Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“orantılılık ilkesi”
- Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık hakkında verilen hapis cezasının miktarının TCK’nın 22/4 ve 61/1. maddelerine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın trafik kazasında asli kusurlu olduğu ve TCK’nın 22/4 ve 61/1. maddelerinde belirtilen kriterler ile orantılılık ilkesi gözetilerek temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılması gerekirken, yerel mahkemece eksik ceza tayin edilmesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetlerine veya beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına Yargıtay dairesinin itiraz etmesi ve yerel mahkemenin direnmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ün ölümü nedeniyle hükmün bu sanık yönünden diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına, sanık ...'in beraatine ilişkin direnme kararının onanmasına, sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın beraatine ilişkin direnme kararlarının bozulmasına, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın mahkumiyetlerine ilişkin direnme kararlarının ise suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına göre temel cezaların yetersiz belirlenmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanık hakkında verilen hapis cezasının miktarı ve bu cezanın adli para cezasına çevrilmemesine ilişkin yerel mahkeme kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kusurunun derecesi, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gibi hususlar ile orantılılık ilkesi gözetilerek temel cezanın üst sınıra yakın belirlenmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine ilişkin gerekçenin kanuna aykırı ve yetersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık hakkında verilen temel cezanın belirlenmesinde yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle işlenen suçlarda temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde belirtilen ölçütlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, sanığın kusurunun ağırlığı, suçun işleniş biçimi, meydana gelen sonucun ağırlığı ve orantılılık ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen mahkûmiyet kararında, TCK'nın 87/3. maddesinde öngörülen ceza artırım oranının doğru uygulanıp uygulanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından gerçekleştirilen yaralama eylemi neticesinde oluşan kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta derecede olması nedeniyle TCK'nın 87/3. maddesi uyarınca cezanın 1/12 oranında artırılması gerekirken, 1/2 oranında artırılarak fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle, cezada orantılılık ilkesi gözetilerek hüküm bozulmuş ve ceza yeniden belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında verilen temel cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 12. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle öldürme suçunda temel cezanın belirlenmesinde, failin kusurunun ağırlığı yanında suçun işleniş biçimi, zamanı ve yeri, suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zararın ağırlığı gibi TCK’nın 61/1. maddesindeki ölçütler ile orantılılık ilkesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda ise sanığın kusurunun ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi doğru olmakla birlikte, birçok trafik kuralını ihlal etmesi, sonucun daha kolay öngörülebilir olması, objektif özen yükümlülüğünün yüksek bulunması ve orantılılık ilkesi gözetilmeden üst sınıra yakın ceza verilmesinin isabetsiz olması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık hakkında belirlenen temel cezanın miktarının yasal ve orantılı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taksirli kusurunun ağırlığına rağmen, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, adalet, hak ve nasafet kuralları ile orantılılık ilkesi gözetilerek temel cezanın üst sınıra yakın belirlenmesinin fazla ceza tayinine neden olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığa verilen hapis cezasının miktarının TCK 61. maddedeki kriterler ve orantılılık ilkesi açısından isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliği kapsamında Cumhuriyet savcısı olarak görev yapması, örgütsel faaliyetlerle atanmasının sağlanması, görevden alınmasına ilişkin muhalefet şerhleri, ByLock kullanımı, sosyal medya paylaşımları ve diğer delillerin suçun işleniş biçimi, araçları, zamanı, yeri, konusunun önemi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kusurunun ağırlığı, amacı ve saikini dikkate alarak cezalandırılmasını gerektirecek nitelikte olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında zincirleme mühür bozma suçundan verilen hapis cezasının orantılılık ilkesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 11 ayrı tarihte mühür bozma suçunu işlediği sabit olmakla birlikte, temel hapis cezasının üst sınıra yakın belirlenmesinin orantılılık ilkesi ile bağdaşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükümde temel hapis cezasının üst sınırdan belirlenmesinin TCK’nın 3/1 ve 61/1. maddeleri uyarınca orantılılık ilkesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece temel cezanın belirlenmesinde kullanılan gerekçenin kanuni ve yeterli olduğu, sanığın sabıka kaydının ve suçun işleniş biçiminin cezanın üst sınırdan belirlenmesinde etkili olduğu, belirlenen cezanın da orantılılık ilkesine aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına yapılan temyiz üzerine, Yargıtay’ın bozma ilamına karşı yerel mahkemenin direnmesi üzerine uyuşmazlığın çözümü için Ceza Genel Kurulu’na gelen dosyada, verilen cezanın miktarı ile TCK’nın 50/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın asli kusurlu olduğu ancak yerel mahkemece belirlenen temel cezanın TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı şekilde yüksek olduğu, diğer taraftan TCK’nın 50/4. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olduğu, ayrıca hükmün yazım hatası içerdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.