılanın, eşinin tedavisiyle ilgili işlemler sırasında sanık tarafından kendisini hastane görevlisi olarak tanıtıp, tedavi masrafı bahanesiyle dolandırıldığı olayda, katılanın eşinin hastalığı nedeniyle çaresiz durumundan yararlanıldığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nin 158/1-b maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ve yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunun hangi unsurunu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurun içinde bulunduğu zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği, ancak kamu kurumunu araç olarak kullanmadığının anlaşılması ve TCK 53. maddeye ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılan ve kıdem tazminatı ödenen işçinin, askerlik dönüşü işe alınmaması üzerine açtığı işe iade davasının hukuki niteliği ve işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 31/4. maddesi kapsamındaki yükümlülüğünün ihlali halinde uygulanacak yaptırım.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 31/4. maddesi uyarınca işverenin askerlik dönüşü işçiyi işe alma yükümlülüğünün ihlali halinde öngörülen yaptırım tazminat olduğundan ve işe iade davası açılamayacağından, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak işe iade talebini, işverenin davacıyı işe başlatmamasının hukuka aykırı olduğunun tespiti şeklinde değerlendirmesi ve bu yönde karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin feshinin gerçek ve geçerli olup olmadığı, buna bağlı olarak fesih öncesi dönemin tasfiye edilip edilmediği ve işçinin fark ücret ile ikramiye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi ile sağlanan hakların işveren tarafından tek taraflı olarak azaltılmasının hukuken korunamayacağı, işverenin ekonomik zorunluluk iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olması, işçilerin fesih işlemine karşı dava açmamalarının işe dönecekleri düşüncesiyle hareket ettiklerini göstermesi, ara verme döneminde yıllık izinde gösterilmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olması ve işçilerin eski şartlarda değil yeni şartlarda işe dönmek zorunda bırakılmış olmaları nedeniyle, davacı işçi ile aynı durumdaki diğer işçilerin iş sözleşmelerinin kesintisiz devam ettiği kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla ölümlü tek taraflı trafik kazasında, ölenin desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin KTK m.85/1'deki sorumluluğunu üstlendiği, işletenin ve işleten adına aracı kullanan sürücünün işletene göre üçüncü kişi sayılamayacağı, destek şahsın kusuruna denk gelen zararların da Genel Şartlar A.6. (d) maddesi gereğince teminat dışında kaldığı, dolayısıyla sigortacının sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu ve davacıların desteklerinin tam kusuruyla ölümü nedeniyle sigortacıdan tazminat talep edemeyecekleri gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yürüttüğü soruşturma dosyasının müdafiinden burs adı altında para isteme eyleminin irtikap, rüşvet veya görevi kötüye kullanma suçlarından hangisini oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, mağdur avukatın iradesini manevi baskı altına alabilecek veya görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapma veya yapmamaya yönelik bir menfaat sağlamaya yönelik olmadığı, ayrıca kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına veya kişilere haksız menfaat sağlanmasına neden olmadığı gözetilerek, eylemin suç oluşturmadığına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi davasının uzun sürmesi nedeniyle hakimlerin HMK m.46’ya göre sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabilmesi için HMK’nın 46. maddesinde sayılan sebeplerin varlığı gerektiği, somut olayda ise ihbar olunan hakimlerin eylemlerinde bu sebeplerin bulunmadığı, davayı sürüncemede bırakma yönünde kasıtlı bir davranış veya hareketlerinin olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirli süreli olarak akdedilen ancak objektif koşulların bulunmaması sebebiyle belirsiz süreli olduğu kesinleşen iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi üzerine, sözleşmede yer alan ve işverene yükletilen tazminat hükmünün cezai şart mı yoksa bakiye süre ücreti tazminatı mı olduğu ve buna bağlı olarak davanın reddine karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede açıkça "cezai şart" ifadesi kullanılmaksızın, bakiye süre ücreti tazminatına ilişkin kanun hükmünü tekrar eden bir düzenlemenin cezai şart olarak nitelendirilemeyeceği, ayrıca iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kesinleşmesiyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 438. maddesinin uygulanamayacağı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce tazminat miktarını az bularak bozduğu kararın, bölge adliye mahkemesince yeniden belirlenen tazminat miktarının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatler ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenen yeni tazminat miktarının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, bölge adliye mahkemesinin bozmaya uyularak verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, nafaka, maddi-manevi tazminat ve ziynet alacağı taleplerinin karara bağlanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının, hakkaniyet ilkesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesi gözetildiğinde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına göre düşük olduğu gerekçesiyle, tazminat miktarı yönünden bozulmuş, diğer yönleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı çocuğa teşhis konulan serebral palsi hastalığının, davalı hastanelerin kusurlu tıbbi uygulamalarından kaynaklandığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalı hastanelerin kusurlu tıbbi uygulamaları ile çocukta oluşan serebral palsi hastalığı arasında illiyet bağı bulunduğunu ispatlayamaması ve davalı ... Hastanesinin doğum ve doğum sonrası bakım sürecinde tıp kurallarına uygun davrandığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, davalı kadına ait taşınmazın edinilmesine katkısı olduğu iddiasıyla açtığı katkı payı alacağı davasında, davacının katkısının ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, taşınmazın edinilmesine katkısı olduğuna dair iddiasını ispatlayamaması ve yerel mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.